On yıl önce tespit etsek farklı olurdu

On yıl önce tespit etsek farklı olurdu
Paralel yapının 1980'den bu yana devletin kurumlarına sızdığını belirten Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Planlı bir yapılanma var. Biz samimiyetle, iyi niyetle bugüne kadar inandık.

Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün düzenlenen Balıkesir mitingi dönüşünde kendisini takip eden gazetecilerin sorularını cevapladı. Paralel devlet yapılanmasıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Erdoğan'ın sorularımıza verdiği cevaplar:

Bakan çocukları tahliye edildi, 17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklu kimse kalmadı?

Tahliye edildiler ama yargı süreci devam ediyor. Yargılanan kimse kalmadı deyince, aslında tutuklu kalmadı. Yoksa yargılama tutuksuz olarak halen devam ediyor. Özel yetkili mahkemeler kaldırıldı. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla birlikte buralardaki personelin değişik yerlere dağıtımları yapılacak. Tabiki geldiğimiz noktada HSYK'da yeni bir durum ortaya çıktı. Genel Kurulun toplanmasındaki yeter sayısında bir değişiklik söz konusu. Tabii bu arada Cumhurbaşkanımızın imzalamış olduğu kanunla ilgili bazı atamalarda yapılmış oldu. HSYK ile ilgili CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne bir itirazı söz konusu. Ama biz bazı değişiklikler yapmak suretiyle Anayasa'ya uygun bir düzenleme yaptık. HSYK'yla ilgili neredeyse 5 maddeyi falan çektik, çıkardık. Bu yapıyla ilgili de gerek HSYK gerekse yeni yapılanmalara yönelik atılacak adımlarda bir defa mahkeme kararı olmalıdır.

OĞLUMU KANUNSUZ DİNLEMİŞLER

Yapılan dinlemelerde mahkeme kararı olmalıdır. Mesela benim oğlumla ilgili. Mahkeme kararı olmadan dinleme yapmışlar. Ama bunu yayarken nasıl yayıyorlar? Sanki mahkeme kararı varmış gibi kendi gazetelerinde bunları böyle yayıyorlar. Benim odamdan bile böcek çıkıyorsa gerisini siz düşünün... Hakeza, mesela BİLGEM denilen yerin başında görev yapmış olan ve akabinde görevden alınan adam, bu adamın oradaki görev alanı çok garip. Yani şu anda böyle şeyler buradan takip edilebilir mi dinlenebilir mi? Evet dinlenir. Zaten bu adamların yapısında, karakterinde var bu: Mesela Başsavcının da açıkladığı üzere bu yapı 3 bine yakın kişiyi dinlemesiyle ilgili mesele. Siz gazeteciler dahil, kendileri dışında kim varsa hepsini dinlemişler. İşadamını dinlemişler, siyasetçiyi dinlemişler, bakan arkadaşlarımı dinlemiş. Hepsini dinlemiş.

ZATEN HER ŞEY ORTADA

Şimdi zaten daha başka şey sormaya gerek yok ki herşey ortada. Böyle bir tablonun içerisinde Türkiye'de artık mahremiyet diye birşey kalmamıştır ve bunu acımasızca yaptılar. Bu süreç içerisinde tespitim; bunlarda yalan meşrudur, takiyye meşrudur, fitne, fesat, iftira meşrudur, mübahtır. İftira at tutmazsa iz bırakır mantığı bunlarda çok açık net. Bunlar hep ortaya çıktı ve tabi bunlar bu şekilde nereye kadar gidecekler o ayrı bir mevzu ama hakikaten devletimizin kurumlarının neredeyse geneline yakın 1980'den bu yana ciddi bir yapılanma var. Bir anlamda örgütlenmelerini yapmışlar.

ADIMLARIMIZI TEREDDÜTSÜZ ATACAĞIZ

Eski bir tarih yani...

Devletimizin kurumlarında 1980'den bu yana planlı bir yapılanma var. Biz samimiyetle, iyi niyetle bugüne kadar inandık. Yoksa biz bunların bugünkü halini 10 sene önceden tespit etmiş olsak benim tabi davranışım böyle olmazdı. Çok farklı olurdu. Şu anda artık atılması gereken adım neyse onu atacağız.

Kriminoloji derken paralel örgüt davası mı açılacak, yoksa görevi kötüye kullanmaktan ayrı ayrı davalar mı açılacak, nasıl olacak?

Hukukta bunlarla ilgili gerekli olan neyse yapılır. Hukuk çerçevesinde ne gerekiyorsa yapılacaktır elbet. Yasalar çerçevesinde atmamız gereken adımlar neyse bu adımları tereddütsüz atacağız, atmaya başlıyoruz. Çünkü ortada ülkemizin istikbali var.

