'Bu holiganizmi bitirmemiz lazım'

Fenerbahçe-Galatasaray arasında oynanan şampiyonluk maçından sonra yaşanan olaylara ilişkin tepkisini grup toplantısında da sürdüren Erdoğan şunları söyledi: Sadece taraftarı suçlayıp, sorumluluğu taraftara atıp kimse tabii ki bu sorumluluktan sıyrılamaz. Ayrımcılığı, tahammülsüzlüğü dikkate almak, bunun için ne gerekiyorsa tüm yöneticilerle yapmak durumundayız.

Başbakan Erdoğan, Fenerbahçe-Galatasaray arasında oynanan şampiyonluk maçından sonra yaşanan olaylara ilişkin tepkilerini grup toplantısında da sürdürdü. 2011-2012 sezonunun fair playden, centilmenlikten, hoşgörüden ziyade, şiddetle, anılan bir sezon olduğunu ifade eden Erdoğan şunları söyledi: 'Tatlı bir rekabet içinde yürütülmesi gereken futbolun, terörü andıran manzaralarla anılması ibret ve tedbir almayı gerektiren bir tablodur. Sadece taraftarı suçlayıp, sorumluluğu taraftara atıp kimse tabii ki bu sorumluluktan sıyrılamaz.'

 

 

'Dünyada olduğu gibi ne yazık ki bizim içimize de holiganlar sirayet etmiş. Holiganlar ne yazık ki buraları adeta terör alanına çeviriyorlar. 'Şu kulüpte, bu kulüpte var' demiyorum, ne yazık ki büyük bir çoğunluğunda var. Herkesin, sporun, futbolun tüm taraftar ve aktörlerinin bu şiddeti, kötü tezahüratı... Hanım dediğim zaman farklı bakarım. Ama sadece hanım ve çocuklara açık bir maçta bile bayanların nasıl küfrettiklerini görünce şahsen nevrim dönüyor.'

 

 

'Bayanların futbolda özellikle tribünlere teşviki bile erkekleri yola getirsin, onların kötü tezahüratını önlesin diye yapıldı. Ama sadece bayanların olduğu futbol maçında ben bayanların o küfürlerini görünce hicap duydum. Yarabbi nedir bu hal? Ülkemin bu noktada hanımlarına sesleniyorum; lütfen bu çirkin alışkanlıklardan bir defa kendinizi arındırın.'

 

 

'Tahammülsüzlüğü dikkate almak, bunun için ne gerekiyorsa tüm yöneticilerle yapmak durumundayız. Fenerbahçe taraftarıyım, hatta kongre üyesiyim. Kendi stadımızda Galatasaray berabere kalmak suretiyle şampiyon oldu. Bunu alkışlayacaksın. O akşam Teknik Direktör Sayın Terim'i, Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Albayrak'ı arayarak tebrik ettim, aynı şekilde Fenerbahçe Başkan Vekilini de arayıp duyduğum üzüntüyü anlattım. Müşterek gayretin içine girmezsek yanlış olur. Yani Şampiyonun oluyor kupasını soyunma odasında vermek, böyle saçmalık olur mu? Işıkları söndürülmesi böyle bir saçmalık olur mu? Bu işin stadın ortasında mertçe, dürüst olarak yapılması gerekir. Bunu görmemiz lazım.'

 

 

'Hükümet olarak yetki ve sorumluluklarımız belli. Biz bunu tamamen tarafsız, tamamen objektif şekilde yerine getiriyoruz ve getireceğiz. Şiddeti Önleme Yasasıyla yaptığımız düzenlemelerle biz her zaman futbolu aslına, özüne, ruhuna döndürmenin mücadelesi içinde olduk. Aynı samimi tavrı tüm kulüplerden, futbolculardan ve özellikle da taraftardan da bekliyoruz. Savaşları durdurabilecek güçte olan futbolun, bir savaş, çatışma, ayrışma aracı olmaması için herkes üzerine düşeni samimiyetle yerine getirmeli.'

 

Tutuklu vekillerde son karar yargının

 

Erdoğan, Meclis'ten ayrılırken gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Tutuklu milletvekilleriyle ilgili sürecin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine Erdoğan muhalefetin girişimlerini eleştirerek, 'Bu adımlar, Anayasa'ya da yasaya da uygun olmadığı halde maalesef kenardan, köşeden dolaşarak, atılmış adımdır ve milletvekili seçilme olayını sulandırma hareketi olarak görüyoruz. Ondan dolayı da bu olaya olumlu bakmıyoruz. Ama yargının vereceği kararla ilgili de söyleyecek herhangi bir şeyimiz yok' dedi. Erdoğan, yeni bir formül olup olamayacağı sorusunu, 'Bunun formülü olmaz. Bunun yasal noktadaki hükmü, Anayasa'nın 14. maddesi çok açık, net ortada' diye cevapladı. Süt tartışmalarına da değinen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, İzmir'le ilgili yalan yanlış bilgiler verip 7 milyon 200 bin çocuğu ve ailelerini istismar etmeye çalışırken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 'süte siyaset karıştırmasak iyi olur' dediğini hatırlattı.

 

Sıfır sorun zalime sessiz kalmak değil

 

Dış politikadaki 'sıfır sorun' politikasının bazı muhalefet partileri tarafından yanlış anlaşıldığına dikkati çeken Erdoğan, 'Sıfır sorun, haksızlık karşısında susmak, mazluma, mağdura, haksızlığa uğrayanlara karşı sessiz ve tepkisiz kalmak demek değildir. Biz zulmü görmezden asla gelmeyiz' diye konuştu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Suriye konusundaki tavrını eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

 

 

'Suriye konusunda CHP Genel Başkanı içinden geçeni söyleyemiyor. Açık açık söylüyorum: Suriye konusunda dilinizin altındaki baklayı çıkarın. Çekinmeyin burası özgür bir ülke. Suriye yönetimine neden sempati duyduğunuzu, zulümlerine niçin gözünüzü yumduğunuzu ima etmeden, üstünü örtmeden söyleyin. CHP Genel Başkanı'nın zihin kıvrımlarında, bilinçaltında gözettiği farklı hassasiyetleri var. Biz bunu çok iyi biliyoruz.'

'Tayyip Erdoğan'ı rahat gideceği bir ülke bırakmayacağım, diyor. Bu sözlerle, neyi kastediyor? 17 Mart'ta Almanya'yı ziyaret edecek şahsıma tevdi edilecek ödülü alacaktım. Programı iptal ettik. Maalesef bir gün önce, Afganistan'da 12 askerimiz şehit oldu. Fakat Kılıçdaroğlu başka şeyi kastediyor. O tarihte Almanya'da protesto gösterileri organize edildi. PKK ve Ermeni örgütleriyle birlikte, isminin başında Alevi sıfatı olan bazı dernekler birlikte organize ettiler. CHP Genel Başkanı, aylardır bu baklayı dilini altında saklıyor, mesele bu. Gösterilerden dolayı gitmediğimizi ima ediyor, bunu da CHP'nin başarısı gibi sunmaya çalışıyor. PKK ve Ermeni örgütleri gösteri yapacak, CHP lideri de destek verecek diye hiç bir ülkeye gitmemezlik etmedik, etmeyiz.'  YENİ ŞAFAK