İkdam Eğitim Derneği, Din, Toplum, Modernleşme konulu panel düzenledi.
İkdam Eğitim Derneği, ‘Din, Toplum, Modernleşme’ konulu panel düzenledi. Alaeddin Keykubat Nikah Salonu’nda gerçekleşen panele çok sayıda dinleyici katıldı. Oturum başkanlığını İlahiyatçı Prof. Dr. Sait Şimşek yaparken, konuşmacı olarak SÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, SÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Aydın ve SÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Caner Arabacı katıldı.’Toplumsal Gelişme ve Din’ konusunu anlatan Doç. Dr. Mustafa Aydın, zamanla algıların değiştiğini belirterek sosyal açıdan değişimin gerekli olduğunu ifade etti. Toplum zaman içinde değişmiyorsa bunun problemlere neden olacağını belirten Aydın, “Fakat değişirken değişmeyecek olanlarda vardır. Örneğin İslami değerlerde değişmeyi beklemek yanlıştır. Biz değişen yerde değişmeliyiz. Bunu yaptığımız zaman ilerlememiz daha hızlı olur” dedi. Prof. Dr. Ahmet Yaman da ‘Modernleşmenin Din Algısına Etkileri’ konusunu anlattı. Modernleşmenin temel şartının sekülerizm, hümanizm ve demokrasiden geçtiğini aktaran Yaman, şöyle konuştu: “Bu üç madde modernleşmenin yapısını oluşturuyor. Sekülerizm daha çok dini dünyevi işlerden soyutluyor. İslam’da da sekülerizm dinin sınırlarını belirlemede etkili oldu. Dolayısıyla dinde değişebilecek yerlerde değişmelerin kaynağını oluşturdu. İslam’da icma önemlidir. İcma ise Allah’ın Hz. Peygamber’e anlattığı tebliğlerin sahabeler tarafından algılanışıdır. Bu noktadan hareketle geçmişte belli zorunluluklarla sahabeler tarafından uygulanan kurallar günümüzde önemini yitirmişse onlar kaldırılabilir.”
‘Modernleşmede Basının Rolü’nü anlatan Yrd. Doç. Dr. Caner Arabacı da modernleşmenin 200 yıldır sürdürüldüğünü kaydetti. Basın tarihinin aynı zamanda modernleştirme tarihi olduğunu da aktaran Arabacı, “Batı kendi düşüncelerini, yasalarını, giyinişlerini dünyaya kabul ettirmek için emperyalist bir savaş başlatıyor ve bu savaşı modernleştirmeyle birlikte yapıyor. Bunu da basınla birlikte insanların düşünce duygularını değiştirerek, kendilerine saygılı, bağlı bir toplum yaratıyorlar. Bizdeki ilk basın çalışması Fransızlar tarafından 1795’te yapılmıştır. İhtilalın fikirlerini yaymak için. 1800’lerin başlarında çıkan 15 gazetenin tamamı yabancıların ve gayrimüslimlerindir. Gazetelerde devamlı olarak batılaşmayı benimsetmeye çalışmışlardır” dedi. 1865 yılında ise bazı gazeteci Türk aydınlarının modernleşme akımını Osmanlı’da başlattıklarını bildiren Arabacı, şunları kaydetti: “1895’ten sonra ise Jön Türkler (İttihat ve Terakki Partisi) pozitivizm akımı çerçevesinde modernleşmeyi benimsetmeye çalışmıştır. Yayınlarında İslam’ın Osmanlı’yı geri bıraktığı düşüncelere yer vermişlerdir. Böylece toplumda batı tarzı değişikliğe gitmişlerdir.”
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.