Güral: İstikrarın olduğu yerde büyüme oluyor

NG Seramik Porselen Turizm Sanayi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Türkiye’de birçok sektörde yeni gelişmeler ve trendler yakalandığını ifade eden Güral, ‘‘Markalaşmak kolay değildir. Markalaşma yönünde adım atacak firmalar bunun kuralına uygun hareket etmelidir. Marka olacak ürünü tüketiciye kabullendirmek ve beğendirmek için belirli şartlar vardır. Bu yolda bir çizgi çizerek bu çizgiden sapmamak gerekir’’ ifadelerini kullandı.
Büyümenin başında istikrarın geldiğini savunan Güral, ‘‘Her şeyin başı istikrardır. İstikrarın olduğu yerde büyüme oluyor, büyümenin olduğu yerde ekonomik güçlenme oluyor, ekonomik güçlenmenin olduğu yerde de satın almalar oluyor. Satın alma da bir talebi doğurmasından dolayı yatırımcıları arza yönlendiriyor. Bunların hepsi zincirin birer halkaları olarak karşımıza çıkıyor. Bu halkaların birbirine kenetlenmesi anlamında güçlü olması son derece önemli. Bu gücün ifadesi de ekonomik yapının güçlenerek bir kartopu yumağı gibi devam etmesidir. Bu anlamda istikrar son derece önemlidir. Son yıllarda bu istikrarın sağlanmasıyla inşaat sektörü başta olmak üzere Türkiye’de bir çok sektörde bir trend yakalandı. Bu trendin devamı yenilikler, tasarım, kullanıcıların ve tüketicilerin daha bilinçli hareket etmeleri, özellikle modanın en önemli parçalarından olan seramik. Biz seramikte doğal kaplama ürünü olarak değil tasarım odaklı farklılaştırılmış ve beğeniye hitap eden modellere yöneliyoruz. Bu anlamda Türkiye, İtalya ve İspanya’nın yaptığı ne varsa hepsini yapabilmektedir. Bunlar tabiki teknolojik yatırımlarla sağlandı. Bu yatırımlara birde özen katınca, farklılaşma ruhunu katınca bugünkü sonuca ulaşıldı. İnşaat sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor ama hepimizin gördüğü üzere bu satışlar daha çok nitelikli konutlara yönelik olarak karşımıza çıkıyor. Bir niteliğin olması içinde bir birikiminiz, tecrübeniz ve güvenilirliğinizin olması gerekiyor. Güvenilir marka olmanın da gerekleri ve kuralları var.  Bunun sağlanması yönünde, tüketiciye yakın olduğunuzu hissettirmeniz gerekiyor. Gerek finans gücünüzün, gerek üretim kabiliyetlerinizin olduğunu hissettirmeniz lazım. Bunun içinde tüketiciye yakın olmak lazım. Bununda en önemli noktası bu tür mağazalarla, showroomlarla, plazalarla tüketiciye ulaşmanın gerekliliğidir. Siz ne kadar tüketiciye yakın olur ve ürünlerinizi rahat ortamlarda onlara sunarsanız, o kadar başarı sağlarsınız’’ dedi.

‘BÜYÜYEREK YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ’
NG Seramik Porselen Turizm Sanayi A.Ş olarak yurt içi ve yurtdışında yapılanmaya devam ettiklerini ifade eden Güral, ‘‘Biz bu showroom yapılanmasına 10 yıl önce başladık. Bu 400 metrekare mağaza o yıllarda büyük mağazalardı. Bir sonraki etap 1000 metrekarelik mağazalardı. Şimdi bu boyutlar küçük mağaza konumuna geldi. 6000 metrekarelik mağazaların oluşması buna etkili oldu. Bununda bir sebebi var. Ürün çeşidi çok arttı. Tüketiciye, her renkten, her desenden beğenisine sunabileceğiniz ürün dalınızın olması gerekiyor. Bu anlamda Türkiye genelinde başlattığımız yapılanmamız bugün geldiğimiz noktada bir ağ olarak tüm Türkiye’ye yayılmış vaziyette. Uluslararası boyutu da var. Çeşitli ülkelerde ki ticaretimizin showroomlaşma çalışmalarıyla desteklenmesi gerektiğini biliyoruz. Bu anlamda seramiğin merkezi olarak görülen İtalya’da bizim 2 tane showroom çalışmamız vardı. 1 tanesini tamamladık. Geçen ay açtık. 2. Showroomun projeleri devam ediyor. Seramiğin merkezi olan Sassuolo şehrinin merkezinde açıyoruz. Önce hayalini kurduk, sonra hedefin programını yaptık. Şimdi projeleştiriyoruz. İtalya’da showroom açmak konusunda ilk zamanlar tereddüt içindeydik ama biz bunu başaracağımıza inanarak yola çıktık ve başardık. Buna paralel olarak çalışması devam eden Almanya’da bir showroom çalışması var. Fransa, Paris yakınlarında bir showroom çalışması var. Katar’da bir showroom açtık. Bu çalışmalarımız artarak devam edecek. Alışkanlıklar ve ihtiyaçlar her geçen gün artıyor. Uluslararası yapılanmamıza bundan sonraki süreçte de devam edeceğiz’’ diye konuştu.

