Başbakan gündeme ilişkin konuları değerlendirdi
Yayınlanma:
Başbakan Tayyip Erdoğan, geçirdiği ameliyatların ardından kendisine 2 yıl ömür biçen çevrelere sert çıkarak, "Bu canın sahibi Allah'tır.
Başbakan Tayyip Erdoğan, geçirdiği ameliyatların ardından kendisine 2 yıl ömür biçen çevrelere sert çıkarak, "Bu canın sahibi Allah'tır. Bize ömür biçecek olan da sadece ve sadece Allah'tır. Söylentilere kanıp bize ömür biçenler, cüretkar oldukları kadar büyük bir küstahlık içindedir" dedi
Konuşmasında kadınlar gününü kutlayan Erdoğan, bugün Mardin'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenecek, "Büyüyen Türkiye, Güçlenen Kadınlar" programına katılacak ve 38 eseri topluca açacak.
Partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısı açılışında gündemdeki konuları değerlendiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gölge CIA olarak bilinen Stratfor'un 'Erdoğan'ın 2 yıl ömrü kaldı' iddiasına ve bunu manşetine taşıyan Taraf gazetesine cevap verdi. Erdoğan, Birlik ve Kardeşlik Projesi, Uludere olayı, tutuklu gazeteciler gibi konularda özetle şunları söyledi:
Biz millete hizmet yolunda, elini, yüreğini, bedenini taşın altına koymuş bir kadroyuz. Bu canın sahibi Allah'tır. Emanetini geri alacak olan da sadece ve sadece Allah'tır. Biz tehditlere boyun eğmedik, boyun eğmeyiz. Bize ömür biçecek olan da sadece ve sadece Allah'tır. Biz Allah'ın şu hükmüne yürekten inandık ve inanıyoruz: ecel geldiğinde ne bir saat ileri alınır ne de bir saat geri. Söylentilere kanıp bize ömür biçenler, cüretkar oldukları kadar büyük de bir küstahlık içindedir. Bu söylentileri manşetlerine taşıyanlar da, bu mihrakların taşeronluğunu yapanlar da aynı şekilde büyük bir küstahlığın içindedir. Bazı kafe ve restoranlarda bulunan müzik kutularına atılan bir lira karşılığında seçilen şarkıyı dinlersiniz. İşte şu anda tıpkı o bir lirayla çalışan müzik kutuları gibi manşet atan, köşe yazısı yayınlayanlar var. Jetonu alıyorlar manşet çıkarıyorlar. Jetonu alıyorlar köşe yazısı çıkarıyorlar. Bu manşetleri atanlar iyi bilsinler, Allah'ın takdir ettiği ömrü hiçbirimiz ne bir an geri ne de bir an ileri götüremezsiniz. Plan ona aittir ve o plan işlemektedir, işleyecektir.
MİLLETİMİZDEN İKİ KEZ ONAY ALDI
Kürt meselesiyle ilgili terör konusuna bakışımız en başından beri bellidir. Güneydoğu, Kürt sorunu, adına ne derseniz deyin. 2005 Ağustos'unda Diyarbakır'da yaptığım konuşmayla ivme kazanmıştır. Meselenin çözümüne yönelik adımlar attık. 2010 yılında 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' adı altında süreç başlattık. Sorunu çözmek için yeni ve kararlı bir adım başlattık. Bu süreç milletimizden 12 Eylül 2010 halk oylaması ve 12 Haziran 2011'de iki kez onay aldı. Bu işin onayını muhalefette bulunan partilerden değil, milletten alacağız. Bize verilen desteği heba etmek niyetinde değiliz.
KARŞIMIZDA TAŞERON VAR
Kürt meselesi, terör meselesi, Güneydoğu meselesi. Bir sorunlar kümesidir. Mesele eli silahlı bir terör örgütüyle mücüdele değildir. Siyasi, ekonomik, kültürel boyutu var. Bir de istismar, çıkar ve uluslararası siyasi boyutu var. İnsan kaçakçılığı, esrar-eroin kaçakçılığı mı ararsın. Silah kaçakçılığı da bu işin içinde. Terör, yurt içi ve yurt dışında siyaseti dizayn etmek için kullanılıyor. Karşımızda taşeron olarak kullanılan bir örgüt var. Biz sadece dağdaki teröristle değil, onun arkasındaki kirli ellerle de mücadele ediyoruz. Silah tüccarları, uyuşturucu kartelleri bu meselenin çözülmesini istemiyor. Öldürülen teröristleri ve şehitlerimizin kanını istismar edenler meselenin çözülmesini istemiyor.
