ABDÜRRAHİM KARAKOÇ

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Cela köyünde 7 nisan 1932 yılında doğan ünlü şair Abdürrahim Karakoç aramızdan ayrıldı.
 İlköğretimini köyünde tamamlayan Karakoç zor şartların hüküm sürdüğü o günlerde daha başka eğitim alamaz. Daha sonra onun eğitim kaynağı Allah aşkı ile vatan sevgisi olmuştur.
Köyde çobanlıktan tutunda bağ bahçe işlerine varana kadar her türlü işte çalışır  Üstad.
Çocukluk yıllarını usta şair şöyle anlatır:
 “Kıtlık, kuyruk, yokluk yılları. Herhangi bir Anadolu köyü olan Elbistan ilçesinin Cela köyünde kötü yıllardan bende sahipleniyorum. Kışlar şiddetli Avrupa’da savaş var, savaşın getirdiği imkansızlıklar…İlkokula devam, yazın kuzu güderim, bağımıza bahçemize hizmet ederim. Ama her şeye rağmen sade bir mutluluk içindeyim. Yığınla kötü şartlar mutluluğumuzu gölgeleyemez. Ben hala o günleri özlerim.”
 
 Rahmetli Abdürrahim Karakoç 1958’de  Cela belediyesinde göreve başlar ve yirmi üç yıl bu görevde kalır. Orada gördüğü düzensizlikleri şiirleriyle hiciv eder, bu güçlü kalem karşısında dayanamayan belediye  başkanlar istifa ederler.
 
 1984 yılında Ankara’ya göç eder usta şair. Burada gördüğü yaşam tarzı, siyasetteki dalgalanmalar ve insanların inanç konusundaki tutarsızlıkları onu çok etkiler  ve hem kendisini hem de o günkü havayı şöyle izah eder..
 “Gençlik ve Halk bölünmüştü. Bilgili değillerdi, okumuyorlardı. Ne tam kafir ne tam Müslümandılar. Mesele gençleri “Hak yolu” olarak bildiğimiz İslamiyet’e yöneltmekti. Misyon hiçbir zaman tamamlanmaz ama başarılı olduğumuza kanaat getirince bıraktık. Elimizden geleni yaptık ama daha fazlasına da gücüm yok. Politika hayatı bana yaramadı.”
 
Biz de okul yıllarımızda onun şiirleriyle coşar, onun şiirleriyle hayatımıza yön verirdik.
O’nun şiirleri heyecan katardı yaşantımıza,
 
 Onunla güç bulur.
 İnandığımız değerlerin haklılığını onun düşüncelerinden örnekler vererek savunurduk.
 Kimseye eyvallahımız olmadı üstat sayesinde,
 Her zaman sağ yumruğumuz havada onun şiirlerini marş olarak söyledik.
 Onlardan birini sizlerle paylaşmak istedim bu gün.
 Ruhun şad olsun Allah’ın sevgili kulu, Ölüm günün düğün günün olsun İnşallah.


Tamam mı?

Unutma, tez geçer zulmün ezası,
Sabretmeyi bileceksin; tamam mı?
Yiğit’e ar değil bahtın kazası
Hakka teslim olacaksın; tamam mı?

Geri dönmek yoktur güneş doğmadan;
Rahmet nuru karanlığı boğmadan,
Hakikat yolunda boyun eğmeden,
Gerekirse öleceksin; tamam mı?

Yenilir mi inanmışın imanı?
Böyle bir gerçeğin olmaz gümanı.
İnşallah başlarsa hesap zamanı,
Haklarından geleceksin; tamam mı?

Yolumuz her zaman Allah yoludur;
Bu yoldaki ölüm oğul balıdır.
Hak, haklının en mukaddes malıdır;
Vermezlerse alacaksın; tamam mı?

Çevirmez âhını Allah öksüzün...
Pek basittir devrilmesi köksüzün
Her kim olsa, haksızlığı haksızın
Suratına çalacaksın; tamam mı?

Uyuşukluk şifa bulmaz illettir.
Korkaklık en âdi, en pis zillettir
Adalet ne güzel, ne hoş nimettir.
Hep doğruyu bulacaksın; tamam mı?

Yalana hayır de, gerçeğe evet...
Mücadele şarttır, kalsan da tek fert.
Bir de ötesi var buranın elbet;
Nasıl olsa güleceksin; tamam mı?

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Demirayak Arşivi