‘OTEL SEKTÖRÜNDE DE İDDİALIYIZ’
NG Otels olarak devam eden otel zincirleri ve bu işin püf noktaları hakkında da bilgi veren Güral, ‘‘Türkiye gelen ziyaretçi sayısı her yıl artarak büyümektedir. Bu büyümeye paralel olarak hizmet kültürünün oluşması ilk esaslardandır. Oteli yapmakta sorun yok ama oteli işletmek ve işletirken içerisinde barındırdığınız hizmeti verecek ekibin oluşturulması en önemli konudur. Hizmet kültürünün gelişmesi eğitimle olur. Eğitim verilerek Uluslararası standartı yakalamamız gerekiyor. Siz istediğiniz kadar kaliteli ve iyi oteller yapın, restaurantlar yapın, servis ve sunum konusunda sınıfta kalırsanız büyüyemeden batarsınız. Bu anlamda nitelikli hizmet öncelikli hedef olmalıdır. Bizimde bu yöndeki temel amacımız koşulsuz müşteri memnuniyetidir. Otelinize gelen müşterinizin tekrar otelinize gelmesi sizin bizim değerimizdir. Bizim NG Otels grubunun başardığı önemli konulardan birisidir. Bizim otel yatırımlarımız içerisinde sırada İstanbul var. Projelerini hazırlıyoruz. Ardından büyüyen Türkiye’nin büyüyen illerinde yani ekonomilerine bağlı olarak yatırımlarımızı artırmayı arzu ediyoruz’’ şeklinde konuştu.

‘MARKALAŞMA YOLUNDA BİR YOL HARİTASI ÇİZİLMELİDİR’
Markalaşma konusunda bir yol haritası belirlenip bu yol haritasından dışarı çıkılmaması gerektiğinin altını çizen Güral, konuşmasında şunları kaydetti: ‘‘Marka olmak kolay değildir. Bu bir süreçtir. Uzun bir yolculuktur. Bu yolculuğun yol haritasını belirlemek gerekiyor. Bugün ben bütçe ayırdım reklam yapacağım ve bir anda marka olacağım demekle de marka olunmuyor. Marka için belirlenmiş yoldaki kuralların ve gereklerin uygulanması lazım. Özetle iç içe olmak ve bütünleşmek gerekiyor. İşin başlangıç noktasında fason üretim olabilir. Fakat büyüyüp markalaşmayı hedefliyorsanız fasonu belli bir noktada bırakıp fasonda geliştirdiğiniz tecrübeleri kendi markanızın yapılanması sürecinde kullanma zorunluluğunuz var. Özellikle yurt dışı markalarının fason üretimini gerçekleştiriyorsanız onların üretim kültürünü, tecrübelerini, modelleme çalışmaları noktasında bilgi sahibi olursunuz. Bu başlangıçta olabilir ama kendi markanızı oluşturma konusunda kendinize bir yol ve ilkeler belirlemeniz gerekir. Bu süreç hiç kolay değildir. Ama imkansızda değildir. Türkiye’de ulusal markalar çok fazla ama uluslararası arenaya taşıyacağımız markalarımızın ve sektörlerimizin artması gerekiyor. Türkiye olarak bu konuda eksikliklerimiz var. Ama önümüzdeki yıllar içerisinde bunlarında aşılacağına inanıyorum. Biz farklı sektörlere de girebilirdik. Mesela tekstil işi bir zamanlar çok popülerdi. Biz bilmediğimiz, anlamadığımız işlere girmiyoruz. Herkes kendine bir dal belirlemeli ve o yolda ilerlemelidir.’’ SAMİ GEDİZ