Ak Parti Bu Aşamada Ne Yapmalıdır?

Gündem hızlı değişiyor, günler bir bir sıralanıp gidiyor, zaman kendini her geçen gün yenileyerek değişiyor, geçip gidiyor. Türkiye değişiyor, dünya değişiyor, Konya değişiyor. Koskocam Osmanlının yıkılışını görmüş dünya, yıkılış yenilgi, yenilgi, yenilgi… Ama bu millet yenilgiyi kabul etmemiş, “hesabımız bitmedi” demiş…

Sayın Başbakan’a Rabbimiz bu yıkılışlar, yenilgiler sonrası yüz yıllardan süzülüp gelen bir başka değişimin liderliğini nasip etti.

 Bu değişimi düşünürken yıllarca kaybetmiş ordumuzu düşünüyorum, Balkan yenilgilerini, İngilizlerin bedevilerle çöllerde şehit ettiği yüz binlerce askerimizi, Mısırı kaybedişimizi, Filistin’den çekilişimizi, Kabe’nin anahtarını İngiliz uşaklarına teslim edişimizi…
 
 Kafkasları, Bosna’yı, Bağdat’ı, Musul’umuzu, Kerkük’ümüzü, ahlarımızı, figanımızı, Akdeniz’imizi, adalardan çekilişimizi…
 
 Karadeniz’in suları yüreğimize çarpıyor, Sivastopol’da.. Çarpıyor, bir dalga geliyor içinde kayboluyorum, Tuna oluyor, akıyor günlüme bakıyorum. Hilali görüyorum, minareleri, zaferlerimizi ve yenilgilerimizi… Mehmet Akif oluyor düşüncelerim, Said Nursi oluyor isyan ediyor, hapislerde yatıyorum, sonra Şeyh Esad-ı Erbil Efendi oluyor, şehit edilişini görüyorum. Anadolu’nun karış karış bizim olmayan kültürle yok edilme mücadelesini, Necip Fazıl Kısakürek’in sözleriyle şahlanışını yaşıyorum…
Ama yorulmuyorum, okullar açıyor bir tarafta kardeşlerim, diğer tarafta “Süleyman Hilmi Tunahan Hoca hiç ölmedi” diyenler geliyor gözümün önüne, Kuran öğretiyor Anadolu’nun evlatlarına…
 Necmettin Erbakan oluyor bir ara duygularım maneviyat diyor, milli sanayi hamlesi deyip duruyor beynimin hücreleri…
 Hayat iman ve cihattır… Bize öyle öğretmişti…
 İşte böyle bir düşünce yoğunluğumun içinde Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyoruz, bir yiğit bu milletin evlatlarına gelecek vizyonları veriyor, bütün dünyadaki çakallarla, akbabalarla mücadele ediyor…   
 
 Şimdi ne yapmalı?
 Evet, Sayın Başbakanımız ve genel olarak Ak Parti (yanlışlarına rağmen) şimdi sakin olmalıdır.  Aceleye gerek yok, bu dava yıkma davası değil yapma davasıdır. Meseleye buradan bakmak gerekiyor.  
 Yıllarca yapılan tahribatlarla bu milletin içinden dinsizler ordusu çıkardı adeta… Şimdi o “10 yılda yetişen kıtalar” Allah düşmanlığı, Peygamber düşmanlığı, Kuran düşmanlığı yapıyorlar…

Bakın bugün adamlar – kadınlar kürtaj katliamını bile savunuyorlar. Bir insanı katletmenin savunulacak bir yeri var mı? Olabilir mi? Ama oluyor, cahiliye dönemindeyiz adeta, diri diri kızları erkekleri, hem de kendi evlatlarını gömmek istiyorlar. Basit hazları uğruna evlat katliamını savunuyorlar, bunun mücadelesini yürütüyorlar. Kirli bir oyun oynuyorlar…  Yazık ve düşündürücü, hakikaten insanın seviyesi çok düşebiliyor ve tuhaf…

Ama bunlara hazırlıklı olmak gerekiyor, büyük düşünme vakti, medyada gelişmek gerekiyor, kitaplar, internet, facc, twet vs. aklınıza ne geliyorsa…

Biz kendi içtimai alanlarımızı oluşturmalıyız. Şu interneti çok iyi kullanmalı, internet medyasında güçlü olmalı, organize olmalıyız, yeni internet medyası alanları oluşturmalı, sosyal alanlarda yazılımlar geliştirmeliyiz. Milletimize tekrar anlatmalıyız. Onların İslam’la, büyük medeniyet hayaliyle tekrar buluşturulması gerekiyor.

Tekrar Ahmet Yesevi, Hasan El Herakani, Somuncu Baba, Hacı Bayram Veli, Şeyh Sadrettin Konevi’leri yetiştirmeli, Mevlana’ların yetişebileceği eğitim ortamlarını oluşturmak gerekiyor. Bilim, sanat, sinema, müzik, tiyatro alanlarında dünya çapında değerler yetiştirmek gerekiyor.

 Birbirimizi sevmemiz gerekiyor. Nefsimizle başa çıkmamız gerekiyor ve elbette Başbakan’ımızın sakin olması, Ak Partinin ve hükümetin bu süreci iyi sürdürmesi gerekiyor.

Kürtler ile PKK, KCK ve BDP’nin aynı cümle içinde kullanılmaması gerekiyor. Bizde Kürt Türk yoktur, hepimiz Müslüman’ız Elhamdülillah ve büyük ideale yoğunlaşmalıyız.  

Taban akıllı olmalı, okullar açılmalı, eğitimcilerimiz kendini tekrar gözden geçirmeli, okumalı, gençleri eğitmeli…

CHP ve dinsizler, dış güdümlüler ve medya baronları sistemli bir şekilde Ak Partiye saldırıyor. BDP, KCK, PKK satılmışları, ülkeye zarar vermeye, yiğitlerimizi şehit etmeye, bilmem hangi gizli örgütlere hizmet etmeye çalışıyor.
 Yani yıllarca bu millete sıkıntı çektirenler yine boş durmuyor, oyunları bozulmasın istiyorlar.
 
 Bu süreç iyi kullanılmalıdır, bu süreçte yapılanlar basit kazanımlar olarak görülmemelidir. Unutmayın gitmek üzere gelmemek gerekiyor, medeniyet böyle kurulur… Allah Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Ahmet Davutoğlu’muza, bütün bakanlarımıza, askerlerimize, polislerimize, bürokratlarımıza, sanayicimize, bilim adamlarımıza yardım etsin, yardımcısı olsun… Milletimize akıl feraset versin…  
 Gün akıllı olma günüdür…

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hamdi Bağcı Arşivi