
HEDEF ŞAŞIRTMANIN ÇEVİK OLANINI SEVERİM
Özel hayatın gizliliği esastır ve onu ihlal etmenin yüz kızartıcı bir suç olduğu açıktır. Bunun üzerine söylevler vermeye gerek duymuyorum. Çünkü bilinen bir şeyin tekrarı olur. Her zaman söylediğim bir şey vardır: Medyadan tanıdığınız hiç kimse, sandığınız gibi değildir. Hele bir de bu kişi sözde sosyal demokrat tiplerdense, bildiğiniz gibi hiç değildir. Sözde sosyal demokrat tipler, iyi birer oyuncudur. Dışarıda başka, içeride bambaşka olurlar. Eski eylemci sosyalist ağabeylerimden birinin, sonradan özel bir sohbetimizde yaptığı bir itirafı hiç unutmam. Aynen şöyle demişti: “Kadın hakları için eylem yapardık. Sonra da eve gidip karıyı döverdik.” Sayın Baykal’ın dürüst bir siyasetçi olduğunu söyleyenler, Sayın Ecevit için harika şeyler söylüyorlardı; ama Ecevit zamanında olasılıkla Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları yapılmış, sadece özel bankalardaki yolsuzlukların ve kamuya ait bankaların görev zararlarının millete faturası bir rivayete göre 70 milyar doları bulmuştu. Devlet ilk kez memurunun maaşını ödeyemeyecek duruma gelmiş, depremzedeler için toplanan yardım paraları bile buhar olup uçmuştu. İnsanlar krizle yatıp krizle kalkıyor, güne küfürler ederek başlıyordu; ama bütün bunlar olduktan sonra bile, her nasılsa Ecevit “dürüst lider” imajını korumuştu… Kişisel olarak, Sayın Baykal’ın seks kaseti skandalına hiç şaşırmadım. Dediğim gibi, bu çevrenin insanlarının ruh halini iyi tanırım. Benim asıl takıldığım nokta, ortaya fırlatılan gizli kamera kayıtlarının konuşulması beklenen bir zamanda, herkesin başka tarafa dönüp aylar öncesinde Brüksel’de bulunduğu sırada kendisine yapılması planlanmış bir suikast girişimini konuşmaya başlamış olmasıdır. Mahkum olması beklenen adam, böylece birden bire mazlum ve mağdur biri rolüne giriverdi. Altta iken, üste çıkıp yumruk atmaya başladı. Büyükler bazen çocukların dikkatini dağıtmak için işaret parmakları ile yukarıyı göstererek “Aaa! Kuşa bak!” derler ya! Aynen öyle bir durum… Sayın Baykal bu numarayı küçük bir çocuğa değil, yetmiş iki milyonluk bir halka yapıyor. Ben hayatım boyunca, “hedef şaşırtma” veya “hedef saptırma” denilen klasik taktiğin bu kadar mahir ve çevik olanını görmedim! Her ne olursa olsun, Sayın Baykal’ın sonu yakın görünüyor; fakat yerine gerçekten demokrat biri gelmeyecekse gitmesini asla istemem. Çünkü orada oturduğu sürece, solun iktidar olma şansı bulunmuyor… O açıdan, bir Baykal hayranı, hatta fanatiği bile sayılırım. Kaset umurumda bile değil! CHP’nin başından eksik olmasın… Allah tuttuğunu altın etsin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.