Eşrefoğlu camiinde ağaçlar çürümeyecek

Eşrefoğlu camiinde ağaçlar çürümeyecek
Eşrefoğlu Camii'ndeki kar deposu eski özelliğine yeniden kavuşturulacak.
Konya'nın Beyşehir ilçesinde Beyşehir Gölü kenarında bulunan ve son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelen tarihi Eşrefoğlu Camii'ndeki kar deposu eski özelliğine yeniden kavuşturulacak.
Tarihi caminin imamı İsmail Efe, 2003-2005 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmaları esnasında mekanda bulunan ağaçlardaki çatlakların tespit edildiğini belirterek, macunla dolgu yapılıp verniklendiğini hatırlattı. Camide 1941 yılına kadar özelliğini muhafaza eden kar deposunun üzerinin kapatılıp devre dışı bırakılmasıyla, mekanda inceleme yapan uzmanların ağaç sütun ve kirişlerin çürümeye yüz tutmaya başladığı yönünde kendilerine bilgi verdiğini belirten Efe, bu deponun hayata geçirilecek havuz ve fiskiye sistemi ile yeniden eski işlevine kavuşmasını istediklerini belirterek, “Bunun için buraya bu sistemin yapılması önerisinde bulunmuştuk. İnşallah öyle bir sistem yapılarak kar deposu eski özelliğine kavuşmuş olacak. Ayrıca, bundan önce tedbir amaçlı olarak da, kar deposunun üzerinde bulunan camekanı uzaktan kumanda ile açılıp kapanır hale getirmek istiyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde burası açılıp kapanır hale geldikten sonra, camimizdeki ahşapların göldeki nemden istifade etmesine imkan sağlamış olacağız” dedi.
CAMİDEKİ AHŞABA HAYAT VEREN KAR DEPOSUNUN YAPILIŞ NEDENİ
İsmail Efe, 7 asır önce yapılan tarihi mekandaki ahşap sütunlara hayat veren kar deposunun yapılış nedeni ile ilgili de bilgi verirken, şunları kaydetti: “Eşrefoğlu Camii'nin yapımında Toroslar'ın eteklerindeki sedir ağaçları kullanılmış. Tarihi mekandaki sütun ve kirişler komple sedir ağacından yapılmış. Rivayete göre, o yıllarda bu ağaçlar kesilerek, yaklaşık 5 ay Beyşehir Gölü'ne bırakılıyor, ıslatılıyor ve ardından fırınlanıyor. Ağaçlar betonlaşıp sertleştikten sonra bu keresteler caminin inşasında kullanılıyor. Gemi gövdesinin yapımında da kullanılan bu kerestelerin belli bir nem ve rutubete ihtiyacı olması nedeniyle, o yıllarda caminin içerisine bir kar deposu yapılması düşünülmüş ve ardından bu sistem hayata geçirilmiş. 1941 yılına kadar Eşrefoğlu Camii'nin üzeri toprak damken, damdaki karlar tam üst kısımında bulunan ve aydınlatma feneri dediğimiz kısımdan kar deposuna kürünüp, basılıyor ve depo ediliyormuş. Kar bu kuyuda yavaş yavaş eridikçe, camideki ağaçların nem dengesini sağlıyormuş. Böylece buradaki ağaçlar kuruyup çatlamıyor ve uzun ömürlü oluyormuş. Ama yaklaşık 68 yıldır burası kar deposu olarak kullanılmıyor. 3-5 yılda bir bazen ağaçlar ilaçlansa bile ağaçların nem ihtiyacına cevap veremiyor. Onun için buraya bir havuz ve fiskiye sistemi kurulması yönünde bir öneride bulunduk. İnşallah bu sistem devreye girerse, burası eski özelliğine tekrar kavuşacak. Bu sistem devreye girene kadar, tedbir amaçlı olarak da kar deposunun üzerinde bulunan çatıdaki camekanı uzaktan kumanda ile açılıp kapanır hale getireceğiz. Böylece burayı ara sıra açıp camideki ağaçların göldeki nem ve rutubetten istifade etmesini sağlamış olacağız.”
BUZDOLABININ OLMADIĞI DÖNEMDE HALKIN BUZ İHTİYACINI KARŞILIYORDU
Kar deposunun esas yapılış amacının camideki ağaçların korunması olduğunu, bunun yanı sıra buzdolabının bulunmadığı o dönemlerde yaz mevsiminde çevresinde yaşayan vatandaşların kar ve buz ihtiyacını giderdiğini de belirten Efe, “Yazın tarlada bahçede çalışanlara bu karlardan dağıtılırken, kış mevsimi gelmeden bitiriliyormuş. Böylece, yağacak yeni kar için depoda yer ve zemin hazırlanıyormuş. Bu kar deposunun bir diğer özelliği ise, yazın camiyi serin tutup klima görevi yapmasıdır. Buranın orjinal hali daha önceki yıllarda daha derin imiş. Yani, şu anki halinden 2.5, 3 metre daha derin olduğu söyleniyor. 1941'den sonra kar deposu olarak kullanılmayan bölgenin daha geniş olduğunu biliyoruz. 1963 yılında bu kuyunun içerisine cemaatten birisi düşüp vefat edince, kar deposunun alanı daraltılıp, etrafı sütunlarla çevrilmiş. Ayrıca, derinliği de doldurulup azaltılmış. Buradaki karlar ise kullanıldığı dönemde, üzerine naylon ve arasına saman doldurulup, tekrar naylon örtülmek suretiyle yaz mevsimine kadar erimeden muhafaza edilmiş, camideki ahşapların nem ihtiyacı ise zaman zaman kenarının açılması suretiyle gideriliyormuş” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.