Terör örgütü Avrupa'dan ciddi destek alıyor

Çiçek, ''Parasal, eleman, lojistik, yayın desteği var. Üzücü olay olduktan sonra sadece taziye mesajları gönderiyorlar ancak bu bir işe yaramıyor çünkü, ölenleri geri getirmiyor bu mesajlar'' dedi.

     Cemil Çiçek, Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg'i makamında kabul etti. Türkiye'nin 1926'dan beri Norveç ile dostane ilişki içerisinde olduğunu belirten Çiçek, 86 yıllık bu

işbirliğinin Türkiye açısından önemli ve anlamlı olduğunu ifade etti.

     ''Aramızdaki mesafeler uzak da olsa, ortak demokratik değerleri paylaşıyoruz'' diyen Çiçek, NATO bünyesinde de bir çok noktada barışa katkı sağlama noktasında sorumluluk taşıdıklarını anlattı. Çiçek, Türkiye'nin 1963'ten bu yana AB'ye üye olmayı devlet politikası olarak sürdürdüğünü hatırlatarak, ''Biz AB'ye tam üye olmak istiyoruz'' diye konuştu.

     Cemil Çiçek, ''AB üyesi olmadığı halde Gümrük Birliğine tam üye olan tek ülke biziz. Şu an AB ile müzakerelerde bazı sıkıntılar var, tıkanmışlık durumu söz konusu. Onun için ülkeniz AB üyesi olmamakla birlikte, bu ülkelerle yakın temas ve işbirliğinizi biliyoruz. Ülkemizin üyeliğine verdiğiniz desteğe müteşekkiriz'' dedi.
     Norveç Başbakanı Stoltenberg de iki ülke arasındaki ilişkilerin, ekonomik işbirliği ve siyasi diyalog alanlarında daha da güçlendirebileceğini söyledi.
     Türkiye'nin güçlü bir ekonomik büyüme gerçekleştirmesinden çok etkilendiklerini belirten Stoltenberg, ''Özellikle Avrupa ve dünyadaki pek çok ülkenin bu alanda ciddi sorunlar yaşadığı bir dönemde bunun gerçekleştirilmesi etkileyicidir'' dedi.

     Suriye'deki gelişmelerin kendilerini endişelendirdiğini belirten Stoltenberg, şöyle konuştu:
     ''Arap baharı çerçevesinde halkın daha fazla demokrasi ve insan hakları talebiyle ortaya koyduğu yaklaşımı da ilgiyle takip ediyoruz. Ayrıca yeni bir Anayasa geliştirmek üzere başlattığınız süreci de takip ediyoruz. Türkiye'de demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesine dair yürüttüğünüz çalışmaları ve içinden geçilen süreci de takip ediyoruz. Türkiye'nin son dönemde insan hakları ve kadın hakları konularında kaydettiği gelişmeleri de takdirle karşılıyoruz. Ama pek çok ülke tarafından da dile getirildiği üzere, ifade özgürlüğü ile ilgili karşı karşıya bulunulan zorluklar da gündemde. Gazetecilerin özgür ve serbest bir şekilde çalışmalarıyla ilgili konu da gündemde.''
     Jens Stoltenberg, Çiçek'in, yeni Anayasa çalışmaları ve Suriye'deki durum ile ilgili görüşlerini öğrenmek istediğini söyledi.
    
     -''Gazetecilik gibi gözükse de terör örgütüne üye olmak...''-
    
     Çiçek, Türkiye'nin, Norveç'in geçen yıl yaşadığı terör acısını çeyrek asırdan fazla bir zamandan beri yaşadığını ve bu terör belası ile karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Maalesef terörle mücadelede yeterli uluslararası işbirliği yoktur. Bu terör örgütü, maalesef Avrupa'dan ciddi ölçüde destek almaktadır. Bu konuda da çok ciddi, elle tutulabilir işbirliği söz konusu değildir. Parasal, eleman, lojistik, yayın desteği var. Suçluların iadesi anlaşması çalışmıyor. Birlikte imza attığımız ülkeler terörle mücadelede, bu teröristleri ya yargılayacak ya da iade edecek, ancak ne yargılıyor ne iade ediyor. Bir üzücü olay olduktan sonra sadece taziye mesajları gönderiyorlar ancak bu da bir işe yaramıyor çünkü, ölenleri geri getirmiyor bu mesajlar.

     Kopenhag'da, terör örgütünün yayın organı olan Roj TV'nin kapatılmasıyla ilgili devam eden bir dava var. Bu dava önümüzdeki günlerde sonuçlanacak ama bu örgüt alternatif olarak, İskandinav ülkelerinde yayın yapacak bir kısım çabaların içerisinde, bu konuyu dikkatinize getirmek istedim. Ümit ederim; dost ülke olan Norveç bu konuda, terörle mücadelede gerekli hassasiyeti daha fazla gösterir. Başta ifade özgürlüğü, her türlü özgürlük çağımızın yükselen değerleridir ve ülkelerin uluslararası itibar sıralamasını belirleyen en önemli faktörlerdir. Vurgu yaptığınız konular bizim de asla vazgeçemeyeceğimiz, her geçen gün biraz daha kurumsallaştırmak istediğimiz konulardır. Özellikle kadın hakları, ifade özgürlüğü bizim de en çok üzerinde durduğumuz ve tartıştığımız konuların başında geliyor.

     Gazetecilerle ilgili yanlış bir değerlendirme olduğunu ifade etmek isterim. Şu an cezaevlerinde, gazetecilik mesleğini icra etmekten dolayı tutuklu bulunanlar sanıldığı gibi değildir ama bir kısmının yaptığı iş gazetecilik gibi gözükse de terör örgütüne üye olmak, evrakta sahtecilikten tutun, sade insanların bile işlemesi yasak olan fiillerden dolayı kalmaktadır. Sadece gazeteci sıfatına bakarak bir değerlendirme bence çok ciddi bir yanılgı olur. Vakit olsa bunu çok daha detaylı ifade etmek isterim. Çünkü, bu ve terör konusu, çok iyi bildiğim ve en çok uğraştığım konulardır. Bu görevimden önce Adalet Bakanlığı da yaptım, bu konuların biraz uzmanı sayılırım.'....