ULUSAL GÜVENLİK TEHDİDİ

MGK'da bu sorun ulusal güvenlik sorunu olarak kabul edildi. Bu dinlemelerle ilgili olarak mı kabul edildi? Paralel yapı mı ulusal güvenlik sorunu oldu? Bir de bunun uygulaması nasıl olacak?

Geneli bu işin içerisinde zaten. Tüm bu olanlar ulusal güvenlik tehdidi olarak, ordan burdan aklınıza ne gelebilirse onlar, ulusal güvenliğimizi tehdit eden konular. Bu olay sadece yargı, sadece güvenlik, sadece Milli Eğitim, sadece Maliye değil, her yer. Bütün bunlarda menfaat ilişkilerini gördünüz, işadamıydı, siyaset adamıydı, bankacıydı ne gelirse aklınıza. Kendilerinin dışında ne varsa hepsini tam bir kumpas ve bu kumpasın içerisinde sen misin bunlarla ilişkiye girmeyen...

SUÇ DUYURUSU OLACAK

Muhalefet, Baykal'ın kaseti Başbakan Erdoğan'ın bilgisi dahilinde oluşturuldu şeklinde bir iddia ortaya attı. Ne diyorsunuz buna?

Şimdi ona bir kere şunu söyleyeyim eğer Başbakan Erdoğan'ın bilgisi dahilinde bu yapılmışsa o zaman Anayasa görüşmeleri Meclis'te yapılırken yarım saat içerisinde Başbakan Erdoğan niçin onu engelledi? Ben o zaman bunu duyar duymaz yarım saat içerisinde Binali Bey'e talimat verdim hemen durdurdum. İddia ettikleri gibi olsaydı, engellemek icin uğraşmamış olmam gerekirdi. Aynı şeyi MHP için yaptım. Aynı şeyi Akif Hamzaçebi için yaptım. Aynı şekilde de onlarla ilgili olarak da görüntülerin hemen kaldırılmasını sağladık.

Oğlunuz ile ilgili konuşmanızın olduğu montaj kasetle ilgili herhangi bir işlem yapacak mısınız?

Şu anda arkadaşlar, avukatlar bu konu ile ilgili çalışıyorlar. A Haber'de yayımlanan ve ABD'den alındığı belirtilen rapor da çok enterasan. Bahsettiğim dinlemeleri yapmış savcılar hakkında, HSYK'ya biz de suç duyurusunda bulunacağız. Bence, sizler de dahil olmak üzere, dinlenen kişiler listesinde yer alan herkesin suç duyurusunda bulunması lazım.

Bilgiler dışarıya servis ediliyor

Bu dinlemeler başka gizli istihbarat örgütlerine mi servis ediliyor?

Bunlar zamanla ortaya çıkacak.

Bu yönde kuşkunuz var mı?

Elbette kuşkumuz var. Bir yerlere de bunu şey yapmış olabilirler.

Bu süreç erken seçim ihtimalini gündeme getirebilir mi? Normal süreç devam eder mi?

Gündemimizde asla erken seçim yok. Şu anda tek hedef, 30 Mart. Yerel seçimler için sandığa gidilecek. Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Her seçim önemli bir sınav. Dediğim gibi şu an gündemimizde olan seçim, 30 Mart seçimi.

Şimdi de siyaseti karıştırıyor

1995'te Savaş Ay, Pensilvanya'daki zatla o zaman Türkiye'deyken röportaj yapıyor. O zat ne diyor biliyor musunuz; 'Cebrail bile gelse, Türkiye bir parti kursa, onun partisini bile desteklemem' diyor. Neden? Siyasetten uzakmış, siyasetle ilgisi yokmuş. Cebrail parti kursa, desteklemem diyen zat, şu anda bütün gücüyle CHP'yi destekliyor. Şu anda Türkiye'de siyaseti karıştırmanın mücadelesini veriyor. Cebrail parti kursa desteklemem diyecek kadar cüretkar, kibirli bir zat, şu anda uluslararası odaklarla Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetini yıpratmaya çalışıyor.

Bu oyunu millet bozacak

Bu oyunu, bu tuzağı bozacak olan sizlersiniz. Şunu aklınızdan çıkarmayın kardeşlerim, Türkiye'nin önünde iki seçenek var. Türkiye ya eski Türkiye ya da yeni Türkiye olacak. Eski Türkiye olursa koalisyonlar geri gelecek, enflasyonlar geri gelecek. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar geri gelecek. Eski Türkiye olursa ekonomi duracak, fabrikalar duracak. Esnaf kapısına kilit vuracak. Ama yeni Türkiye'de büyüme devam edecek.

Doksan yıllık partiyi kukla gibi oynatıyor

Kırklareli'de coşkulu bir kalabalığa hitap eden Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, 91 yıllık Cumhuriyet tarihinin en çirkin darbe girişimi ve en büyük ihanetini yaşadığını söyledi. Erdoğan, şunları söyledi:

Sadece bir dava dosyasında 3 bine yakın insanı dinlediler. Kendileri hariç, herkesi dinlemişler. Biz şimdi bunların izini sürmeye başladık. Bunların inine gireceğiz çıkaracağız oralardan. Çünkü bu ülkenin ulusal güvenliğini tehdit edenlere karşı bizim koruma görevimiz var. Bu görevi yerine getireceğiz.

