Aslı'nın hazin sonu

Aslının hazin sonu
Bir Türkiye klasiği yaşadık önceki gün Erzurum'da...

Aslında ‘kaza’ demek ne kadar doğru tartışılır. Çünkü başından sonuna bir ihmaller zinciri bu dramatik ölümü getirdi. Ne koruyucu ağlar ne çarpma şiddetini dindiren bariyerler ne de kaza ihtimaline karşı bir ambulans vardı. Ateş düştüğü yeri yaktı, idari takip başladı ama hiçbir yetkiliden çıt çıkmadı. Yabancıların bulunduğu organizasyonlarda ‘kırmızı alarma’ geçen, kırmızı halılar seren yetkililerin kendi evlatlarımıza karşı takındığı zihniyet aldı Aslı’yı aramızdan. Umarız bu olay ders, kazalar da son olur.

Yazıklar olsun

2011’de tüm dünyanın gözü Türkiye’nin üzerindeyken,     her şey kuralına göre düzenlenmişti. Ancak 1 yıl sonra Türk gençlerinin kayak yapmak için geldiği Konaklı’da önlemler sıfıra indirgendi...

Alp Disiplini yarışları için Erzurum Konaklı Kayak Merkezi’nde hazırlık yapan 17 yaşındaki milli kayakçı Aslı Nemutlu’nun antrenman yaptığı sırada tahta bariyerlere çarparak, ölmesiyle sonuçlanan kazada ihmal bulunduğu tartışması çığ gibi büyüdü.

Ambulans yoktu

İhmalin en çok tartışılan konuları arasında ise; tipi ve savrulan karların pisti kapatmaması için kurulan ahşap kar perdelerinin önüne ‘güvenlik ağı’nın yerleştirilmemesi ve Türkiye’deki amatör sporlarının sıkıntısı; sağlık ekibinin de kayak merkezinde bulunmamasıydı.

Güvenlik ağı yoktu

Cumhuriyet Savcılığı Konaklı’daki çeşitli ihmal iddialarını araştırırken, Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık, “İhmal var diye kimse bizi suçlayamaz” dedi. Eski federasyon yetkilisi ve aynı zamanda kayak eğitmeni olan Metin Gez ise “Konaklı’da özellikle tahta bariyerlerin mindersiz olması ve önünde ağ bulunmaması kazaya davetiye çıkarır. Mutlaka pistle bariyerler arasına ağlar çekilerek kayak yapanların güvenliği sağlanmalıdır. Palandöken ve Konaklı’da işi bilen ekip yok. Dağlar sahipsiz, bu gidişle daha çok kaza olur, canlar yanar” ifadesini kullandı.

Koruyucu ağlar can kurtarmıştı

Aslı Nemutlu’nun ölümüne sebep olan tahta bariyerlerin önüne serilmesi gereken ‘güvenlik ağı’ yoktu. Bu ağ 2011’de Türkiye’nin kış sporları dalında ilk kez düzenlediği Dünya Üniversite Kış Oyunları’nda birçok sporcunun kazaları hafif atlatmasını sağlamıştı. İşte o kazalardan birini de yine Türk kadın kayakçımız İstem Tunca yaşamıştı. Tunca, aynı Nemutlu’nun idman yaptığı Alp Disiplini Süper G’nin yapıldığı pistte finişi geçtikten sonra yere düşmüş ve güvenlik ağı ile minderler sayesinde kazayı, sadece burnu kanayarak atlatmıştı.

Geriye kayak takımları kaldı

Konaklı’da dün sabah saatlerinde kazanın meydana geldiği yerde inceleme yapan cumhuriyet savcısı, Jandarma Olay Yeri İnceleme ekibi, Aslı Nemutlu’ya ait kayak takımı ve kıyafetlerini tutanakla Kayak Federasyonu yetkililerine teslim etti. Federasyon yetkilileri üzerinde ’Aslı’ yazılı kayak takımlarını bir kamyonetle Palandöken’deki Kayak Federasyonu’na ait tesislere götürdü. Aslı Nemutlu’nun kayak takımlarının, daha sonra İstanbul’da oturan ailesine teslim edileceği belirtildi.

Bilirkişi karar verecek

Kazayla ilgili bilirkişi raporu hazırlandı. Alp Disiplini için kullanılan 26 metre genişliğindeki pistin tam ortasında kazanın meydana geldiği kaydedilen raporda, Aslı Nemutlu’nun çarptığı yerde üç tahtanın bağlantı noktalarından çıktığı vurgulandı. Tahta kar perdeleri önünde bulunan yapay kar temin etmek amaçlı direklerin alt bölümlerinde mavi renkli süngerden koruyucu önlem alındığına işaret edilen bilirkişi raporunda, tahta perdelerin önünde ağ tarzı koruyucu önlemlerin olmadığına dikkat çekildi. Bilirkişi, bir hafta içinde raporu inceleyerek, savcılığa geri gönderecek.

Bugün toprağa veriliyor

Antrenman yaparken düşerek hayatını kaybeden ve çarşamba gecesi uçakla İstanbul’a getirilen
Aslı Nemutlu’nun cenazesi, bugün İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’ndaki Şakirin Camii’nde öğlen kılınacak cenaze namazının ardından, yine Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedilecek. Nemutlu’nun cenaze töreni, halasının ABD’den gelecek olması ve arkadaşlarının Erzurum’dan İstanbul’a gelip törene katılmak istemeleri sebebiyle bugüne bırakıldı.

Dedesi: ‘Göze, nazara geldi’

Hayatını kaybeden milli kayakçı Aslı Nemutlu’nun 81 yaşındaki dedesi Mehmet Zati Nemutlu gözyaşları içinde torununu anlattı. Dede Nemutlu, “Saint Joseph Fransız Lisesi’nde okuyordu.  Okul birincisiydi. Amerika’da halasının yanına gidecekti. Onun yanında hukuk tahsili yapacaktı. Üç lisan biliyordu yavrum. Göze, nazara geldi. Müracaatını yapmıştı. Bir senesi daha vardı, mezun olacaktı. Tahta bariyer varmış. Aşağıda uçurum varmış ’oraya gitmesinler’ diye koymuşlar. Çocuk çok temkinli giderdi. Takdiri ilahi, Allah yazısını böyle yazmış” dedi.
 
 
 
 
Fanatik

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.