Cüneyt Özdemir'den başörtüsü itirafı
Ertuğrul Özkök'ün liberal çizgiden ulusalcı çizgiye evrildiğini düşünen Özdemir'e göre Hürriyet muhafazakar ve ulusalcı bir yazar-çizer kadrosuna sahip.
Cüneyt Özdemir sürekli göz önünde bir televizyoncu. On yıldır CNN'de 5N 1K'yı hazırlayıp sunuyor. Çeşitli belgeselerde imzası var, kitap yazıyor. Kendi internet sitesi Dipnot TV'deki yazıları ve Twitter yazışmalarıyla da sık sık medyada gündeme geliyor. Özdemir'le habercilik ve medya üzerine konuştuk.
5N 1K Türk televizyonlarının başarılı programlarından biri. 2 binlerin ruhunu yakalayan bir yapım. Bu başarının sırrını nasıl açıklıyorsunuz?
Bence bunun sırrı ilk bakışta herkese mesafeli durması gibi gözüküyor. Ama işin özü bizim herkese yakın durmamız. İnsanlar bu yakınlığı hissetmeseler programa gelmezler. Programa gelen herkes biliyor ki ben cumhurbaşkanına nasıl davranıyorsam işçi emeklisine de öyle davranacağım. Sağcıya nasıl davranıyorsam Ergenekoncuya da öyle davranacağım. Mesafeli değil yakın olmak, bunun altını bir kere daha çizelim. Mesafeli durarak insanların acılarına, yaralarına, umutlarına dokunamazsınız. Yeni gazetecilik empati kurarak insanlara dokunmayı gerektiriyor. Orada da vicdan ve insanlık öne çıkıyor. İnsanın yanında durduğun, anlamaya çalıştığın zaman bu iki kavrama ciddi ihtiyacın var.
Öteki'ne hep açık bir program oldu 5N 1K. Kimi zaman başörtülüleri çıkardınız ekrana kimi zaman Türk okullarını haber yaptınız. Bunu baştan planlamış mıydınız?
Herkesin gelip konuşabileceği bir yer olarak planlamıştık. O çizgide programlar yaptık. 5N 1K, zaman zaman CNN Türk çizgisinin bile dışında kalan özel bir yeri oldu. Mesela One Minute olayında biz o çıkışın arkasında durmuştuk oysa o dönem CNN bayağı bir eleştirel yaklaşıyordu. Toplumsal olarak ertelenen başörtüsü sorunumuza gelince CNN Türk ilk kurulurken ben yönetime gelin başörtülü bir muhabir alalım demiştim. Ama kabul etmediler. Kimin kabul etmediğini söylesem, şaşırırsınız. Başörtülü birini CNN Türk'te haber için koşarken görmek o dönem benim açımdan ve değişen Türkiye'deki gerilimi yumaşatması anlamında çok önemliydi.
Bugün bile birçok televizyon ve gazetede başörtülü muhabir yok?
Evet. Buradan sorayım ben de: Neden yok kardeşim?
Sizce neden yok?
Bunda karşılıklı iki cephenin başörtüsüne yüklediği anlam var sanırım. Burada olumlu ya da olumsuz düşünen ideoloji o kadar ön planda ki geriye hiç birşey bırakmıyor. Mesela bir dönem Kanal7'den çalışan erkek bir muhabire işsiz kaldığında biz 5N 1K'nın kapısını açtığımızda hiçkimse birşey demiyor ama aynı kanaldan ayrılan başörtülü muhabir olunca işler değişiyor. Tam bir çifte satandart. Utanç verici toplumsal iki yüzlülüğümüz.
İyi haberlere de programınızda yer veren bir gazeteci, televizyoncu olarak medyamız niçin kötü haberin peşinde?
Gazetecilik okullarında bize öğretilen şey 'Kötü haber iyi haberdir'. Ama artık dünya değişti. Artık iyi şeyler de anlatmak bizim görevimiz. Bu ülkenin bir başarılı mimarını, mühendisini, doktorunu bilmeyiz. Tanımalıyız. Başına bir felaket gelmedikçe bunlardan haberimiz olmaz. Bu ülke sadece baskınlarla, soruşturmalarla, mahkemelerle yaşamıyor ki. Hayat sadece bunlarla geçmiyor ki. Gazeteler hayatı yansıtan bir araç değil mi. Niye bunlara yer bulamıyoruz. Biz de dünya haberi de yoktur gazetelerde. Kapanmışız bir mahalleye herkes at gözlüklerini takmış aynı kötücüllükle yaşa babam yaşa. Ben artık bıktım aynı konuyu yirminci kez konuşmaktan. Ama buna imkan verecek ortam lazım. Önünü açacak yönetici lazım. Olmayınca niye onu yapmıyorsun diye kızıyorlar. Niye kürt açılımını konuşmuyorsun da mimari başarıyı konuşuyorsun, ne alaka diyorlar.
Tepki geliyor mu?
Kime gelmez ki. Gündem dediğimiz çılgın bir moda var bizim medya anlayışımızda. Deprem olur 1 yıl konuşursun 10 yıl sanki bir daha olmayacakmış gibi unutursun. Domuz gribi dersin bir hafta hergün sonra unutulur gider. Kötü bir alışkanlıktır medyada gündem modasına teslim olmak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.