
Şehrin Markası İçin Benim Adayım: MEVLANA
Sağlık sektörü ile Konya dünyada tanınan bir şehir olabilir mi? Eğitimle? Otomotivle? Kongre Turizmiyle? Mutfak Kültürüyle?
Bunlar tartışılmaya açık konular. Dünyada sizi tanıtacak marka haline gelemezse de bu alanlara yatırım yapmalısınız. Büyük getirisi olur. Ancak şehre özel bir marka olabilmek için gerekenler ile var olan sektörel potansiyeli değerlendirme sonucu elde edilecek kazancı, birbiri ile karıştırılmamalıdır. Örneğin, Konya ayakkabıcılıkta iddialı. Bu sektörde çok iyi yerlere gelebilir. Dünyada yok satan bir ayakkabı markası da çıkarabilir. Fakat bu sizi ayakkabıcılıkta dünya markası yapmaya yeter mi? Ya da ayakkabı denilince akla Konya gelir mi?
İl sınırlarınız içerisinde dünyaca ünlü bir markanın varlığının, sizi dünyaya tanıtıp tanıtamayacağı da tartışmaya açıktır: Mercedes, Peugeot, Bosch, Nokia, Siemens ve birçok markanın nereli olduğunu bilirsiniz. Peki hangi şehirde üretim yapmaktalar?
Bazen de farklı bir şekilde ürün kendini şehri ile ön plana çıkarır: Bordeaux (Bordo) Şarabı. Bu kez de ortada bir işletme markası yoktur. İsviçre’nin çikolatası ve saati ünlüdür. Bu kez de ülke ön plana çıkmıştır. Tüm İsviçre çikolatası lezzetli midir? Ama algının böyle olduğu kesin. Ama hangi şehirlerdedir bu ürünlerin fabrikaları?
Yukarıda Mercedes örneğini verdik. Mercedes’in, işletme sahibinin kızının adı olduğunu da biliriz. Mercedes gibi ünlü bir marka otomotiv endüstrisinde Almanya’yı dünyada önemli bir konuma getirmiştir. Ama bakınız ki o şehir dünyada bilinen bir şehir değildir ve Mercedes, bilinen bir şehir markası haline gelmemiştir. Tabi ki fabrikanın bulunduğu o şehir kalkınmıştır, istihdama faydası olmuştur, müthiş bir vergi ödüyordur, ihracat tavan yapmıştır, şehir kişi başı milli gelirde diğer şehirlere fark atmıştır… Buna itirazımız yok.
Burada Konya’nın yapması gereken ya potansiyeline uygun bir unsurla öne çıkmak ya da sektörel anlamda belirli ürünlerle önemli bir konuma gelmektir. Örneğin Otomotiv Yan Sanayi’nde ya da Sağlık Turizminde söz sahibi olmak gibi. Fakat Konya adını dünyada söz ettirmek istiyorsa, elindeki sahip olduğu en avantajlı yere yatırım yapması gerekir: İnanç Turizmi. Evet… Mevlana bu şehirde. Halihazırda bir marka. Yerli ve yabancı turizm açısından büyük bir avantaj. Otomotiv Yan Sanayi, Sağlık, Eğitim hatta Otomobil fabrikası kurulması bile Konya’yı her açından büyütür, geliştirir. Buna itiraz yok. Ancak, dünyada Konya markası haline gelir mi sorusunu tartışmalıyız. Herkesçe kabul görecek ve ilgi uyandıracak bir hava yakalar mıyız? Oysaki Mevlana çok yoğun uğraşmalara da gerek kalmadan dünyada tanınır hale gelmiştir. Aslında şehrin markası hale gelmesinde kolay bir yoldur bu: var olan şeyin, farkına varılması ve kabul görmesi.
Sadece bir Selçuklu mirası için ya da sadece Hıristiyanların önemli bulduğu bir kilise için insanlar gelmez demiyorum. Bu alanlara da yatırım yapılmalı. Ne olur? Turist sayısı artar, gelirler artar, istihdam artar, döviz girdisi olur, şehir zenginleşir vs… Ancak Konya, dünyada sadece bunlarla tanınan ve talep edilen bir şehir olabilir mi? Fakat birçok kişi tarafından tanınan, müzesi Türkiye’de 2. Sırada ziyaretçi alan, yerli ve yabancı birçok bilim adamının ilgilendiği-tanıdığı bir Mevlana ile çekilecek turizm potansiyeli ile hem yukarda sayılan girdiler elde edilecektir hem de bu sayede Selçuklumuz, tarihi zenginlikleri de pazarlayabiliriz.
Halihazırda kabul görmüş bir değeriniz varsa, bunu kullanmalısınız. Mevlana çerçevesinde yürütülecek şehrin markasını oluşturma çalışmaları beraberinde sizin diğer iyi olduğunuz alanları pazarlamanıza imkan sunacaktır. Siz bir turisti sadece “yöresel” bir yemeğinizi yedirmek için buraya çekemezsiniz. İsviçre çikolatası almak için insanlar İsviçre’ye gitmiyor. Ya da Mercedes sahibi olmak için Almanya’ya gitmiyorlar. Siparişle bu ürünlere ulaşabiliyor herkes. Ancak bir Pisa Kulesi, bir Eyfel’e sizin gitmeniz gerekir. Mevlana ekseninde başlatacağınız İnanç Turizmi hamlesi sonucu gelen herkese yemeğinizi de yedirebilirsiniz, coğrafyanızı da tanıtabilirsiniz, tarihi kökleriniz hakkında da sunumuzu yapabilirsiniz. Konya bu çalışmaları ile Mevlana üzerinden şöyle bir algı oluşturabilir: Türkiye’de Mevlana yaşamıştır. İkamet adresi Konya’dır. Yeşil Türbe onun simgesidir. Ve hiç Konya’ya gitmediğim halde size o yeşil türbeyi çizebilirim. Sema gösteri yanı sıra yemekler de harikaydı.
Bu mümkün mü? O halde, bunu başarmış bir örnekle yazımızı tamamlayalım: Eyfel Kulesi Fransa’dadır. Bulunduğu şehir Paris’tir. Ve hiç gitmediğim halde size Eyfel Kulesi çizebilirim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.