Fransızlar kuyrukta
İran'a uygulanan ambargonun hafifletilmesiyle bu ülkeyle olan ticari ilişkilerini geliştirmek isteyen Fransız şirketler, karşılıklı ödemeler konusunda Halkbank'tan bankacılık desteği alabilmek için sıraya girdi. İran pazarına giren Fransız şirketlerin Halkbank'tan başka banka bulamadıklarına dikkat çeken Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kınay, 'Fransız şirketler, ABD'nin akredite ettiği ve kara listede olmayan banka bulamayınca, Halkbank'tan 'Bize de bu operasyon desteğini sağlayın' diye talepte bulunuyorlar' dedi.
100 MİLYAR DOLARI GETİRECEK
KOBİ'lere yönelik bir banka olan Halkbank'ın yakın dönemde iki misyon daha üstlendiğine dikkat çeken Kınay, bunlardan birinin iddialı bir katılım bankası oluşturmak, diğerinin ise İslam ülkelerinin petrol ihracatı gelirlerini yatıracağı bir banka misyonuna yükselmek olduğuna vurgu yaptı. Halkbank nezdinde kurulacak katılım bankasının, ilk etapta 100 milyar dolarlık bir İslami finans kaynağını da Türkiye'ye getirecek potansiyelde olacağını söyleyen Kınay, bankanın girişim sermayesini finanse edecek bir faizsiz bankacılık yapacağını ifade etti.
SATIN ALMA OLMAYACAK
Halkbank'ın katılım bankası oluşturması adına yürütülen ciddi hazırlıkların devam ettiği bilgisini veren Kınay, bu bankanın başka bir katılım bankası satın alarak veya Hazine'nin sermayesini kullanarak değil; tamamıyla bunların dışında bir sermaye şekliyle kurulacağını söyledi. Kınay, 'Her şeye rağmen bu inşallah gerçekleşecek. Yasal düzenlemelerini seçimden sonra yapmaya çalışacağız. Bankanın parasını yeni kurulacak olan katılım bankasının parasına karıştırmayacağız' diye konuştu.
ALGI YÖNETİMİ YAPILDI
Halkbank'ın 17 Aralık sonrasında algı yönetiminin bir parçası olarak hedef alındığını ifade eden Kınay, 'Türkiye'deki bankacılık düzenlemelerine aykırı herhangi bir eylem olmadığı gibi, uluslararası düzenlemelere de aykırı bir işlem yok' dedi. Halkbank'ın altın ihracatında olağanüstü tedbirli davrandığını söyleyen Kınay, altın ihracındaki her sürecin kayıt altında ilerlediğini ve bankanın sürekli denetlendiğini belirtti. Kınay ayrıca, son üç yılda İran'a 22 milyar $ altın ihracatına karşılık ödenen vergi iadesinin 1 milyon 300 bin $ olduğunu belirtti.
87 milyar iddiası yalan
Halkbank, bankanın finansal hizmet verilen tüm dış ticaret işlemlerinde ulusal ve uluslararası mevzuat hükümlerine uygun hareket edildiğini bildirdi. Halkbank'ın Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan özel durum açıklamasında, bazı basın organlarında 'İran'ın kara para kabul edilen varlıklarının Halkbank üzerinden aklandığı ve banka üzerinden hayali ihracat yapıldığı, mevzuata aykırı hareket edildiği, hayali altın ve şeker ihracatına aracılık ettiği, döviz ve altın kaçakçılığı yaparak kara para akladığı' iddialarına yer verildiği kaydedildi. Açıklamada ön plana çıkan ifadelerde şunlar yer aldı: 'Bankamız, finansal hizmet verdiği tüm dış ticaret işlemlerinde ulusal ve uluslararası mevzuat hükümlerine uygun hareket etmiştir. 87 milyar avro olarak ifade edilen ve usulsüz olarak aracılık edildiği iddia edilen İran ticaret hacmi gerçeği yansıtmamaktadır.'
Teftiş haberleri doğru değil
Banka açıklamasında, şunlar ifade edildi: 'Piyasalarda işlem yapan bir şirket olarak takip etmek durumunda olduğu mevzuata hassasiyetle uyan bankamız, bu düzenlemeleri uygulamaya koyan mercilerle de mevzuatın anlaşılması amacıyla iletişim içerisinde olmuştur. Bu görüşmeler, teftiş değil fikir alışverişi mahiyetindedir. İddiaların aksine, bankamızın iletişim halinde olduğu birçok kurum yetkilisi, yaptırım mevzuatına uyum ve iki ülke arasındaki meşru ticarete katkılarımız sebebiyle teşekkürlerini iletmiştir.'
Forex piyasaları disipline edilmeli
Kaldıraca dayalı Forex türü piyasaların bir şekilde disipline edilmesi gerektiğinin altını çizen Kınay, bu tür piyasaların spekülatif hareketlerle Türkiye'ye ekonomisine zarar verdiklerini dile getirdi. Kınay ayrıca, borsada açığa satış işlemlerinin aşağı yönlü bir fiyat baskısı oluşturduğunu gözlemlediklerini ve bunun da mutlaka disipline edilmesi gerektiğini ifade etti.
Kobilerin sırtına 50 milyar TL bindi
Türkiye'de özel sektörün yıllık 912 milyar TL'lik kredi kullandığına dikkat çeken Kınay, iş dünyası ve KOBİ'lerin 17 Aralık sürecinden sonra yaşanan faiz artışlarını iyi okuması gerektiğini vurguladı. Kınay, 'KOBİ'ler, 17 Aralık'tan bugüne gelinen süreçte 50 milyar TL ayrıca bir faiz yükü ve döviz fiyatlarındaki yükselme nedeniyle de yüzde 30'luk bir erime ile karşı karşıya kaldıklarını bilmeliler' diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.