Uludere büyük bir imtihan olmuştur
MHP bu süreçte bize destek vermedi. CHP adımlarımızın karşısında oldu. BDP de karşısında oldu. Bu üç parti, 12 Eylül ve 12 Haziran'da ortak hareket etti. Bedeli ne olursa olsun, biz Allah'ın izni, milletimizin desteği ve hayır dualarıyla bu meseleyi çözecek, son nefesimize kadar da bu uğurda mücadele edeceğiz. Uludere'deki hadise bu anlamda çok büyük bir imtihan olmuştur. Uludere'de yaşanan acı, gönül gözüyle bakanlarla, gözünü hırs bürüyenleri net olarak birbirinden ayırmıştır. Biz yaşanan hadisenin acısını yüreğimizde duyarken, birileri acıyı fırsata dönüştürmek gibi insanlık dışı gayretin içine girdi. Her çocuğun gözyaşı, bizim vicdanımıza, her annenin, her babanın gözyaşı yüreğimize akar. Allah'ın izniyle engelleri aşacak, bu sorunu çözecek, terörü de inşallah minimize edeceğiz.
Sadece altısının basın kartı var
Bir sendika gazetecilerin keyfi olarak tutuklandığı imajını vererek karalamaya çalışıyor. Biz sendikanın listesindeki isimleri tek tek çıkardık. Bu gazeteci olduğu iddia edilen 105 kişilik isim listesindeki 25 kişi hükümlü, 70 kişi tutuklu, 6 kişinin cezaevinde kaydı yok, 4 kişi tahliye edilmiş. Bu isimlerden sadece 6 tanesinin sarı basın kartı var. Burada kimler var, muhasebeciler, ofis elemanları var. Bunlar gazeteci gibi gösteriliyor. 69 kişi PKK Kongra-Gel, KCK örgütüyle ilişkilendiriliyor. PKK üyelerine bilerek ve isteyerek yardım etmek ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri taşımak, terör eylemi sırasında sahte polis kimliği kullanmak, polis aracına silahlı saldırıda bulunmak, terör örgütüne üye toplamak.
Pusulasını kaybetmiş bir genel başkan
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu gerçeklere rağmen bu isimler üzerinden kendi ülkesini karalayan bir genel başkandır. CHP Genel Başkanı tarafından yapılan kara propaganda bile Türkiye'ye yapılmış büyük haksızlıktır. CHP seçmeni ise hiç hak etmiyor. Çıksın, CHP seçmenine o listeyi savunsun. Bakalım orada ne diyecek? Sen, 'tutuklu gazeteci yok' diyerek, adeta İsrail'in kirli çamaşırlarını yıkayacaksın, ardından da çıkıp terör iddiasıyla yargılanan gazeteci olmayan kişilerden dolayı ülkeni dünyaya şikayet edeceksin. Bu, acziyettir, gaflettir hatta dalalettir. Pusulasını kaybetmiş bir genel başkan CHP'nin başında olduğu sürece, biz Allah'ın izniyle bu yolda çok rahat yürümeye devam ederiz. CHP Genel Başkanı, zulümle, baskıyla, sindirmeyle dolu geçmişine sahip çıkabilir ama Türkiye'yi o karanlık geçmişe geri götürmeye gücü yetmez, yetmeyecektir. Yüzde 50'yi almak size her şeyi alma yetkisini vermez diyor bir köşe yazarı. Biz azınlıklara zulmetme yetkisini kendimizde görmüyoruz. Geçmişteki gibi azınlıkların çoğunluğa hükmetme yetkisini de kimseye vermeyeceğiz. YENİŞAFAK
Politika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.