
Paralel yapıda sona geliniyor
Pazar gün yapılan operasyonla ilgili Türkiye’nin çok büyük bir kesimi olayı haklı buluyor. Ancak öteden beri medyayı ve diğer iletişim araçlarını elinde bulunduran güçler açık bir manipülasyon yapıyorlar.
Geçen yıl bu zamanlardı, Türkiye’nin seçilmiş ve bu 75 yıllık tarihin en başarılı hükümetini yıkmak ve kendi bakanlar kurulunu oluşturmak dahil her türlü makamı ele geçirmeyi planlamış bir örgütün hamlesi nerdeyse son anda önlenmişti. Önlenmişti demek belki tam karşılamıyor, ötelenmişti demek daha doğru. Bu geçen bir yılda gördük ki, devleti ele geçirme hırsları hiç bitmeden tükenmeden devam etti. Bu sadece bir hedef olarak görülmüş olsa, gerçekleşmeyince vazgeçilirdi. Açıkçası paralel yapının devletle ilişkisi, bir hedef değil, gördük ki bir yaşam biçimi olmuştu. Hal böyle olunca bu ideali gerçekleştirmek için, kendileri dışında, kendileri gibi düşünmeyen hiç kimsenin yaşama hakkı yoktu.
Bu yaşam biçimin uygulanması ve hayata geçmesinde en kilit rolde haliyle medyaya verildi. Pazar günkü operasyona böyle bakılınca, basın özgürlüğü ile uzaktan yakından alakalı bir durum olmadığı hemen görülür. Hadi birde çok manidar bir olayla bu örneği somutlaştıralım. Pekçok muhafakazar ailenin çocuklarına nitelikli kanal diye izlettirdikleri Yumurcak TV’nin pazar günü, Ekrem Dumanlı’nın operasyon açıklamasını yayını keserek canlı olarak vermesi her şeyi netleştirdi.
Bir yıl içinde onlarca önemli olay oldu, hiç biri bu çocuk kanalının ilgisini çekmezken, kendi yayın grubuna yapılan operasyonu ajitasyon amaçlı çocuklara izlettirmesinin izahı ne olabilir ki. Tek amacı vardır, “amacımıza ulaşmak için herkesi, her şeyi kullanırız eğer olaylarla alakası olmayan çocuklar konu olsa bile” demektir bu. O zaman bu konunun ne basın özgürlü, ne cemaat, ne camia, ne din, ne imanla ilgisi olmadığı bu basit örnekte bile net ortaya çıkıverir.
Türkiye’de artık hiç kimse bu yapının masum bir işlevi olduğu, tek amacının eğitim falan olduğunu düşünemez. Ancak olay öyle vahim boyutlardaki bu sıkıntıyı aşmak nasıl mümkün olacak bunu kimse kestiremiyor. 17 Aralık öncesi bu yapıyla öyle yada böyle bir teması olmuş, bir iş yapmış, yaptırmış, küçük büyük bir kamu işinde tolerans görmüş, ayrıcalık uygulanmış kişiler ciddi şantaj altında olduklarını görüyoruz. Bunu nasıl aşılacağının şimdilik cevabı da yok.
Kendilerine hukuk uygulanınca ilk işleri dünyadaki bağlantıları aracılığı ile kamuoyu oluşturup, Türkiye’yi dünyaya şikayet etmek, sonrasında yaptırım uygulanmasını planlamak olan bu yapının medya ayağı tahminlerin üzerinde dış bağımlı. Bilgi ve iletişim konusunda her türlü yardımı aldıkları ve bunun üzerinden hedeflerini gerçekleştirdikleri artık ortaya çıkmaya başlıyor. Son yıllarda ülkemizdeki yaşanan bazı olaylar, Türkiye’yi yıpratma amacıyla hızla gündeme taşıyan bu global medya şimdide boş durmuyor. Türkiye ve seçilmiş hükümet hakkında o kadar yanlı yayın yapıyorlar ki. Onlara bakarak bile bu paralelcilerin nasıl pis bir ilişki içinde olduklarını kestirebiliyorsunuz.
Bu millet yanlışta ittifak etmez, buna emin olun. Bu yapıda yakında tümüyle tasfiye olacaktır. Önemli olan, bu sürecin hızlanmasında haklının yanında olabilmektir. Gerisi gelecektir, merak etmeyin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.