Suikast girişimi

Başbakan Tayyip Erdoğan, yılın son 'Millete Hizmet Yolunda' konuşmasında, 17 Aralık'ta başlayan hükümete yönelik İstanbul merkezli operasyonu değerlendirdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

90 yıllık Cumhuriyet tarihimizin en parlak yılını yaşarken, maalesef 2 büyük saldırıya maruz kaldık. Gezi eylemleri ile 17 Aralık'ta kurulan komplo, Türkiye'nin bu en parlak, en başarılı yılını doğrudan hedef aldı. Gerek Gezi eylemlerinde, gerek 17 Aralık komplosunda, Türkiye içindeki aktörler, ajanlar, maşa ve taşeronlar kullanıldı ama bu tuzaklar yurt dışında kuruldu ve düğmeye de Türkiye dışından basıldı. Türkiye'nin istikrarla büyümesinden, kararlı reformlar yapmasından, küresel bir güç haline dönüşmesinden, ekonomisini büyütmesinden, terörü sona erdirerek kardeşliğini yüceltmesinden rahatsız olan çevreler, içerdeki piyonlarını kullanmak suretiyle kutlu yürüyüşümüze kastettiler.

OPERASYON YOLSUZLUK KILIFINA SAKLANDI

Türkiye'nin başarılarından rahatsız olan çevreler, yeni bir tuzağı uygulama planına geçirdiler. Gezi olayları nasıl ağaç, park, çevre kılıfına saklandıysa 17 Aralık komplosu da yolsuzluk kılıfının arkasına saklandı. 17 Aralık komplosu yolsuzluk ambalajına gizlenmiş bir suikast girişimidir. 17 Aralık komplosu hükümeti, milli iradeyi, demokrasiyi, sandığı hedef almıştır. Bu komplo, Türkiye'nin ekonomisini, Türkiye'nin uluslararası ölçekte başarılı bir bankası olan Halkbank'ı, Türkiye'nin enerji yatırım ve anlaşmalarını, Türkiye'nin aktif, onurlu dış politikasını, çözüm sürecini hedef almıştır.

YARGI DARBESİ AMAÇLADILAR

Yargı ve emniyet başta olmak üzere, devlet kurumları içine yerleşmiş bir örgüt, dışarıdan aldığı talimatlarla, Türkiye'nin istikrarına, güven ortamına, Türkiye'nin büyüyen ekonomisine ve kardeşliğine suikast girişiminde bulunmuştur. Ne yazık ki bu ihanete, büyüyen Türkiye'den çıkarları zedelenen malum bazı medya kuruluşları, bazı sermaye çevreleri, bazı siyasi partiler de fırsatçılık saikiyle destek vermişlerdir. Yargı içinde, örgütlü olarak hareket eden bazıları, egemenliği milletten alıp yargıya devretmek için bu kirli tuzakta piyon olmuş, adeta bir yargı darbesi gerçekleştirmek için sorumsuzca ve militanca hareket etmişlerdir.

ESKİ TÜRKİYE ARTIK TARİHTE KALMIŞTIR

Yargı, içinde oluşmuş örgütlerin, ya da dış güçlerin menfaatine değil, sizin adınıza ve ülkemizin menfaatine vazife yapmak zorundadır. Yargı, egemenlik hakkını milletten alamaz. Medya, geçmişte yaptığı gibi, millete istikamet çizemez. Sermaye, geçmişte yaptığı gibi hükümet kurup yıkamaz. Uluslararası şer odakları, geçmişte sıkça yaptıkları gibi, içerideki hain örgütleri kullanarak benim ülkemi karıştıramaz, kaos oluşturamaz, benim bu güzel ülkemde ameliyat yapmaya yeltenemez. Eski Türkiye de, eski Türkiye'nin alışkanlıkları da artık geri gelmemek üzere tarihte kalmıştır. Bu 2 saldırı, hiç şüpheniz olmasın, Türkiye'yi daha da güçlendirdi. 2014 yılı, inşallah, 2013 yılından çok daha iyi, çok daha başarılı bir yıl olacak.

Komployu anlatın talimatı

Başbakan Erdoğan dün Köşk'te gerçekleşen haftalık olağan görüşmenin ardından Başbakanlık Resmi Konutu'nda İçişleri Bakanı Efgan Ala ile bir araya geldi. Bu arada önceki gün 3 saat süren AK Parti MKYK toplantısında seçim takvimi ve seçim çalışmaları hakkında bilgi alan Erdoğan'ın önümüzdeki hafta ilçe ve belde belediye başkanı adaylarının bir kısmını açıklayacaklayacağı öğrenildi. Erdoğan'ın MKYK üyelerine Gezi olayları ile başlayan ve 17 Aralık operasyonu ile devam eden uluslararası komplonun vatandaşlara çok iyi bir şekilde anlatılması talimatını verdiği de öğrenildi. Alınan bilgiye göre yerel seçimlere 90 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, bu sürede kapısı çalınmadık bir ev bırakılmaması gerektiğini belirtti.

Zeynalov'a suç duyurusu

Erdoğan, Today's Zaman yazarı Mahir Zeynalov'un, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki mesajlarında 'hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede, Zeynalov'un paylaşımlarıyla Erdoğan'ın kişilik haklarına ve manevi şahsiyetine açıkça saldırı gerçekleştirildiği belirtilerek, hakkında kamu davası açılması talep edildi.