TEK DOĞRUSU VAR

Türkiye'nin son derece mahrem, stratejik görüşmelerini dinlemiş ve birilerine servis etmişler. CHP ve MHP, paralel örgüt eliyle yapılmak istenen darbeye omuz veriyor. Devlet içinde devlete müsaade etmeyiz, hesabını görürüz. Bu paralel yapının, paralel devletin hesabı çok ağır olacak.

HOCASI AKIL VERİYOR

Muhalefet iftira ve montaj kasetlerle Türkiye'yi dünya gündeminden koparmaya çalışıyor. CHP'nin genel müdürü 4 yıldır oturduğu koltukta, bir tane doğru cümle söyledi. 'Yalancıdan, hırsızdan başbakan olmaz' dedi. 4 yıl boyunca söylediği en doğru cümle bu. Onun için bu CHP genel müdürü başbakan olamıyor, olamayacak. Kendisi kasetle genel başkan oldu. Unutmayın, kasetle gelen kasetle gider. Milletin oyuyla gelen de milletin oyuyla gider. CHP, Pensilvanya'daki o zat tarafından idare ediliyor. CHP Genel Başkanı'na Pensilvanya'daki hocası akıl veriyor. Eline kasetler gönderiliyor. Montaj kasetler, akıl veriyor yol gösteriyor. 90 yıllık parti CHP, şu anda Pensilvanya'daki bir zat tarafından adeta kukla gibi oynatılıyor.

Davulla zurnayla karşıladılar

Kırklareli Cumhuriyet Meydanı'nda coşkulu kalabalığa seslenen Başbakan Tayyip Erdoğan, kente girişinde davul ve zurnalarla karşılandı. Alanda, 'Dik dur eğilme Trakyalı seninle', Sayın Başbakanım diz çökmeyeceğiz dizinizi çöktürmeyeceğiz' yazılı afişler ve pankartları dikkati çekti. Başbakan Erdoğan, konuşma yapacağı platforma çıktığında AK Parti'nin seçim şarkısı Dombra çaldı. Erdoğan ve eşi Emine Erdoğann şarkıya alkışla eşlik etti. Erdoğan'ın konuşması sırasında katılımcılar 'Dik dur eğilme bu millet seninle' diye sloganı attı.

Sülük bile bunlardan daha faziletli

Kırklareli ve Denizli'de partisinin düzenledİği iki mitingde coşkulu kalabalıklara seslenen Başbakan Erdoğan, paralel örgüte çok sert mesajlar verdi.

Başbakan Erdoğan, Denizli mitinginde yaptığı konuşmada paralel örgütün Türkiye'nin kurumlarını, değerlerini, hedeflerini yok etmek istediğini ancak ellerine, yüzlerine bulaştırdıklarını söyledi. 17 Aralık darbesinin CHP'nin desteğiyle yapılmasının planlandığını, CHP'nin Meclis'te ve sokakları gerilimi artırarak Türkiye'yi yönetilemez hale getirmesinin öngörüldüğünü kaydeden Erdoğan, 'Gel gör ki bir Anayasa Mahkemesine başvurmayı dahi beceremediler' ifadelerini kullandı.

ÇOK İLERİ GİTTİLER

Paralel örgütün, Başbakan olarak kendisini ve Cumhurbaşkanı'nı dinleyecek kadar ileri gittiğini kaydeden Erdoğan, 'İşte şimdi yakalandılar. Şimdi bunların inlerine gireceğiz, inlerine. Biraz zaman alacak ama inşalah bu izi sürüyoruz' dedi. Vatandaşlardan paralel örgüte ait dershanelerinden çocuklarını almalarını isteyen Başbakan, 'Devletin okulları yeter. Bunlar sülük gibi emdiler. Ama sülük bunlardan faziletlidir. Sülük kirli kanı emer. Bunlar temiz kanımızı emdiler' diye konuştu.

MONTAJ KASETLER PENSİLVANYA'DAN GELİYOR

Paralel örgüte 'kurun partinizi çıkın meydana' diye rest çeken Erdoğan, 'Türkiye'den kaçan efendiniz de gelsin, o da partinin başına geçsin. Pensilvanya'da ki bir zat var, 17 Aralık komplosunun fikir babası o, kasetler, montajlar oradan çıkıyor' dedi. CHP, MHP ve Fethullah Gülen'i üç kafadara benzeten Başbakan Erdoğan, 'Komedi filmi izler gibi üç kafadarı izleyip, yolumuza devam edeceğiz. Bunların ciddiye alınacak bir tarafı yok' şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.