
Ak’ı anlamadılar sarayı da…
Gariplikleri üzerinde barındıran bir ülkemi olduk, zaten üzerimizde böyle bir garabet var mıydı tam emin değilim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için önemli hayalini gerçekleştirirken, tüm dünya O’nu ve ülkemizi eleştirmekten geri durmuyor. Tamam onların kuyruk acıları var, eleştirebilirler. Zaten yapıyorlar, hatta daha fazlasını yapıp yüzüne gülüp, arkasından iş çeviriyorlar.
Onlar kendilerine yakışanı yapıyorlar. Anlaşılır bir şey bu. Peki içimizdeki emperyalizm maşalarına ne demeli? Bu ülkenin başbakanını da cumhurbaşkanını da kimse zorla sevmek zorunda değil. Ancak seçilerek geldiklerine göre, en azından saygı duyacaksınız. Kendi halkının seçtiği isimleri başka ülkelere gammazlayıp, sonrada batı basını şöyle yazdı, Amerika’nın en çok okunan gazetesi şu yorumu yaptı demeyeceksin.
Hatta kıdemli paralelci bir yazar, Suudi Arabistan, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sarayı “Ak Saray” ı fazla müsrif buldu diye köşesine taşımış. Nerden baksan komedi. Dünyada israf üzerine söz etmesini düşünülmeyecek neredeyse tek ülke Suud değil mi? Kralın kör göze parmak, bir yerden bir yere 40 uçakla gitmesinden başlayın yüzlerce binlerce israfı sıralarsınız. Geçen yaz ailenin küçük prenslerinden biri, Paris’te 500 bin Avrosunu çaldırmıştı. Olay polise intikal edince, “golf maçına geç kalıyorum, bu rakamın önemi yok” diyerek hırsızlardan şikayetçi bile olmamıştı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kamuda kullanılan araç ve konutlarla ilgili kanaati belli. Göreve geldikten sonra ilk açıklaması bununla ilgiliydi. Kurumlarda ihtiyaç fazlası olan araç ve konutlarda tasarrufa gitme talimatı sıcaklığını korurken, devletin başıyla ilgili bu tip yorumlar olsa olsa geniş bir algı yönetimidir.
Ak Saray’la ilgili eleştirilerin temeli, büyük para harcanması ve eski devlet başkanlarına özenti olarak özetlenebilir. Oysa bu yeni bina ile ilgili temel bazı gerçekler var. Bunu ne görüyorlar ne duyuyorlar.
Eski bina şehir merkezinde ve hem diplomatik olarak hem de bu günlerde zirveye ulaşmış, fiziki ve digital güvenlik anlamında işlevini bitirmişti. Yani, teknoljik olarak dinlemenin çok kolay olduğu bir yerdeydi. Ayrıca devlet törenlerinde bölge trafiği felç oluyordu.
Diğer yönden estetik anlayışı, Osmanlı motifleri binanın geçmişle geleceği birleştiren bir amaca matuf. Görkemli olmasından rahatsız olanların tümü, “Yeni Türkiye” olarak ifade edilen yeni dönemde Türkiye’nin tüm düşmanlarına vereceği korkunun izlerini ruhlarında hissedenlerden oluşuyor.. Çünkü, Türkiye’nin ekonomik olarak yükselişinin diplomatik ve siyasi yansımalarını yakın zamanda daha net göreceğiz.
Bu binanın en güzel yönünü geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açıkladı. Ak Saray’da belli günlerde Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelecek 2 bin civarında vatandaşla, Cumhurbaşkanı Erdoğan yüz yüze sohbet edip onları dinleyecek. Devlet-millet kaynaşmasının en somut adımı işte bu. Yıllardır köşke çıkmanın ne kadar zor olduğu bir ülkeden, hemen her vatandaşın rahatça Cumhurbaşkanı ile görüşeceği bir ülkeye geçiyoruz.
Ayrıca kompleks içindeki Cami halka açık olacak ve herkes o camide namaz kılabilecek. Cumhurbaşkanı ile sıradan bir vatandaş aynı safta namaz tutacak anlayacağınız. Güzelliğinin farkında mısınız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.