İlkesel bir duruş ortaya koyduk

İlkesel bir duruş ortaya koyduk
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Biz İslam dünyasında olup bitenler konusunda çıkar esaslı değil, ilkesel bir duruş ortaya koyduk" dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde, İslam ülkeleri büyükelçilerine iftar yemeği verdi.

 Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,  burada yaptığı konuşmada, İslam ülkelerinin kendi aralarında dayanışmalarına, her alanda işbirliklerini güçlendirerek daha iyi noktalara taşımalarına büyük önem verdiklerini belirterek, İslam dünyasını ve bütün ülkeleri tehdit eden problemlerin bulunduğuna dikkati çekti.

"İslam ülkeleri arasında, Müslümanları karşı karşı getirecek her tür oyuna karşı da hepimizin uyanık olması lazımdır" ifadesini kullanan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bütün kitaplar, yorumlar, fikirler, biz inanırız ki tek kitabı, Kur'an'ı anlamak için tek insanı peygamber efendimizi anlamak içindir. Bütün mezhepler, tarikatlar, ilimler, kişiler, fikirlerin hepsi de Kur'an'ı ve peygamber efendimizi daha iyi anlamak için birer ışıktır, birer rehberdir.

Onun için bütün İslam ülkeleri, İslam dünyasını karşı karşıya getirmek için yapılan uğraşların başında gelen mezhepçilik ve başka tür ayrımcılıklar karşısında da uyanık olmalı ve bu konuda ortak politikalar geliştirme konusunda birlikte hareket etme konusunda düne göre daha fazla emek ve çaba sarfetmelidir."

Bekir Bozdağ, "Biz gerek Suriye konusunda, gerek Mısır'da yaşananlar konusunda, gerek Somali'deki dram konusunda, gerek Myanmar'da olup bitenler konusunda, gerekse de başkaca İslam dünyasında olup bitenler konusunda çıkar esaslı değil, ilkesel bir duruş ortaya koyduk. Bundan sonra da bu ilkesel duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Diyanetler İşleri Başkanı Görmez

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise müminler arasındaki ilişkinin kardeşlik ilişkisi olduğunu, kardeşler arasındaki ilişkilerin de hiçbir zaman role, gösterişe ve protokole dayanmadığını belirterek, "Diplomasi ve siyaset, üçüncü şahıslar için vardır. Bugün bizler kardeşlik ahlakına ve hukukuna göre ilişkilerimizi geliştirmek durumundayız" diye konuştu.

Medeniyetler çatışması düşüncesi ile İslam'ın ve Batı'nın karşı karşıya getirilerek bir çatışma alanı oluşturulmak istendiğini, ancak bu çatışma senaryolarının ferasetli duruşlar sayesinde teoride kaldığına dikkati çeken Görmez, Müslümanların bu tuzağa düşmemelerini temenni ettiğini dile getirdi.

İslam medeniyeti havzasında bulunan unsurlar arasında yeni bir fitne ateşi yakılarak medeniyet içi bir çatışmanın istendiğini vurgulayan Görmez, "Medeniyetler çatışmasından umduğunu bulamayanlar, medeniyet içi bir çatışmadan medet ummaya başlamışlardır. Müslüman coğrafyasında dine, mezhebe ve etnisiteye dayalı farklılıklar derinleştirilmekte ve çatışmalar körüklenmektedir. Bir taraftan kan ve gözyaşı akarken diğer taraftan barutun kokusu bu coğrafyada yaşayan herkesi korkuya sevk etmektedir" dedi.

Bozdağ soruları yanıtladı

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bozdağ, "Seçim barajının düşürülmesi konusunda hükümetin bir çalışması olup olmadığı" sorusu üzerine, "Şu anda bir çalışma yok. Gazeteler yazıyor, biz de oradan takip ediyoruz. Yani bizim yaptığımız bir çalışma yok bu konuda" dedi.

Bozdağ, "Sayın Başbakan 'tencere, tava çalanlar suç işliyor' dedi. Sizce bu eylem suç mudur, değil midir?" şeklindeki soruya ise "Kanunlarda bunların karşılıkları var. O karşılıklara göre tabii şikayet halinde işlem yapılabilir" diye yanıt verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben dört dörtlük Aleviyim" dediğini ve bununla ilgili bir takım eleştiriler olduğunu ifade eden başka bir gazetecinin, bununla ilgili yorumunu sorması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:

"Başbakanımızın, 'Hazreti Ali'yi sevmek Alevilikse ben dört dörtlük Aleviyim' ifadesi yeni değil. Daha önce de değişik vesilelerle bunu ifade etmiştir. Çünkü Alevi kardeşlerimizin Ehlibeyt sevgisi üzerine, Hazreti Ali sevgisi üzerine büyük bir yoğunlaşması var. Yani ona izafeten sayın Başbakanımız kendisinin de Hazreti Ali efendimizi ve Ehlibeyt'i sevdiğini ifade etmek için onu kullanmıştır. Gayet güzel bir ifade. Hepimiz Hazreti Ali efendimizi, Hazreti Fatıma validemizi ve Ehlibeytten olan herkesi seviyoruz. Bu konuda Alevi kardeşlerimizle hepimiz müşterekiz. Başbakanımız onu ifade etmiştir. Bu müştereklikten memnun olmak lazım. Rahatsız olmak, Aleviliği gerçekten bilenler bakımından izahı zor bir husustur."

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.