Zaten Selçuk Üniversitesi bölünsün demişler

YÖK’ün Meram Tıp, Ahmet Keleşoğlu Eğitim ve İlahiyat Fakültesi’nin Konya Üniversitesi’ne bağlanması yönündeki tavsiye kararı Konya’yı ayağa kaldırdı. Oysaki Selçuk Üniversitesi’nde geçtiğimiz yıl 6 profesörden oluşan kurul, 1,5 yılda “bölünme raporu” hazırlamıştı. Peki, böyle bir rapor ortada iken bu tavsiye kararına tepkilerin nedeni ne? Raporda hangi fakültelerin bölünmesi isteniyordu… İşte o raporun ayrıntıları…

30 Kasım’daki Yükseköğretim Kurulu toplantısında, Selçuk Üniversitesi’ne bağlı Meram Tıp, Ahmet Keleşoğlu Eğitim ve İlahiyat Fakültesi’nin geçtiğimiz yıl kurulan Konya Üniversitesi’ne bağlanmasına yönelik oy çokluğuyla tavsiye kararı alındı. YÖK’ün tavsiye kararı Konya’yı adeta ayağa kaldırdı. Sivil toplum örgütleri, siyasiler, öğrenciler karara sert tepki gösterdi. Üniversite Senatosu toplandı, kararı değerlendirdi. Rektör Süleyman Okudan da yaptığı açıklamada böyle bir kararın kabul edilemeyeceğini belirtti.
 
Herkesin tepkisini çeken bu karar bölünmeyi değil, bağlanmayı içeriyordu. Geçtiğimiz yıl, Selçuk Üniversitesi bu konuyla ilgili bir rapor hazırlamıştı.  2010 yılında 1.5 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak ortaya konan ve 6 profesörden oluşan bir kurulun hazırladığı rapor 'Konya’ya yeni bir devlet üniversitesi kurulması için öneri' başlığını taşıyordu. Raporda ifade edilen bölünmeyle Konya'da 'Meram' ismiyle yeni bir üniversite kurulması, bölünmenin Selçuk Üniversitesi’nin yapısal bütünlüğü ile kalitesinin bozulmadan yapılması gerektiği belirtiliyordu.
 
Raporda ifade edilen bölünme süreciyle beraber, Selçuk Üniversitesi’nde 48 bin öğrenci kalacak, Meram Üniversitesi’nin ise 30 bin öğrencisi olacaktı. Böyle bir bölünme süreciyle Selçuk Üniversitesi’nin hantal yapısının gelişmeye elverişli hale getirilmesi amaçlanıyordu. Raporda, Meram Tıp, Eğitim, İlahiyat, Beyşehir Ali Akkanat İşletme, Akşehir İktisadi ve İdari Bilimler, Seydişehir Mühendislik Fakültesi ile 11 ilçedeki meslek yüksekokulları, 3 yüksekokul ve bir enstitünün Meram Üniversitesi’ne bağlanması planlanıyordu. Bu okullar bünyesindeki tüm akademik ve idari kadro ile memur ve işçilerin uygun bir şekilde dağılımı öngörülüyordu.
 
Akademik çalışmanın ve döner sermaye girdisinin en az olduğu yerler arasında bulunan meslek yüksekokulları, bağlı olduğu üniversiteye diğer fakülteler kadar artı sağlamıyor.
 
Meram Tıp, Ahmet Keleşoğlu Eğitim ve İlahiyat Fakültesi’nin geçtiğimiz yıl kurulan Konya Üniversitesi’ne bağlanmak istenmesi, Selçuk Üniversitesi’ndeki hantal yapının çözümüne de katkı sağlamıyor. Hatta hantallaşmayı arttıracağı görüşü ağır basıyor.  Bu bağlanma 3. devlet üniversitesinin önünü kapatıyor.
 
Geçtiğimiz yıl hazırlanan bu rapor, YÖK’e de sunulmuştu....