'Taşlar yerine oturuyor'
Yayınlanma:
Ak Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, Mısırda yaşanan olaylara Dünyanın gelişmiş ülkeleri bile darbe diyemezken, Türkiye tüm kararlığıyla hakkın ve halkın yanında olmuştur diye konuştu.
Dünya’nın bir değişim içerisinde olduğunu ifade eden Ak Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, ‘‘Yaşanan bahar en güzel bahar olarak tarihe geçecektir. Şu an taşlar yerine oturuyor ve dünyanın yeni ekseninde demokrasi daha iyi şekilde işleyecek’’ dedi.
Birinci Dünya Savaşından sonra yaşananların geleceğe ışık tuttuğunu söyleyen Kabakçı, ‘‘Dünya’da ve bölgemizde ne oluyor sorusunun cevabını tarihe bakarak vermemiz gerekiyor. Birinci Dünya Savaşından sonra bölge ciddi olağanüstü bir hal yaşadı. Olağan olmayan sınırlar başkaları tarafından tespit edilerek ortaya bir coğrafya çıkartıldı. Bir örnek verecek olursam, kaza geçirmiş birisi ameliyat sonrasında burnu çenesine, kulağı anlına dikilmiş ve uzun süre bunun normal olduğunu hissetmiş sonra bir gün birisi gelerek buna bir ayna tutmuş ve aynada yüzünün hiçte normal görünmediğini fark etmiş, bölge şu anda kendisinin normal olmadığını fark etti. Ve bölgede bütün fay hatları oynamaya başladı. Türkiye burada merkezi konumdadır. Etrafa baktığınız zaman demokratik tecrübesi en güçlü olan, devlet tecrübesi olan, bir imparatorluk bakiyesi olan, üreterek gelişen bir ülke konumunda Türkiye vardır. Eğitimli ve genç bir nüfusa sahip. Türkiye’yi niteleyenler bir kıta gibi niteliyor. Küçük Asya denmesinin sebebi de budur. Türkiye bir kıtada olabilecek bütün olayları bünyesinde barındıran bir ülkedir. Onun için bölgede olan her olaydan etkilenmemeniz mümkün değildir. Türkiye etrafında olan onca olaya rağmen istikrarını sürdürüyor, büyümesini sürdürüyor, yeni bir anayasa ile önce kendi içimizdeki toplumsal barışı sağlayarak yola devam ediyor. Bölgemizde tahminimizin ötesinde gelişmeler oluyor. Çinlilerin bir bedduası vardır, ‘İlginç zamanlarda yaşayasınız’ derler biz şu an ilginç bir zamanda yaşıyoruz. İnsanlar artık eskisi gibi diktatörlere boyun eğmiyor, isyan bayraklarını çekiyorlar. Ayrıca sokak artık gücünü fark etti’’ diye konuştu.
‘TÜRK MİLLETİ HER ZAMAN HAKLININ YANINDADIR’
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun dış politika konusunda eleştirilmesini haksız bulan Kabakçı, ‘‘Dışişleri Bakanımız ideallerimiz doğrultusunda hareket ediyor. Bir Dışişleri Bakanı’nın ideali her zaman sıfır sorun olmalıdır. Neticede olan olaylar varsa ve bu olaylar bizden bağımsız gerçekleşmiş ise buna karşı da çözümlerini gerçekleştirecek, reflekslerini geliştirecek ve ona göre tavırlarını ortaya koyacak. Türkiye ve Sayın Dışişleri Bakanımız ne yaptı sorusunu sorarsak, Prensiplerinden hiçbir şekilde taviz vermedi, diyalog dedi ve son ana kadar diyaloglarını kesmedi. Hakkaniyet dedi ve her zaman haklının yanında durmayı tercih etti. Her zaman demokrasi dedi ve halkın yanında durdu ve bu prensiplerinden taviz vermedi. Bunlardan taviz vermeme dünyada gayret etmek sadece saygı duyulacak bir şeydir. Mısır’da yapılan darbeden sonra dünyanın en güçlü ve gelişmiş ülkeleri bu olaya darbe diyemediler. Türk milletinin geçmişten gelmiş genetik özellikleri vardır. Oda her zaman hakkın, hakikatin yanında durmaktır. Zaman zaman fiili olarak gereken yapılır. Türk devleti aciz bir devlet değildir. Ama dönem 40 kere düşünüp 1 kere hareket etme dönemidir. Önemli olan bölgenin istikrarını bozmadan, kan dökmeden, barış içinde bu meseleleri halletmektir’’ şeklinde konuştu.
