Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Bilge şehir cahil kalmasın!

 

         “Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez”  Konya Büyükşehir Belediyesinin yerel gazetelere Vuslat haftası sebebiyle verdiği ilanlarda yer alan Mevlana’nın sözüydü bu. Herhalde rastlantı olmuştur zira bu günlerde Konya kamuoyunun en çok tartıştığı konulardan biri, Selçuk Üniversitesi’nin bölünüp özellikle Meram Tıp,Eğitim, İlahiyat Fakültelerinin Konya Üniversitesine bağlanması. Başkan Tahir Akyürek’in bu konudaki kanaati böylece anlaşılmış olur mu bilmem ama biz bu benzetmeyi yakalamış oluruz.
           Hoş, biz bunları yazarken Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bölünmeyi onayladığı, kesin kararın Cuma günkü Bakanlar kuruluna kaldığı açıklandı.

Mevlana’nın sözündeki ışık her ne kadar manevi anlamdaysa da, biz bunu maddi olarakta anlayabiliriz.

Büyükşehir Belediyesi hafta sonu iki önemli etkinliğe imza attı. İlki  10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle, Konya’daki 26 kadın derneği ve sivil toplum kuruluşu ile “Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve Hoşgörüye Evet” isimli ortak mutabakat metni.  İyi düşünülmüş, planlanmış bir sosyal proje. Kadına şiddete hayır, insana şiddete hayır. Alkışlanacak bir proje katkı sağlayanlara Konya adına teşekkürler.

İkincisi Konya Büyükşehir Belediyesi ile TRT’nin ortak yapımı Şehir ve Bilge belgesel filminin tamamlanması. Pazar günkü toplantıda bu belgeselin bir kısmını izleme fırsatımız oldu. Gerçekten sıkı bir metin, etkin bir dil ve etkileyici bir görsellik var bu belgeselde. 17 Aralık’ta TRT kanallarında yayınlanacak, aynı günlerde yerel TV’lerde yayınlar bu belgeseli. Tarihçi ve sinemacı olanlara da Büyükşehir Basın Dairesi bu belgeseli ücretsiz hediye edecekmiş.(Artık geri dönemezler!)

O günkü program her ne kadar kültür ağırlıklı olsa da Başkan Akyürek hava kirliliği konusunda da bilgiler verdi. Konya’nın hava konusuna global bir bakış açısıyla yaklaştı Başkan Akyürek. Dünyadaki önemli sanayi şirketlerinin bazı ülkelerin havasını emperyalist bir şekilde kullandığına işaret etti. Bu tabiî ki şarklı bir bakış değil. Gerçekten yakın zamanda bazı Afrika ülkelerin havalarının global şirketler tarafından satın alınacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Tabi Konya Büyükşehir Belediyesinin bu önemli etkinlikleri açıkçası yerel kaldı. Özellikle kadına şiddet protokolü başka bir büyükşehirde olsaydı, hem haber kanallarında özellikle de TRT’de fazlasıyla ve canlı yayınlanırdı.Çünkü her ikisi de ulusal ölçekli projeler.

Konya’daki etkinlikler neden gerekli ilgiyi görmüyor peki? Çünkü TRT’nin Konya’da bir bürosu yok. Aslında konu kamu yayıncılığı olmamış olsa çokta üzerinde durmayacağız. Ancak diğer büyükşehirlerde bölge müdürlüğü olan TRT bu şehirlerde (Ankara ve İstanbul hariç) 3 bin civarında kişiyi istihdam ediyor.  Dünyanın Konya’ya aktığı bu günler başta olmak üzere bin bir çeşit değeri olan Konya’ya TRT neden kayıtsız kalır?
Bu soruyu geçen hafta Gazeteciler Cemiyet Başkanı Sefa Özdemir, Merhaba Gazetesi sahibi Mustafa Arslan ve Memleket Gazetesi sahibi Adem Alemdar ile ziyaret ettiğimiz TRT yöneticilerine de ilettik. Onlar işe hala bürokrasi gözüyle bakıyorlar. Bizde ülke kaynaklarının çarçur edilmesine elbette karşıyız ancak Trabzon’da 250 Diyarbakır’da 350 TRT çalışanı varken ve ciddi bir haber üretilmezken, Konya’ya 5-10 kişilik TRT bürosu hak değil midir?

Mevlana’nın sözünü tekrar hatırlayalım; “Bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez” TRT atıl bürolarından 5-10 kişiyi Konya’ya göndermesinde ne beis olabilir ki?  Mevlana Büyük adam! Son sözü gene O söylesin;

Nerde dert varsa deva oraya gider, nerde yoksulluk varsa nimet oraya varır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi