İşte Cerattepe gerçeği!

İşte Cerattepe gerçeği!
Almanya’nın başını çektiği dış güçlerin engellemek için her yolu denediği Cerattepe Bakır Madeni Ocağı’nda çalıştırılacak 387 personel için 9 bin kişi başvurdu.

ARTVİN Cerattepe’de ‘Gezi’ benzeri provokasyon çıkarmak için her yolu deneyen Almanya’nın başını çektiği dış kaynaklı güçlere, Artvinlilerden yanıt geldi. Almanya’nın parmağının olduğu eylemlerle açılışı engellenmek istenen Cerattepe Bakır Madeni Ocağı’nda görev alacak 387 personel için, kent merkezi nüfusu 35 bin olan şehirde 9 bin Artvinli çalışmak için başvurdu. Madenin iki ay sonra üretime geçeceğini kaydeden Eti Bakır Genel Koordinatörü Ünsal Arkadaş, “Artvinliler, doğalarını korumak için bu madeni     istemiyor” iddiasının çöktüğünü vurguladı.

BASIN TURU DÜZENLENDİ

Cerattepe Bakır Maden Ocağı’nı işletecek olan Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır Genel Koordinatörü Ünsal Arkadaş, gündeme gelen su kirlenmesi, siyanür zehirlenmesi, ağaç katliamı, endemik tür ve turizmin zarar göreceği gibi iddialar üzerine geçen hafta madenin kapılarını basın mensuplarına açtı ve soruları yanıtladı. İşletmede iki ay sonra üretime geçmeyi hedeflediklerini kaydeden Arkadaş, il nüfusu 170 bin olan Artvin’de yaklaşık 9 bin kişinin maden ocağında çalışmak istediğine dikkat çekerek “Artvinli bu madeni istemiyor, propagandasına en iyi yanıt böylece Artvinliden geldi” diye konuştu.

 

EKONOMİYE DEV KATKI

İşletmenin Artvin ekonomisine direkt katkılarının hemşehrileri tarafından görüldüğünü kaydeden Arkadaş, şunları söyledi: “Madende 387 kişi istihdam edilecek ve yıllık 500 bin ton cevher üretilecek. Ayrıca çimento, mazot, yedek parça temini gibi ihtiyaçlar Artvin’den sağlanacak ve yerel inşaat sektörü canlandıracak. Bu madenden toplam 20 bin tonluk saf bakır elde edilecek. Türkiye’nin yıllık bakır tüketimi 450 bin ton. Üretimi ise 100 bin ton. Her yıl 4 milyar dolarlık bakır ithal ediyoruz. Bizim madenimizden 14 yılda çıkacak bakırın ekonomik değeri, bugünkü fiyatıyla 1.5 milyar dolar. En azından 1.5 milyar dolarlık bir ithalatın önünü kesmiş olacağız. Ayrıca en az 300 milyon dolarlık kısmı şehir ekonomisine kalacak.”

TURİZM YERİ RUHSAT DIŞI

Maden ocağıyla Artvin’de su kaynaklarının kirletildiği, 50 bin ağaç kesilerek orman katliamı yapıldığı, altın çıkarmak için siyanür kullanarak çevrenin zarar gördüğü, endemik bitki türlerinin yok edildiği iddialarıyla işletmenin hedef alındığını vurgulayan Arkadaş, şöyle devam etti: “Arama ruhsatımızın olduğu alan 4 bin 406 hektar ama biz bunun sadece 15 hektarlık alanında maden çıkarma izni aldık. Maden ocağı sahasına çok uzak olsa da ruhsat alanın içindeki 2 bin hektarı su, turizm ve yerleşim bölgelerini de kapsıyordu ve Enerji Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne resmi başvuruda bulunarak bu 2 bin hektarlık alanın ruhsat dışına çıkarılmasını istedik.” 

ALTIN DEĞİL BAKIR

Siyanürle altın çıkarılarak çevrenin kirletileceği iddialarıyla kafa karışıklığı yapılmak istendiğini kaydeden Arkadaş, “Biz sadece bakır çıkarmak için ruhsat aldık. Bölgede altın çıkarmaya da bunun için siyanür kullanmasına yönelik de hiçbir faaliyet söz konusu değil” diye konuştu.

