Fatih Erbakan sorulara yanıt verdi

Bir döneme damgasını vuran liderin oğlu olmanın ötesinde Necmettin Erbakan’ın adı daha öte anlamlar ifade ediyor Fatih Erbakan için…
Baba Erbakan’dan oğul Erbakan’a en büyük miras yaşam tarzı, hayata bakış tavrı, ahlak ve maneviyatın en üst derecede olmasını düşünmesi.

Saadet Partisi eski lideri merhum Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, “Bir siyasi harekete lider olabilmek zor bir iştir. Hele hele merhum liderimiz gibi bir lider olabilmek zor bir iştir. Yerini hakkıyla doldurabilmemiz mümkün değildir” dedi. Merhum Erbakan’ı anmak için Bursa’daki bir organizasyona katılan Fatih Erbakan, program sonrası kendisine yönelttiğimiz soruları içtenlikle yanıtladı.
Erdal Şahan: Siyasi hayatınıza şekil verip  biçimlendiren elbette ki  merhum  babanız   Necmettin Erbakan ama  benim  merak ettiğim asıl  konu  O’nun  dışında kendinize örnek  aldığınız  siyasi  kimlikler  var mıdır  varsa kimlerdir?

Fatih Erbakan: En başta örnek alınacak kişi merhum Necmettin Erbakan’dır ben onun evladıyım  ama dünyada birçok kişi onun evladı sayılırdı. Böyle bir kişinin evladı olmak bizim için en önemli avantajdır. Kendileri bize çok özel bir ders vermese bile onun yaşam tarzındaki tavrından, halinden, tutumundan, tepkilerinden,  ahlak ve maneviyatından dolayı bize verilen en önemli ders diye düşünüyorum.
Bunu belki önceden anlayamıyorsunuz ama daha sonradan fark edebiliyorsunuz. Liderlik ve devlet adamlığı yönünden Necmettin Erbakan ile aynı özelliklere sahip, karşıt görüşlü ‘Çörçil’ ile ilgili çeşitli eserler okudum kararlı, azimli, mücadeleci, günübirlik hedeflerle değil, sürekli sonuca giden hatta Erbakan ile benzer bir özelliği programlara hep geç kalan ama özellikle altını çiziyorum karşıt görüşü olan ve İngiltere Başbakan’ı olmasına rağmen işi gücü dünya siyonizmi için  Büyük İsrail’i kurmak isteyen bir lider özelliklerine sahip bir lider.

E.Ş: Siyasetle iç içe büyümüş biri olarak  gerek babanız gerekse  yönetimdeki arkadaşlarınızdan yapılan yanlışlardan ve doğrulardan kendinize  pay çıkardığınız oluyor muydu? Kendinize, “Ben olsam böyle yapardım” dediğiniz bir olay yaşandı mı?

 

ONUN STRATEJİLERİ HEP OYUN BOZARDI

F.E: Kendisinin yanında genç yaşlarda bulunan  bir kimseydim, vefatında ise 31 yaşındaydım. Dolayısıyla, o şartların içinde doğrudan doğruya yaşamadım. Hatta yapılanlara doğrudur veya yanlıştır demekte doğru değildir. Ama onun geliştirdiği stratejiler hep oyun bozardı ve yaptığı siyaset hemen hemen doğruydu. Birtakım şeyler halk tarafından yanlış gözükse de içinde bulunulan en ağır şartlar altında en iyisini yaptığını düşünüyorum. Cenab-ı Allah ondan razı olsun.

E.Ş: Necmettin Erbakan siyasette hep önü kesilse de aslında çok önemli ilklere imza attı Peki, yarım kalan birçok proje var mesela, ‘D8 gibi’ ‘siyasi proje veya havuz sistemi’ gibi ekonomik projeler bunların şifreleri sizdedir herhalde!.. Necmettin Erbakan ile yıllarca aynı evi paylaştınız, telefon konuşmaklarına, yazışmalarına an be an tanık olduğunuz bu  tecrübeleri değerlendirmeyi düşünüyor musunuz? Veya bu avantajınızı tecrübeye çevirdiniz mi?

F.E: Aynı ortamı paylaşan sadece biz değiliz, siyaset hayatında ki arkadaşları var. Tabii ki bizde biliyoruz. Elimizden gelen katkıyı yapıp bu hedeflere ulaşmalıyız. Aynı evi paylaştığımız için onun ruh halini görebilme şansına sahiptik ama projeler olarak, temel hedefler olarak bütün Milli Görüşçüler olarak, hedefler olarak, partideki herkes vakıftır. İnşallah, bu hedefleri de hep birlikte gerçekleştireceğiz.

