Beni yatağa mahkum ettiler
Kendi toprağımızda vurulduk
“Anneme “İstanbul’a yerleşelim” dediğimde bana “toprağımı bırakmam” diyordu. Ama ne oldu? Bizi vuran yine kendi toprağımızın insanı oldu. Önceden terör haberlerini her insan gibi haberlerden izler, üzülürdüm. Ama şimdi ateşin düştüğü yer ben oldum, arkadaşlarım oldu, ablalarım oldu. Benim tek suçum Doğu’da doğmak mı? Biz zaten her konuda geri kaldık. Ben kendimi bildiğimden beri polis olmak istiyordum. Şimdi bu savaş benim hayalimi içimde artık ukde olarak bıraktı. Acılarım canımı daha çok yakmasın diye içimdekilerle yüzleşmek istemiyorum.”
Kürtlüğümden utanıyorum
“Başbakanımız artık terör konusunda elinden geleni değil fazlasını yapsın. Bu acının ne kadar zor olduğunu görmek için birden fazla kişinin mi ölmesi gerekiyor. Ben de Kürdüm. Hepimiz aynı bayrağın altında, aynı ekmeği yiyoruz. Ama artık Kürtlüğümden utanıyorum. Eğer bunu kabul etmiyorlarsa kendi cahilliklerinde iyice kaybolsunlar ama daha fazla can almaya devam etmesinler. Yaşama sevinci olan insanların sevinçlerini çalmasınlar. Biz doğuda hem terörle, hem de imkansızlıklarla yaşıyoruz. Yetkililer Siirt’in köylerindeki çocukların korku dolu gözlerine hiç bakmışlar mı? Siirt’teki kadınlar hiç sinemaya, tiyatroya gitmişler mi? Hayır gitmediler, gidemediler. Beni hem bir kadın hem de hemşehrim olarak Emine Erdoğan anlar. Emine Hanım’la bir gün memleketimize gidip, ona Siirt’in gerçeklerini görmek istiyorum. Siirt’te kızlar okutulmuyor, köylerdeki çocuklar için çatışma sesleri artık hayatın akışı olmuş. Çocuklar şiddeti duyarak, yaşayarak, görerek büyüyorlar.”
‘Ben niye yaşıyorum’ dedim
“Benim yaşama hakkımı ihlal ettiler. Ben ablalarımın, arkadaşlarımın o anda öldüklerini gördüğümde ‘Ben niye yaşıyorum’ diye isyan ettim. Onları kaybettikten sonra hayatta olmayı lüks olarak görüyorum artık. Ben ablalarımın, arkadaşlarımın hakkını kimden isteyeceğim? Başbakandan mı, terör örgütünden mi? Hiç birinden, ölen öldüğüyle kalacak. Beni en güzel hastanelere getirdiler, tedavi ettiler. Peki benim abla yaram, arkadaş yaram ne olacak? Bunları kim tedavi edecek? Ne Başbakan, ne de Emine Erdoğan burada yattığımdan beri aramadılar. Beni aramış olmaları hiçbir şey değiştirmeyecek ama içten içe bekledim bunu. Yıllardır en büyük hayalim polislikken, şimdi yürüyebiliyor olmayı hayal ediyorum. Bunun ne demek olduğunu Başbakanın gözlerine baka baka söylemek isterdim.”
Siirt’te kuaförlük yapan 31 yaşındaki Zeynep Evin, biriktirdiği paralarla kendine yeni bir otomobil almıştı. Hem yeni arabasını kutlamak hem de Hatay’da üniversitede okuyan kardeşi Nergis’e veda yemeği yapmak için 23 Eylül akşamı toplanmaya karar verdiler. Kardeşleri 17 yaşındaki Nuran’ı, onun lise arkadaşı Gülcan Olgaç’ı, Gülcan’ın ablası Nurcan ile arkadaşları Kevser Çekin’i alıp çay bahçesine gitmek için yola çıktılar. Ancak PKK’nın kanlı saldırısı onları yolda yakaladı. Roket atarlı ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda Zeynep, Nergis, Nurcan ve Kevser hayatını kaybetti. Nuran ile Gülcan ağır yaralı kurtuldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.