Aşıda da milli dönem
Yerli aşı geliştirmek için kurulan Selçuk Üniversitesi Aşı Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nin çalışmaları hakkında bilgi veren Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Erganiş, aşıyı dünyada ilk defa geliştiren milletin Türk milleti olduğunu olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin ihtiyacı olan aşıyı yapmak ve mevcut aşıları daha iyi hale getirmek için çalıştıklarını söyledi.
Aşıyı dünyada ilk defa geliştiren milletin Türk milleti olduğunu aktaran Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Erganiş, “Bunu Çin kaynakları, Amerikan ve İngiliz kitapları söylüyor. Selçuk Üniversitesi Aşı Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nin görevi klasik aşıları yapmak değil. Ülkenin ihtiyacı olan/olmayan aşıyı yapmak ve mevcut aşıları daha iyi hale getirmek. Geçen yıl TÜBİTAK-KAMAG, Tarım ve Orman Bakanlığı Bakanlığının isteği olan birkaç aşının çağrısına çıktı. Bizde bu aşılara yönelik projeler yaptık. Bu projelerden bir tanesi de kabul edildi. Bu projenin sonunda buzağı ishallerine sebep olan virüs ve bakteriler 3’lü kombine aşısını yapacağız. Ayrıca Aşı Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nde, hayvan sağlığı noktasında şap aşısı ile ilgili özel sektörün danışmanlığını yaptık. Yeni bir formülasyonda aşı yaptık ve bitirdik. Şu anda AR-GE sini tamamlayıp üretilebilir hale getirdiğimiz ancak özel sektör tarafından üretilmeyen 2-3 aşımız var. Ancak ruhsatlandırması konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Adıyaman’da üretim yapan Türkiye’nin en büyük özel aşı fabrikası ile üniversite olarak 18 senedir danışmanlığını yapıyoruz. Bir de özel çiftlikler için sadece o çiftliklerde görülen hastalıklar için olmayan özel aşılar yapılabilir. Biz onlara da sipariş aşılar diyoruz ve onları yapıyoruz zaten. Geçen YÖK, tezini aşı üzerine çalışacak tez 3 Doktora öğrencisi için kursiyer kadrosu verdi. Bu gençlerin 3’ü de aşı tezi çalışacak. Bu türlü merkezlerin en büyük özelliği topluma açık olmasıdır. Ama aşı fabrikasına giremezsiniz/göremezsiniz. Üniversite ortamında aşı üzerine Ar-Ge merkezi ve pilot üretim tesisi olması halinde bu konuda araştırma ve uygulamalı öğretim yapıldığı gibi bu sektöre yatırım yapmak isteyenler için hem alt yapı hem de insan kaynağı merkezi olacaktır. Ülkemizin kalkınması için aşı ve benzeri katma değeri yüksek ürünler üretmemiz gerekir” diye konuştu.
“ÇOCUK FELCİ VE KIZAMIK TEKRAR HORTLADI”
Aşı ile milyonların hayatının kurtarılacağına dikkat çeken Erganiş, “Tedavi edici Veteriner hekim ya da hekimlik yaparsan bir canı, koruyucu hekimlik yaparsan çok canı kurtarırsın. İnsanoğlunun ömrünün uzaması, sağlıklı olması ve çok yaşaması, çocukluktan yapılmaya başlanan aşılar sayesindedir. Son zamanlarda aşılara bilgisizce karşı çıkanlar var. Eskiden insanların ömrü bulaşıcı hastalıklardan dolayı azdı. 35-40 yaşını görünce çok yaşadı derlerdi. Hatta 50-60 yaşını görenlere çok yaşlandı denirdi. Şimdi 80 yaşındaki insanlar dipdiri. Çünkü aşılar ve antibiyotiklerin etkinliklerinden dolayı enfeksiyonların kalıcı tahribatları olmadan yaşıyor. Bu da hayatı boyunca vurulduğu 8-10 tane aşı sayesinde. Ülkemize gelen 4-5 milyon Suriyeli ve diğer mültecilerle Türkiye’de son 20 senedir görülmeyen çocuk felci ve kızamık tekrar hortladı. Bunların tahribatı var. Kızamığın kendisi ölüme sebep olabildiği gibi bir sürü kalıcı hasara neden oluyor. Bunların hepsi bir damla aşı ile engelleniyor. Aşının insandaki uygulanma maliyeti 5-10 liradır. Hasta olduğunuzda binlerce liralık tedavilerle kurtulamadığınızı düşünün, bir de birkaç liralık maliyetle belirli süreler korunduğunuzu düşünün” şeklinde konuştu.
