Aydınlar Ocağı'nda aşıklar atıştı

Aydınlar Ocağında aşıklar atıştı
Konya Aydınlar Ocağı Salı Sohbetleri kapsamında, unutulmaya yüz tutan âşıklık geleneği canlandırılmaya çalışıldı.
Konya Aydınlar Ocağı Salı Sohbetleri kapsamında, unutulmaya yüz tutan âşıklık geleneği canlandırılmaya çalışıldı.
 
Tarihî Sille Konağı’nda gerçekleştirilen Âşıklarla Muhabbet Gecesi’nde buluşan Konyalı âşıklar; Âşık Ataroğlu (Mehmet Atar) ile Âşık Özânî (Zekeriya Özhan) birbirleriyle atışarak dinleyicilere keyifli bir gece yaşattılar.
 
Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Aziz Ayva ise, Konyalı âşıklar ve âşıklık geleneği hakkında bilgi verdi. Konya’da âşıklık geleneğinin kökünün 17. yüzyılda yaşayan Âşık Ömer’e kadar uzandığını belirten Dr. Aziz Ayva, “Konya’da bu asırdan itibaren âşıklık geleneği sürekli olarak devam etmiş ve diğer bölgelerimizin aksine farklı kaynaklardan beslenerek gelişmiştir. Konya bir kültür merkezi ve Selçuklu’nun başkenti olması dolayısıyla devamlı olarak bu kaynaktan beslenmiştir. Bir başka kaynağımız ise Mevlevîliktir. Mevlevîlik Konya’ya ayrı bir değer katmıştır. Mevlevî şairler, hem ümmi dediğimiz daha çok halk arasında yaşayan âşıkları etkilemişler hem de halk şairlerinin o sade duyuşlarını Mevlevî geleneği potasında eritmişlerdir. Bu iki önemli unsurdan dolayı âşıklığın yoğun bir şekilde bu bölgede devam ettiğini görüyoruz” dedi. 
 
Âşıklık geleneği kökünün Orta Asya’ya dayandığını ve “âşıkların rüyalarında bade içmeleri suretiyle şairlik istidadını kazandıkları bir gelenek” olduğunu söyleyen Dr. Ayva, irticalen yapılan geleneğin kendine özgü disiplin içerisinde geliştiğine dikkat çekti.
 
Aziz Ayva, “Âşık olduğunu iddia eden bir ozan şu dört özelliği bünyesinde barındırıyor. Birincisi, rüyasında pîr elinden bade içtiğini söylüyorlar. İkincisi, irticalen atışma yapabiliyorlar. Üçüncüsü, saz çalabiliyorlar. Dördüncüsü ise, usta-çırak ilişkisi içerisinde yetişiyorlar. Şiir söyleme kabiliyetinde olan herkesin bade içmediğini ve pek çok ozanın bade içmeden bu geleneği devam ettiriyorlar. Konya’da 160 civarında adı kayıtlara geçmiş halk şairi yetişmiştir. Bunların arasında Sille’nin çok ayrı bir değeri var. Sille, âşıklık geleneği açısından Konya’da müstesna bir yere sahip olmanın dışında Türkiye’de bir ekol olarak her zaman varlığını korumuştur. Silleli âşıkların en büyüğü Silleli Surûrî olarak geçer. Sırasıyla Âşık Merdânî, Âşık Lehvî, Âşık Keşânî, Âşık Devâmî, Âşık Nigârî, Âşık Mansur gibi birçok halk şairi Türkiye âşıklık geleneğindeki yerini de korumuşlardır. Konya’daki âşıkların yetişmesinde Sille’li âşıkların büyük etkisi olmuştur. Âşık Mehmet Yakıcı da Cumhuriyet döneminin yetişen son güçlü sesi olarak âşıklık geleneğindeki yerini almıştır” diye konuştu.
 
Dr. Ayva, Konya’da günümüzde 15 civarında âşığın âşıklık geleneğini icra ettiğini ve Âşık Ataroğlu ile Âşık Özânî’nin de bu âşıklar arasında yer aldığını söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.