BAŞBAKAN ERDOĞAN KÖŞK’E ÇIKARSA…
E.Ş: AK Parti’nin özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eğer cumhurbaşkanı olursa, olmasa da tüzük gereği, Ak Parti’deki aktif siyaset hayatı bitiyor dolayısıyla siyaset kazanı kaynayacak… O döneme ilişkin bugünden hangi hazırlıklar yapıyor musunuz kendinizi o döneme hazır hissediyor musunuz?

F.E: Tayyip Bey’in Cumhurbaşkanlığına çıkması genel başkanlığını bırakmasıyla AKP’deki eski performansın azalması gibi bir durum ortaya çıkabilir diye bir beklentimiz yok. Böyle bir durumda başka doğruya bir başka parti başarılı olacak dememek lazım. Alternatif olmak gerekiyor, çalışmak gerekiyor… Erbakan Hoca’nın Anavatan partisine yaptığı ciddi ve doğru muhalefeti ile çıkış yakalamamız lazım. Ciddi, disiplinli bir teşkilat çalışmasıyla, güçlü bir genel merkez görüntüsüyle milletimize iyi bir alternatif portresi çizmemiz gereklidir. Önümüzde ki yıllarda bir yükseliş göstererek  Milli görüşü hak ettiği yere getireceğiz.

E.Ş: Suriye’deki duruma bakacak olursak   ileriki günlerde ortalık daha da kızışacak. Siz başbakan olsaydınız tutumunuz ne olurdu? Buna bağlı olarak İran ile ilgili yaklaşımlarınız nelerdir?

 

F.E: Kendimizi Başbakan’ın yerine şimdi değil de ilk iktidara geldiği gün onun yerine koymak gerekiyor. Sizinde söylediğiniz gibi, D8 projesini eğer canlı tutabilseydi, AKP hedefine ulaştırabilseydi bugünkü Irak operasyonunu ABD yapamazdı ve Suriye’deki bu durumda ortaya çıkmazdı. Bütün Arap ülkelerinin bir araya gelmesi, kendi ‘Birleşmiş Milletler’imizi, kendi NATO’muzu kursaydık bu olumsuzluklar başımıza gelmezdi zaten. Refahyol Hükümeti’de bu yüzden yıkıldı. AKP, Erbakan’ın projelerine eğer sahip olsaydı bu duruma gelmezdi. Sizinde buyurduğunuz gibi kördüğüm olmazdı.

E.Ş: Parti içinde ve bir çok kişide sizi genel başkan olarak görmek istiyor. Bu konuda  özellikle tabanınıza ve kamuoyuna neler söylemek ister siniz?
F.E: Kafamızın üzerinde ne yazdığı önemli değildir. Rahmetli babamın sözüydü, manası, yapılan hizmetin hayırlı olmasıdır. Neden aktif değilsiniz diyorlar? Böyle bir şey yok. Aktifiz. Hemen, hemen her şehirde çalışmalarımız var. Canla başla hocayı anlatmak için, Milli Görüşü anlatmak için, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dolayısıyla hangi mevkide ve hangi makamda olmamızı fazla önemsemiyoruz.

E.Ş: Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün İstanbul’da ki, Necmettin Erbakan’ı anma gecesindeki konuşması sırasında salonu boşalttılar, bunun sebebi parti tabanının size olan teveccühü mü yoksa Oğuzhan Asiltrük’ün, ailenizin hakkında yapılan iddialar mı?..

F.E: Babamın arkadaşıdır aykırı bir şey söylememiz çok doğru olmaz. Kendileri 40 sene boyunca birlikte çalışmışlar. Dolayısıyla onlar bizim büyüklerimizdir. Yaşlıların bilgileri ve tecrübesi, gençlerinde dinamikliği ile biz yolumuza devam edeceğiz. “Babamın bir sözü vardı, yaşlılar yapabilse, gençler de bilebilse? “Yaşlanan insan çok tecrübeli ama enerjisi az, gençler ise enerjisi çok, bilgi ve tecrübesi fazla değil. Her ikisine de ihtiyacımız var.

E.Ş: Kanal D’deki 32. Gün  programı’nda Merve Kavakçı nın TBMM’ye başörtülü girmesinde, Nazlı Ilıcak’ın kendi ifadesine göre; Necmettin Erbakan’ın Merve Kavakçı’ya “Ortam karışık salona girme” demesine rağmen, Nazlı Ilıcak’ın “Ben bu sorumluluğu alıyorum” diyerek salona almasını doğru buluyor musunuz?

F.E: O dönem, Erbakan partinin genel başkanı değildi. Genel başkan Recai Kutan’dı dolayısıyla onlar olaya daha vakıftırlar.