Gelişen teknolojiye direnmeye çalışıyorlar
Yayınlanma:
Teknolojik gelişmeler nedeniyle eski mesleklerin birçoğunun yok olduğu gibi kunduracılık mesleği de yok oluyor.
Teknolojik gelişmeler nedeniyle eski mesleklerin birçoğunun yok olduğu gibi kunduracılık mesleği de yok oluyor. Gelişen teknoloji, fabrikasyon ve ithal ürünler kunduracılık mesleğini yok olmaya mahkûm ediyor. Kunduracılık sektörü teknolojiye yenik düşmüş ise de az sayıda da olsa kalfasız çıraksız bu işi yapan ustalar teknolojiye direnmeye çalışıyor. Kunduracılık mesleğini yaşatmaya çalışan kundura ustalarının en önemli sorunu ise sermaye ve bu işi devam ettirecek çırak bulamamaları.
Kunduracılığın geçmişte çok popüler bir meslek olduğunu belirten Hidayet Ayakkabı sahibi Hidayet Özel, eskiden ayakkabıların el emeği göz nuruyla yoğrulduğunu söyledi. Mesleğin makineye yenik düştüğünü ifade eden Hidayet Özel, “Teknolojik gelişmeler ve makineleşme, hem ayakkabıcılığı yavaş yavaş öldürdü hem de piyasayı ucuz ama kalitesiz ayakkabılarla doldurdu. Ben burada elde yaparım ayakkabılarımı, ama şimdi teknolojinin gelişmesiyle ayakkabılar bilgisayar sisteminde yapılıyor. Bu meslekte artık yok oluyor. Bugün mesela fabrikalar 2000 çift günde yapar ayakkabıyı belki de daha da fazla ama bunu el yapımıyla kıyasladığımız zaman işçilik yoktur.” dedi. El yapımı ayakkabıların makinelerin yaptıkları ayakkabılara oranla çok daha kaliteli olduğunu belirten Enver Ayakkabı sahibi Enver Korkmaz, “Elde yapılan ayakkabı daha sağlam olur. Benim burada yaptığım iş belli, müşteri gelir burada görür, istediği modeli söyler ben burada yaparım o ayakkabının garantisi de bana aittir. Kaliteli ayakkabı alan vatandaş ayakkabısı en ufak zarar gördüğünde garantisi olduğu için geri iade ediyor. Normal ayakkabılarda ucuz eskiyince ya da ayakkabıya zarar gelince yenisini alıyor. Eskiden el emeğinin bir değeri vardı. Şimdi el emeğinin de değeri kalmadı. Makine icat olunca el sanatı bitti.” diye konuştu. Dükkânın eskiden ailenin yanında çırakları da geçindirdiğini ifade eden Acar Ayakkabı sahibi İrfan Acar, şimdi ise sadece kendi gelirlerini zor karşıladığını söyledi. Her kunduracının yanında bir çırak olduğunu belirten İrfan Acar, “Bu mesleği öğrenmek isteyen az değildi. Şimdi bu işi yapacak çırak bulamıyoruz. İşimizin hem ustası, hem de çırağı olduk. Bir meslekte çırak yetişmezse o meslek ölmüştür. Makineleşmeyle bu işin cazibesi bitti. Artık çırak da yetişmiyor.Kimse çırak olmak istemiyor.Eskiden çırak yetiştiriyorduk şimdi kazancımızın azlığı nedeniyle çırak yetiştiremiyoruz. Yetişen çıraklarda tutunamıyor, belli bir süreden sonra ayakkabı fabrikasında işe başlıyor.” İfadesinde bulundu. Eskiden el işçiliği olduğunu şimdi ise her şeyin hazır olduğunu belirten Gençoflaz Ayakkabı sahibi İbrahim Oflaz, “ En iyi zanaatkâr olsan da paran olmadı mı bitiyorsun. Paran olduktan sonra bişey bilmen gerekmiyor. Bişey bilmek önemli değil. Finansman önemli. Finans gücü olduktan sonra kimse de dükkânını kapatma olayı olmaz. Kaç gündür siftah yapamıyorum. Günden güne işler daha kötü oluyor. Mesleğin sonu yaklaşıyor.”dedi. İSMAİL POÇAN
Kunduracılığın geçmişte çok popüler bir meslek olduğunu belirten Hidayet Ayakkabı sahibi Hidayet Özel, eskiden ayakkabıların el emeği göz nuruyla yoğrulduğunu söyledi. Mesleğin makineye yenik düştüğünü ifade eden Hidayet Özel, “Teknolojik gelişmeler ve makineleşme, hem ayakkabıcılığı yavaş yavaş öldürdü hem de piyasayı ucuz ama kalitesiz ayakkabılarla doldurdu. Ben burada elde yaparım ayakkabılarımı, ama şimdi teknolojinin gelişmesiyle ayakkabılar bilgisayar sisteminde yapılıyor. Bu meslekte artık yok oluyor. Bugün mesela fabrikalar 2000 çift günde yapar ayakkabıyı belki de daha da fazla ama bunu el yapımıyla kıyasladığımız zaman işçilik yoktur.” dedi. El yapımı ayakkabıların makinelerin yaptıkları ayakkabılara oranla çok daha kaliteli olduğunu belirten Enver Ayakkabı sahibi Enver Korkmaz, “Elde yapılan ayakkabı daha sağlam olur. Benim burada yaptığım iş belli, müşteri gelir burada görür, istediği modeli söyler ben burada yaparım o ayakkabının garantisi de bana aittir. Kaliteli ayakkabı alan vatandaş ayakkabısı en ufak zarar gördüğünde garantisi olduğu için geri iade ediyor. Normal ayakkabılarda ucuz eskiyince ya da ayakkabıya zarar gelince yenisini alıyor. Eskiden el emeğinin bir değeri vardı. Şimdi el emeğinin de değeri kalmadı. Makine icat olunca el sanatı bitti.” diye konuştu. Dükkânın eskiden ailenin yanında çırakları da geçindirdiğini ifade eden Acar Ayakkabı sahibi İrfan Acar, şimdi ise sadece kendi gelirlerini zor karşıladığını söyledi. Her kunduracının yanında bir çırak olduğunu belirten İrfan Acar, “Bu mesleği öğrenmek isteyen az değildi. Şimdi bu işi yapacak çırak bulamıyoruz. İşimizin hem ustası, hem de çırağı olduk. Bir meslekte çırak yetişmezse o meslek ölmüştür. Makineleşmeyle bu işin cazibesi bitti. Artık çırak da yetişmiyor.Kimse çırak olmak istemiyor.Eskiden çırak yetiştiriyorduk şimdi kazancımızın azlığı nedeniyle çırak yetiştiremiyoruz. Yetişen çıraklarda tutunamıyor, belli bir süreden sonra ayakkabı fabrikasında işe başlıyor.” İfadesinde bulundu. Eskiden el işçiliği olduğunu şimdi ise her şeyin hazır olduğunu belirten Gençoflaz Ayakkabı sahibi İbrahim Oflaz, “ En iyi zanaatkâr olsan da paran olmadı mı bitiyorsun. Paran olduktan sonra bişey bilmen gerekmiyor. Bişey bilmek önemli değil. Finansman önemli. Finans gücü olduktan sonra kimse de dükkânını kapatma olayı olmaz. Kaç gündür siftah yapamıyorum. Günden güne işler daha kötü oluyor. Mesleğin sonu yaklaşıyor.”dedi. İSMAİL POÇAN
Ekonomi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.