‘ETNİK YAPILAR BÖLÜCÜLÜĞÜ DÜŞÜNMÜYOR’
Türkiye’de ki etnik yapıların hiçbir zaman bölücülüğü düşünmediğini aktaran Kabakçı, ‘‘Türkiye’de etnik yapılara baktığımız zaman Türk milletinin yüzde 90’ı ne nikâhta, ne düğünde, ne ölümde, ne yemekte ne sporda bir ayrılığa sahip değildir. Hepsi bir millet olmanın şuuru ile ortak değerlere sahiptir. Ama anadilden gelen çeşitli diller olabilir. Sadece anadili gerekçe göstererek bu milletin evlatlarını birbirine düşman yapmaya gayret edenler Sadece Kafkas’ta yüzün üzerinde dilin konuşulduğunu unutmamalıdır. Türkiye’de yeni devletler ortaya çıkarmaya gayret edenler, bunun için gerekçe üretenler hemen yanı başımızdaki topraklarda dini bir, dili bir tarihi, kültürü bir milletin içinden 7-8 tane devlet çıkarmışlardır. Bugün Suriye’nin Iraktan, Irak’ın Kuveyt’ten, Filistin’in Mısır’dan ne farkı vardır. Her şeyi birdir. Ama dünyanın egemen güçleri eline cetveli almış ve kendi menfaatleri doğrultusunda parçalamışlardır. Ben Türkiye’nin güçlenerek yoluna devam edeceği kanaatindeyim. 30 yıldır akan kan bile bu ülkede bir iç savaşı getirememiştir. Bu milletin mayası o derece sağlamdır. Biz bütün bu problemleri aşacak hem tecrübeye, hem bilgiye Hemde donanıma sahiptir’’ ifadelerini kullandı. SAMİ GEDİZ
Birinci Dünya Savaşından sonra yaşananların geleceğe ışık tuttuğunu söyleyen Kabakçı, ‘‘Dünya’da ve bölgemizde ne oluyor sorusunun cevabını tarihe bakarak vermemiz gerekiyor. Birinci Dünya Savaşından sonra bölge ciddi olağanüstü bir hal yaşadı. Olağan olmayan sınırlar başkaları tarafından tespit edilerek ortaya bir coğrafya çıkartıldı. Bir örnek verecek olursam, kaza geçirmiş birisi ameliyat sonrasında burnu çenesine, kulağı anlına dikilmiş ve uzun süre bunun normal olduğunu hissetmiş sonra bir gün birisi gelerek buna bir ayna tutmuş ve aynada yüzünün hiçte normal görünmediğini fark etmiş, bölge şu anda kendisinin normal olmadığını fark etti. Ve bölgede bütün fay hatları oynamaya başladı. Türkiye burada merkezi konumdadır. Etrafa baktığınız zaman demokratik tecrübesi en güçlü olan, devlet tecrübesi olan, bir imparatorluk bakiyesi olan, üreterek gelişen bir ülke konumunda Türkiye vardır. Eğitimli ve genç bir nüfusa sahip. Türkiye’yi niteleyenler bir kıta gibi niteliyor. Küçük Asya denmesinin sebebi de budur. Türkiye bir kıtada olabilecek bütün olayları bünyesinde barındıran bir ülkedir. Onun için bölgede olan her olaydan etkilenmemeniz mümkün değildir. Türkiye etrafında olan onca olaya rağmen istikrarını sürdürüyor, büyümesini sürdürüyor, yeni bir anayasa ile önce kendi içimizdeki toplumsal barışı sağlayarak yola devam ediyor. Bölgemizde tahminimizin ötesinde gelişmeler oluyor. Çinlilerin bir bedduası vardır, ‘İlginç zamanlarda yaşayasınız’ derler biz şu an ilginç bir zamanda yaşıyoruz. İnsanlar artık eskisi gibi diktatörlere boyun eğmiyor, isyan bayraklarını çekiyorlar. Ayrıca sokak artık gücünü fark etti’’ diye konuştu.
