Bugün Cuma...

Bugün Cuma...
Cumanız mübarek olsun...
-SEYR U SÜLUK-
 
Seyr,tarikatlerde,tarikat prensiplerinin yerine getirilmesi neticesi meydana gelen manevi yükselmedir.Seyr,lugatte yürümek,bakmak anlamına gelir.

Arifler manevi yolculukla “Seyir ilellah”ı kast ederler. Bu seyirde, hedef yüce Allah’tır. Çünkü asıl yolculuk ve saadet budur. Huzur, Cenab-ı Hak ile tanışmak ve buluşmaktır.
Nakşi büyüklerinden Hace Ubeydullah Ahrar (ks) der ki:
“İki çeşit mi’rac vardır. Biri manevi, diğeri ise şeklidir. Manevi mi’rac da iki türlüdür. İlki kötü sıfatlardan güzel sıfatlara geçmektir. İkincisi masivayı (Allah’tan gayrı bütün varlıkları kalben) terkedip Hakk’a yönelmektir.
Yüce Allah’a gitmek, ayakla değil güzel ahlakla olur. O’na yaklaşmak kalıpla değil kalple gerçekleşir. Bu yolda aşılacak şey, dağ tepe gibi engebeler değil, nefsin engelleridir. Uzakta olan yüce Allah değil, kuldur.
Allah’a yaklaşmak için nefsini aşmak, kötü ahlaklardan uzaklaşmak, zulmet perdelerini geçmek gerekiyor.
 
          Herhangi bir tarikate girmek arzusunda olan kişiye talib,girene de mürid ismi verilir.Mürid,sınırlı iradesini külli iradeye teslim eden kimsedir.Şeyh,müntesiplerini o gayeye sevk eden kimsedir.Gaye,Allahü Teala'ya ulaşmak,O'na teslim olmak ve O7nun rızasını kazanmak olduğuna göre şeyh,müridini bu amaca yöneltmeye himmed eden bir vesiledir.
          Süluk,yola gitmek,salik de yolcu demektir.Allahü Teala'ya ulaşmaya kabiliyet kazanmak için,güzel ahlak sahibi olmaya çalışmaktır.
          Süluk, Kaşani'ye göre,Allahü Teala'nin cemalinin tecellisi için kalp evinin yabancılardan temizlenmesi demektir. Cehaletten ilme,fena huylardan güzel ahlaka ulaşmaktır.Allahü Teala'ya ulaşmak için ahlaki olgunluğa ihtiyaç vardır.Kulun nefsini mevki hırsından,hasetten,kibir ve cimrilikten, yalan,gıybet,hırs ve zulüm gibi kötü davranışlardan temizlenmesi, buna mukabil, ilim, hilim,haya,rıza adalet gibi güzel davranışlarla süslenmesi gerekir.Bunların dışında manevi yolculuğun başarı ile tamamlanması için bazı ögeler de olması gerekir ki, bunlar,aşk,ihsanve ihlastır.
          Allah aşkı olmadan çekilecek bütün zahmetler boşa gider.İhlas ile ihsan ise imanın gereklerindendir.İhlasın en alt derecesi Allah'tan başka tapılacak bir varlık olmadığı( la mabude illallah), en üst derecesi ise Allahtan başka bir varlığın bulunmadığını ( la mevcude illallah) kavramaktır.
         İhsan ise,salikin bütün bağlarını keserek Allah'a yönelmesidir.Seyrü Süluk, bu üç ögenin tam olarak gerçekleşmesiyle tamamlanır.Sülukun bilgi ile sırf bilmekle bir ilgisi yoktur. Süluk,yaşayarak,tadarak haller aracılığı ile Allah'a ulaşmaktır.
         Manevi yolculuğun dört mertebesinden bahsedilir.  Bu dereceler müridin tedrici olarak tırmandığı, her yükselişte Allahü Teala ile kendi arasındaki perdelerin ortadan kalkmaya başladığı bir tarzda devam eder.
         1.Seyr i ilallah: Hakkı zikrederek Hakkın muhabbetine yönelmek.
         2.Seyri fillah:    Beden kaygısından kurtulup ilahi ahlak ile ahlaklanmak.
         3.Seyri maallah: İkilikten usanıp birliğe kavuşmak. Allah aşkında yok olmak.
         4.Seyri anillah: Haktan halka dönmek,ıslah ve irşadla meşgul olmak.
         Bu seyirlerden gayeHakka ulaşmak için önce masivadan yüz çevirmek,sadece O'na yönelmektir.Bu yolculuğun tam anlamıyla gerçekleşmesi için bir mürşide bir rehbere ihtiyaç duyulur. Kürşidi Kamil,bu manevi yolculuğu tamamlayarak geri dönen ve kendisine tabi olanları aynı yoldan geçirmeye çalışan, Hakka ulaştıran kişidir. İyi bir tabib, iyi bir rehberdir.
 Kendisi bu yoldan geçmiş,muhtemel tehlikeleri görmüş,onların üstesinden gelmiş,salikin hangi noktalarda sıkıntıya düşeceğini çok iyi bilendir.
         Seyrü Sülukun mücerred ilimle gerçekleşmesi mümkün değildir.Tamamen hal ile ortaya çıkar ki,bu da yaşayarak, tadarak olur.Bu esnada zihni bazı şüphelerden uzak bulundurmak için Allahü Teala hakkında sağlam bir inanç ve bilgiye ihtiyaç vardır.Allahü Teala kainatı yaratmıştır. Alimdir,Kadirdir,Kayyumdur.İşitir,görür.İstediğini yapmaya muktedirdir.Birdir,hiçbir şeye muhtaç değildir.Zatında ve sıfatlarında benzeri yoktur. Değişme,noksanlaşma,zamandan ve mekandan münezzehtir.
         Seyhu Süluk için iki yol tesbit edilmiştir:
Bu vasıtalardan biri nefsi terbiye ederek saliki,nefsi emmareden nefsi kamileye yükseltmektir.Diğeri ise ruhu tasfiyedir. Emir aleminden olan kalp,ruh,sır,hafi,ahfa'nın fena bulması bir takım tecellilerin meydana gelmesidir. Bunların da olması için nefsin şu mertebeleri geçmesi gereki:
         1.Nefsi Emmare: Sahibi işlediği hatayı günah saymayan,yaptığını hata olarak bilse bile korkusuzca hareket eden kisinin nefsidir.Bu kişilere nasihat kar etmez.
         2.Nefsi Levvame: Kınayan nefis. Günahı işler. Ama kendisine kızar,ayıplar.Ne kadar fenayım kendimi bir türlü hayasızlıktan kurtaramıyorum diyen nefistir.
         3.Nefsi Mülhime: Günah işlemediği halde günaha meyli olan nefistir.
         4.Nefsi Mutmainne: Günahtan tamamen nefret eden nefistir.
         5.Nefsi Raziye: Mevla'dan gelen her şeye razı olan nefistir.
         6.Nefsi Merziye:Allahtan gelene razı olandan Allah'ın razı olduğu nefistir.
         7.Nefsi Kamile: Ruhi olgunluğu tamamlayan nefistir.
 
