Gençler, halk oyunları ile sosyalleşecek
Yayınlanma:
Türkiye Halk Oyunları Federasyonu (THOF) Başkanı Hayri Gürhan Ozanoğlu, ''Çocuklarımızı kahve köşelerinde veya ders kitapları içinde boğulmaktan kurtarıp sosyal bir faaliyet olan halk oyunlarına yönle
Türkiye Halk Oyunları Federasyonu (THOF) Başkanı Hayri Gürhan Ozanoğlu, ''Çocuklarımızı kahve köşelerinde veya ders kitapları içinde boğulmaktan kurtarıp sosyal bir faaliyet olan halk oyunlarına yönlendirmeliyiz'' dedi.
Ozanoğlu, Türkiye'deki en fazla sporcu sayısına sahip federasyonlarından biri olduklarını belirtti.
Halk oyunlarının sosyal bir faaliyet olarak toplumda yer tuttuğunu ifade eden Ozanoğlu, ''Önemli olan kültürümüzü korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak. Bunu yaparken de gençlerimizi sosyalleştirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımızı kahve köşelerinde veya ders kitapları içinde boğulmaktan kurtarıp, sosyal bir faaliyet olan halk oyunlarına yönlendirmeliyiz. Amacımız, çocuklarımızı kendine güvenen, ayakları üzerinde duran ve geçmişine sahip çıkan bir toplum haline getirmek. Sonuçta gençlerimiz, burada yetiştikten sonra sanatın herhangi bir dalıyla veya özellikle de halk oyunlarıyla ilgilendikten sonra, bu insanları kötü bir ortama çekmenin imkanı yok gibi bir şey. O kadar kutsal bir işle uğraşıyoruz. Bizi biz yapan değerlerle uğraşıyoruz'' diye konuştu.
-''Erkeğin oynaması, eskiden hoş karşılanmıyordu''-
Halk oyunları tarihinin çok eski olduğunu dile getiren başkan Ozanoğlu, halk oyunlarının Türkiye'deki yerleşik şeklinin 1940'lı yıllara dayandığını ifade etti.
Eskiden vatandaşların halk oyunlarını utanarak oynadıklarını anlatan Ozanoğlu,''Köçekler, davulcu zurnacı diye hitap edilen kesim, şu anda toplumda söz sahibi olan ve bir sanat icra ettiğini herkese kabul ettiren bir duruma döndü. Eskiden, toplumumuzda erkeğin oynaması çok yakışık almazdı, hoş karşılanmıyordu. Bu görüş tamamen değişti. Onun için ben, bir enstrüman çalan, müzik yapan, oyunlarla uğraşan kişileri ayrıcalıklı olarak görüyorum'' şeklinde konuştu.
Halk oyunları tarihinin çok eski olduğunu dile getiren başkan Ozanoğlu, halk oyunlarının Türkiye'deki yerleşik şeklinin 1940'lı yıllara dayandığını ifade etti.
Eskiden vatandaşların halk oyunlarını utanarak oynadıklarını anlatan Ozanoğlu,''Köçekler, davulcu zurnacı diye hitap edilen kesim, şu anda toplumda söz sahibi olan ve bir sanat icra ettiğini herkese kabul ettiren bir duruma döndü. Eskiden, toplumumuzda erkeğin oynaması çok yakışık almazdı, hoş karşılanmıyordu. Bu görüş tamamen değişti. Onun için ben, bir enstrüman çalan, müzik yapan, oyunlarla uğraşan kişileri ayrıcalıklı olarak görüyorum'' şeklinde konuştu.
AA
Kültür Sanat
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.