Üniversiteler sorumluluklarının bilincine vardı
Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Sümer Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen "Üniversiteler Şehri Kayseri" konulu toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bilim adamları ve üniversitelerin gerçekleşmesinde isimleri olan iş adamları ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin önünün çok açık olduğunu belirten Gül, şöyle devam etti:
"Bugün çok şükür Türkiye çok farklı noktalarda. Herkesin taktirle izlediği, bizim de gurur duyduğumuz ülke haline geldi. Ama bu hal kesinlikle yetmez. Biz kesinlikle orta gelirli bir ülke olarak kalamayız. Nüfusumuz, coğrafyamız büyük. Türkiye'nin bulunduğu yer önemli, çok daha anlamlı bir siyasi geçmişimiz, tarihimiz var. Zaman olmuş ki dünyanın en önemli milletlerinden birisi olmuşuz, dünyanın en öndeki devletlerinden birisi olmuşuz. Dolayısıyla bilim, sanat dünyasına çok büyük hediyeler sunmuşuz. Bundan sonra da böyle olmamız gerekir.
Bunun yolu da yine eğitim ve nitelikli insandan geçiyor. Ekonomi ile ilgili uzmanlar, sayın bakanlar konuşurken, ekonominin yumuşak karnından bahsederken, sonunda getiriyorlar yine eğitime bağlıyorlar. Çünkü katma değeri yüksek yapacağınız işlerin hepsi nitelikli insanla ilgilidir. Yoksa çok işler yaparız ameliliğe benzer, çok işler yaparız, çok ter dökeriz, kol gücüyle. Kazanırız da, halimize de şükrederiz ama yarışta geri kalırız. Onun için kesinlikle üniversite eğitiminin çok kaliteli olması gerekiyor."
Üniversiteler kendi sorumluluklarının bilincine vardı
"Üniversiteler uzun yıllardan sonra kendi görevlerinin ve kendi sorumluluklarının bilincine vardı" diyen Gül, şunları kaydetti:
"Bu heyecanı Türkiye'deki bütün üniversitelerimiz yaşıyor. Göreceksiniz Türkiye'de 5-10 sene sonra bilim dünyasında araştırma geliştirme, patent ve buluşlarda çok büyük bir patlama olacaktır. Kesinlikle buna inanıyorum. Kullanılan fonlara baktığımızda, yapılan araştırma geliştirme projelerine baktığımızda bunları görüyorum. Bunlar 1-2 senede netice vermez. Bunlar belli bir zaman periyotundan sonra ortaya çıkar. Onun için 5-10 sene dedim. Bir zamanlar üniversiteler birbirleriyle konuşamaz, üniversitelerle TÜBİTAK yan yana gelemezdi. TÜBİTAK'tan üniversitelere yazı giderdi. YÖK'ten üniversitelere TÜBİTAK'la 'konuşmayın yasal değil' diye yazı giderdi. Bir ara Türkiye'de bu garip haller vardı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.