NETİCE: Alemde hareket halinde olmayan hiçbir varlık yoktur.İnsan ,hayvan,nebat,taş,toprak,arz ve sema hep bir seyir içindedir.Bu seyir,Rabbimizi tanımak,O'nu tanıtmak ve onu anmak için gerçekleşir. "Yedi gök ile yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. Ve O'na hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur.Fakat sizonların tesbihlerini anlamazsınız.Şüphesiz ki O, Halim (azapta acele etmeyen) dir.Gafur (çok bağışlayan)dır. (İsra:44)
Geçmişte yaptığı hatalara tevbe ile,öldükten sonrası için kendisine faydalı olacak amelleri düşleyerek, zihni de olsa hep bir sefer halindedir insan.
  
Sadık kul dinin zahirine ait kaide ve kurallara, inanç,ibadet ve ahlak esaslarına uyarak Şeriatı,batıni kurallara uyarak eli , dili ve namusu muhafaza ederek,Allah'ın haram kıldıklarından kaçarak tarikatı, kalbinden Hakkın dışında bütün arzu ve istekleri atarak marifeti idrak eder ve eşi ve benzeri olmayan Rabbimize tamamen teslim olarak hakikate sefer yapar.
 
 Allah’a giden yolun rehberi mürşid-i kamildir. Azığı takvadır. Bineği himmettir. Yol arkadaşı mümin kardeşlerdir. Silahı dua ve zikirdir. Düşmanı nefis ve şeytandır. Süresi, son nefese kadardır. Sonu -Allah’ın rahmetiyle- cennet ve cemalullahtır.
 
   Bu yolculuk sayesinde Hakkı tanıyan arif kullar olmak temennisiyle...
....

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.