‘TÜRK MİLLETİ HER ZAMAN HAKLININ YANINDADIR’
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun dış politika konusunda eleştirilmesini haksız bulan Kabakçı, ‘‘Dışişleri Bakanımız ideallerimiz doğrultusunda hareket ediyor. Bir Dışişleri Bakanı’nın ideali her zaman sıfır sorun olmalıdır. Neticede olan olaylar varsa ve bu olaylar bizden bağımsız gerçekleşmiş ise buna karşı da çözümlerini gerçekleştirecek, reflekslerini geliştirecek ve ona göre tavırlarını ortaya koyacak. Türkiye ve Sayın Dışişleri Bakanımız ne yaptı sorusunu sorarsak, Prensiplerinden hiçbir şekilde taviz vermedi, diyalog dedi ve son ana kadar diyaloglarını kesmedi. Hakkaniyet dedi ve her zaman haklının yanında durmayı tercih etti. Her zaman demokrasi dedi ve halkın yanında durdu ve bu prensiplerinden taviz vermedi. Bunlardan taviz vermeme dünyada gayret etmek sadece saygı duyulacak bir şeydir. Mısır’da yapılan darbeden sonra dünyanın en güçlü ve gelişmiş ülkeleri bu olaya darbe diyemediler. Türk milletinin geçmişten gelmiş genetik özellikleri vardır. Oda her zaman hakkın, hakikatin yanında durmaktır. Zaman zaman fiili olarak gereken yapılır. Türk devleti aciz bir devlet değildir. Ama dönem 40 kere düşünüp 1 kere hareket etme dönemidir. Önemli olan bölgenin istikrarını bozmadan, kan dökmeden, barış içinde bu meseleleri halletmektir’’ şeklinde konuştu.
‘ETNİK YAPILAR BÖLÜCÜLÜĞÜ DÜŞÜNMÜYOR’
Türkiye’de ki etnik yapıların hiçbir zaman bölücülüğü düşünmediğini aktaran Kabakçı, ‘‘Türkiye’de etnik yapılara baktığımız zaman Türk milletinin yüzde 90’ı ne nikâhta, ne düğünde, ne ölümde, ne yemekte ne sporda bir ayrılığa sahip değildir. Hepsi bir millet olmanın şuuru ile ortak değerlere sahiptir. Ama anadilden gelen çeşitli diller olabilir. Sadece anadili gerekçe göstererek bu milletin evlatlarını birbirine düşman yapmaya gayret edenler Sadece Kafkas’ta yüzün üzerinde dilin konuşulduğunu unutmamalıdır. Türkiye’de yeni devletler ortaya çıkarmaya gayret edenler, bunun için gerekçe üretenler hemen yanı başımızdaki topraklarda dini bir, dili bir tarihi, kültürü bir milletin içinden 7-8 tane devlet çıkarmışlardır. Bugün Suriye’nin Iraktan, Irak’ın Kuveyt’ten, Filistin’in Mısır’dan ne farkı vardır. Her şeyi birdir. Ama dünyanın egemen güçleri eline cetveli almış ve kendi menfaatleri doğrultusunda parçalamışlardır. Ben Türkiye’nin güçlenerek yoluna devam edeceği kanaatindeyim. 30 yıldır akan kan bile bu ülkede bir iç savaşı getirememiştir. Bu milletin mayası o derece sağlamdır. Biz bütün bu problemleri aşacak hem tecrübeye, hem bilgiye Hemde donanıma sahiptir’’ ifadelerini kullandı. SAMİ GEDİZ
Politika
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.