CERATTEPE’DE 8 iDDiA 8 CEVAP

Eti Bakır Genel Koordinatörü Ünsal Arkadaş, su kirlenmesi, siyanür zehirlenmesi, ağaç katliamı, endemik tür ve turizmin zarar göreceği gibi iddialara tek tek yanıt verdi...

50 BİN DEĞİL 3500 AĞAÇ: Birincisi, maden için 50 bin ağaç kesileceği ve ağaç katliamı yapılacağı iddia ediliyor ama biz sadece 3 bin 500 ağaç keseceğiz ve yerine en az 10 katı ağaç dikeceğiz. ‘Dünyanın 100 büyük ormanından birisi bitiriliyor’ söylemi ve Yeşil Artvin Derneği’nin oluşturduğu ‘yok oluş’ algısı tamamıyla gerçekleri bilmemekten, çarpıtmaktan ve Artvin’i koruma içgüdüsünden kaynaklanmakta.

SU KAYNAKLARI AYRI BİR DAĞDA: İkincisi, su kaynaklarına zarar vereceğimiz iddia ediliyor ama maden ocağı ile su kaynakları iki ayrı dağın yamacında ve fiziken bu mümkün değil. Çalışma yüzey suyuna hiçbir zarar vermiyor, yeraltı suları ise çökeltme havuzlarında dinlendirildikten sonra biyolojik arıtma sürecinden geçirilip deşarj edilecek.

ALTIN ÇIKMAYACAK: Üçüncüsü, altın çıkarmak için siyanür kullanarak toprağı kirleteceğimiz iddia ediliyor ama burada altın değil bakır çıkarılarak Samsun’da işlenecek ve siyanür kullanımı söz konusu değil.

KAMYON DEĞİL TELEFERİK:  Dördüncüsü, çıkan madenin nakliye edecek kamyonlardan saçılan tozun ormana zarar vereceği iddia ediliyor ama nakliyede kamyon değil teleferik kullanılacak. Sadece madenin içinde çalışacak kamyonlar otoyolda nasıl bir tünele giriyorsanız öyle bir tünelden yeraltına inecek ve oradan aldıkları madeni tünelin girişindeki teleferiğe taşıyacak.

TOPRAK DEPOLANACAK:  Beşincisi, toprağın kirletileceği söyleniyor. Çalışma sahasında yüzey toprağı 3-5 metre sıyrılarak heyelana neden oluşturabilecek yük bertaraf edilecek. İnşaat sahası üzerindeki yüzey toprağı sıyrılacak ve depolanacak. Madenin faaliyetinin sona ermesinin ardından bu toprak geri serilecek ve bölge ağaçlandırılacak.

ENDEMİK TÜRLER KORUNACAK: Altıncısı, endemik bitki türleri yok olacak deniyor ama iddia edilen bitki türleri Türkiye’den Gürcistan ve Sibirya’ya uzanan bölgede mevcut. Cerattepe bölgesine özgü endemik bir tür yok ve faaliyetlerde bir bitki türünün yok olması mümkün değil ama buna rağmen çalışma yapılacak alandaki bitkiler tohum halinde saklanacak ve çalışma tamamlandıktan sonra yerlerine dikilecektir.

TAMAMEN HUKUKİ: Yedincisi, işletmenin yasadışı olduğu iddia ediliyor. İşletme tamamen hukuk kuralları içersinde faaliyet gösteriyor. Rize İdare Mahkemesi’nin, ‘Madencilik yapılabilir’ yönündeki kararı Danıştay tarafından onaylandı.

LİMİTLERİN YÜZDE BİRİ: Sekizincisi, ses ve çevre kirliliğiyle birlikte bölgedeki doğa turizminin olumsuz etkileneceği iddia ediliyor. Ancak burada her ay su, ses ve çevre kirliliği ölçümü yapılıyor ve değerler kirlilik limitinin yüzde 1’nin de altında.

STAR

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.