TİMAV;YÖK iyi niyetini gösterdi

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV), ortaöğretim kurumlarından yükseköğretime geçiş ile ilgili katsayı uygulamasına ilişkin YÖK'ün aldığı karar hakkında görüşlerini açıkladı.
TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz, YÖK'ün aldığı kararla katsayı engelinin kaldırılmadığını, etkilerinin hafifletildiğini bildirdi

Ecevit Öksüz, alınan bu karar ile YÖK'ün mesleki eğitimin önünün açılması hususunda iyi niyetini bir kez daha gösterdiğini belirterek, "Ancak, iyi niyetli bu yaklaşım İmam Hatip Liselerinin ve Meslek Liselerinin yükseköğretime geçişi ile ilgili problemi tamamen çözmüştür denilemez. Dolayısıyla bu kararla katsayı engeli kaldırılmamış, etkileri hafifletilmiştir. Alınan kararlar ve kamuoyunda konuyla ilgili sürekli devam eden yorum ve haberler, sınava hazırlanan Meslek Lisesi öğrencilerini ve İmam Hatip Lisesi öğrencilerini sosyal ve psikolojik açıdan rahatsız etmektedir. Sınavlarda yaşadıkları farklı engellemeler sürerken sosyal açıdan da bu aidiyetlerinin sorgulanır olmasından ciddi oranda olumsuz etkilenmekte, özellikle öğrenciler sınavlara hazırlanırken demoralize olmuş bir psikoloji ile baş başa kalmaktadırlar. İmam Hatip Liseleri 'din öğretimi yoğunlaştırılmış' genel liseler hükmünde değerlendirilmelidir. Özellikle İmam Hatip Liseleri kamuoyunda konuşulduğu kadar, eğitim-öğretim imkanları, müfredatı ve okuyan öğrencilerin sosyo-kültürel değerleri bağlamında iyi seviyede tanınmamaktadır. Bilimsel olarak yapılacak bir araştırma ile bu okullarda okuyan ve mezun olanların vatan algısı, millet bilinci, devlet sevgisi ve algısı, sosyal ve kültürel hayata katkıları, suça karışma oranları, uyuşturucu kullanımı, genel ahlaki değerler gibi toplumun huzuru ve kalkınmasına direkt etkisi olan alanlarda hangi durumda oldukları görülebilir" dedi.
Öksüz, konunun yeniden yargıya götürüleceği hususunu gündeme getirenlere de; akla, mantığa ve ideolojik saplantılar yerine evrensel hukuk değerleri ve evrensel etik değerleri hatırlattıklarını ifade ederek şunları kaydetti: "Eğitim, hukukçuların değil eğitimcilerin alanıdır. Eğitimin yöntem, usul ve kaidelerini eğitimciler belirler. Hangi dinde, hangi dünya görüşünde, hangi ekonomik veya sosyal sınıfta olursa olsun, hangi etnik kimliğe bağlı olursa olsun farklılıklar ülkemizin zenginlikleridir. Bu zenginlikleri çatıştırarak kalkınamayacağımız, ancak farklılıklarımızı zenginlik olarak algılayan, bu farklılıkların da dayanışma içerisinde, barış içerisinde ve birbirinin varlığını hoş görebilen yüce duygular ile ilerleyebileceğimizi, kalkınabileceğimizi ilgili taraflara bildirmek isteriz.”