Dantel çorap giydim sorun olur mu?

Kadın ince, yüksek topuklu bir ayakkabı ile azcık kısa bir etek giydiğinde hele birde bunun üstüne kırmızı ruj ve oje süründüğünde fazla feminendir. Zaten dulsanız, eşinizden yeni ayrılmışsanız ya da yanınızda gerine gerine gezen bir erkek arkadaşınız yoksa potansiyel suçlu ve tehlike olarak görülürsünüz. Yanında erkek olmazsa çünkü kadın namusunu koruyamaz. Maalesef bizim toplumuzda bu şekil bir önyargı mevcuttur.

Giyim konusunda kadın pantolon- ceket takımı tercih ettiğinde ise bazı çevrelerce erkeksi olduğu konusunda eleştiri alır. “Kadın kısmı pantolon giymez. Bu yaklaşıma maruz kalmamak adına artık ne yapalım tercihinizi döpiyesten yana kullanmak zorundasınızdır. Âmâ döpiyes giyecek yaşa ulaşmışsanız ve artık kırklı yaşlardaysanız bu sorunu aşmışsınız demektir. Peki, ya yirmili yaşlarda döpiyesle dolaşmak zorundaysanız yine el âlem denilen o görünmeyen otoritenin çenesini kapatamazsınız. Bu seferde” Bak sen hiç yaşına göre giyinmiş mi? ”Dedikodularıyla boğuşmak zorunda kalmışsınızdır.

Bir zamanlar kadınların kot pantolon giymesi tecavüz davalarında zanlıya indirim getirecekti. Allahtan bu uygulamaya halk tepki gösterdi de yasalaşmadan gündemden düşürüldü. Ben o zaman ilk defa kot pantolon giymenin ahlak baskısıyla nasıl karşı karşıya kaldığına hayretler içinde şahit olmuştum. Nitekim kot pantolon giyenler ahlaksızdırlar demek isteniyordu. Ama bu sadece kadınları kapsayan bir yaklaşımdı. Erkeklerin giysileri anlaşılan o zamanlarda da kimsenin umurunda da değildi. Erkekler her türlü şeyi giyinebilirler. Onlar özgürdürler.

Birde biz başını örten, benim hiç sevmediğim ama çoğu insanın kullandığı muhafazakâr olarak nitelendirilen kadınların giyimlerine özel gıcıklıkları olanlardan ise bahsetmek istemiyorum. Kardeşim şapkada giyse, şalda örtse, başını kese kâğıdıyla da kapatsa bu kadın belli bir şekilde saçlarını işte kapatacak… Gündemde ne zaman konu kalmasa bir başörtüsü polemiği yaratılıyor. Bugünlerde ünlü tiyatrocu Serra yılmazın yaptığı gibi bakın onun adını makaleme yazdım. Oysa ne utanç vericidir bir kadının diğer bir kadının giyim tarzına karışması! Kadın kadının kurdudur sözü burada bir kez daha onaylanmış oluyor.

Neyin derdinde bu insanlar işleri güçleri yokta bu kadınların giyimleriyle nedir bu sorun halen çözemedim valla! Hiç unutmuyorum. Uzun zaman önce bir arkadaşım bana şöyle bir soru sormuştu. Sen şimdi başını örtüyorsun ya? İğneni nasıl takıyorsun, sağdan mı? Düğümcük mü atıyorsun soldan mı? Eşarbın kuyruğunu nasıl geriye atıyorsun? Bu soru karşısında öyle şok olmuştum ki cevap vermemiştim. Sonra bana açıklamayı o getirmişti. Bağlama şekillerine göre belli bir gruba aitim demek istiyormuşuz… Halen daha güldüğüm bu yaklaşıma ne gerek vardı. Benim dilim yok mu? Hem öyle bir şey olsa neden her gün düğümle, kuyrukla uğraşayım de mi? Kendini fazlasıyla iyi ifade edebilen biri olarak bu soruyu kendime hakaret saymıştım.

Kadın başını örtse devlet baskısı, bacağını açsa mahalle baskısı, kot giyse ahlak baskısıyla ister istemez karşı karşıya kalmaktadır. Merak ettiğim bu kadınlar ne giyseler de göze girseler. Acaba dantel çorap giydim sorun olur mu? Yoksa oda ayakkabımdan görünürde on parmağımı sıcaktan koruyan iki çift kumaş parçası nedeniyle yargılanır mıyım?

Sonuçta kadınlar güzel görünmek isterler. Bu sadece bir erkek için değil aynı zamanda kendileri için ve hem cinsleri içindir. Makyaj yapmak ayrıca bir Kızılderili savaş kabilesi mensubu değilseniz kadınlara has bir uygulamadır.”Aaa bak bak hem kapalı hem de yüzünde kırk ton boya var .”Diye sitem edenleri de ben anlamıyorum. İnsanlar kapanınca acaba kadınlıklarını da mı öldürüyorlar.

Ben özgürüm diye bağıran kadınların ağzına bugünlerde birer şaplak indiresim var. Nasıl özgürsün sokağa çıkarken ne giyeceğini kırk kere düşünüyorsun. Hem sadece kapalı ya da açıklık değil sorun yeri geliyor tırnağına sürdüğün mor rengin ifadesini imalı bakış atan gözlere vermeye çalışıyorsun.

Maddeye takıldıkça manayı bulamayacak özellikle sanata gönül vermiş aydın geçinen kadınlarımızın önyargılarının ellerinden öperim. Neden mi çünkü sanatlarıyla canını dişine katan gerçek sanatçı aydın kadınlarımızın değerini anlamamıza sebep oldular. Dostça kalın.