“AŞI ÜRETİMİ İÇİN YETİŞMİŞ UZMAN LAZIM”
Türkiye’nin insan aşıları noktasında ithalata bağımlı olduğunun altını çizen Erganiş, “İnsan aşıları için Türkiye’de üretici bir firma bile yok. İnsan aşılarına yönelik 3-4 tane Ar-Ge firması var. Türkiye’de devasa ilaç fabrikaları var. Bu ilaçların çoğunun patenti dışarıdan. Dolayısıyla patentten ötürü asıl karı Türkiye yapmıyor. Hammaddeleri dışarıdan alan ilaç firmaları, patent formülasyonuna göre burada hazırlıyorlar. Dolayısıyla ülkemiz bu işin işçiliğini yapıyor. Bu ilaç firmaları ilaca giriyor da niye aşıya girmiyor diyecek olursak; Aşı ilaç gibi kimyasal madde değildir, biyolojik maddedir. Aşının kâr getirisi olmasına rağmen, aşı üretimi için yetişmiş uzman ve iyi üretim şartlarında maliyetli altyapı lazım. Aşıyı ürettiğin zaman da sadece Türkiye’ye değil dışarıya da satmak lazım ki iyi kâr edebilesin” ifadelerini kullandı.
“İNSANOĞLU İÇİN YAPILMIŞ ŞARBON AŞISI YOK”
Hayvan sağlığı noktasında vatandaşların hayvan aşısına karşı bir önyargısı olduğunu belirten Erganiş, “Hayvanlardaki zoonoz ve salgın hastalıklara yönelik biz aşı yapmamış olsak, insanoğlunun nesli tükenir. Güvenli gıda için öncelikle hayvanları sağlıklı tutacağız. Örneğin, insanlar şarbonlu hayvanları yemiş olsalardı, şarbondan ölürlerdi. Ama hayvanda şarbonu önlerseniz, insanda şarbon görülmez. İnsanoğlu için tam ruhsat almış şarbon aşısı hala yok yok. Ancak tüm dünyada hayvanlara uygulanan ruhsatlı şarbon aşısı var” dedi.
HAYVANSAL AŞILARIN YÜZDE 85’İ İTHAL
Türkiye’de hayvansal aşıyı devletin ve özel sektörün ürettiğini ifade eden Erganiş, “Ülkedeki hastalıkların hepsine karşı hemen hemen aşı üretiliyor ama ülke ihtiyacının yüzde 15’i karşılanıyor. Yüzde 85’i yine ithalatla karşılanıyor. Ancak bazı yerli firmalar üretimlerini sadece ihraç ediyor. Bu ihracat oranı da Türkiye’ye giren aşı miktarının yine yüzde 15’ine tekabül eder.” diye konuştu.
İHRACATTA EN ÇOK KAZANDIRAN AŞI: ŞAP AŞISI
Türkiye’de hayvansal anlamda en fazla ihtiyaç duyulan aşının şap aşısı olduğuna dikkat çeken Erganiş, “Çünkü ülkemizde hemen hemen her tarafta görülme riski olan bir hastalık. Onun için Türkiye’de hem devlet hem de özel sektörce üretiliyor. Ülkemizdeki şap aşısı ihtiyacının hemen hemen tamamı yerli kaynaklarca sağlanıyor. İhracat yapıldığında da ülkeye kazandıracak ürünlerden biri de bu şap aşısıdır. Hayvan sağlığına yönelik en stratejik ürünlerden de birisidir” diyerek sözlerine son verdi.
YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.