
Deprem hepimizi salladı
Van’da deprem olalı beş gün oldu.
Geçmek bilmeyen soğuk ve acı dolu geceler aktı geçti.
Bir kağıt gibi sallanan binaların müteahhitlerinin kusurlarını, o binanın toz bulutlarının dağılmasıyla anladık.
Mahallenin eşrafıydı hem de, o saygın müteahhit beyefendiler!
Lanet yağdırdık kazandıkları parayla attıkları mutlu günlerinin kahkahalarına.
Yıkıkların arasından uzanan cansız bedenlerin soğuk elleri yüreğimize kan damlattı.
Kiminin oğlu toprak altında, kiminin öğretmeni.
Kiminin annesi siper olmuş yavrusuna, kendi canı pahasına.
Kimisi feryat ediyor yıkıntının etrafında, Kimisi küçücük delikten bağırıyor içeriye bir can daha kurtarmak için.
“Sesimi duyan varmııı”…
Beş gün geçti acı dolu.
Bir çok ızdırap ve sıkıntıyı, uykusuzluktan öne düşen başların yorgunluğunu, gecenin karanlık örtüsüne teslim ettik ara, ara.
Dün hayallerine yetişemediğimiz genç canlarımızın bu gün başlarına isimsiz taşlar dikmişiz.
Neydi bu Allah’ım.
Nasıl bir ikazdı bu, Yarabbi.
Memleketin her tarafından yardım eli uzandı ayakta durmakta zorlanan yorgun bedenlere.
Kimin ne imkanı varsa seferber etti din kardeşlerine.
Doğusuyla batısıyla Türkiye birlik oldu.
Çaresizlik içinde dizlerini döven depremzede kardeşinin çığlığına, Türkiye’nin bütün vilayetlerinden Van’a yardım için ulaşan ambülansların acı sirenleri karışıyordu.
Sanki yetiştim kardeşim der gibi çalıyordu acı, acı sirenler.
Çünkü deprem, adeta hepimizi salladı.
Daha dün, sanki farklı Dünyaların insanı gibi yaşamamızı isteyenler, bizi birbirimize düşman yapmak isteyenler, bizim haklarımız adına bizim kardeşliğimize kurşun sıkanlar şaşkındı.
Nasıl olmuştu da bu millet bir et tırnak gibi kenetlenivermişti?
Bir günde değişen bakışların, değişen düşüncelerin sahibi kimdi?
Yıllardır bozmaya çalıştıkları düzen nasıl olmuştu da bir yıkıntıyla ayağa kalkıvermişti.
Kim ne anlarsa anlasın, Kim ne düşünürse düşünsün.
Birlik ve beraberlik adına sönen ocakların kardeşliği için böyle bir acı ile mi imtihan olmamız gerekli idi.
Faturası ağır olsa da, Mesaj alındı Allah’ım.
Haber sitelerine düşen şu mısraların tarifini lütfen yapar mısınız:
Gölcük depremine yakalanan bir vatandaşın, Van Erciş’de depreme yakalanan diğer bir vatandaşımıza verdiği mesajı lütfen iyi okuyalım.
Deprem olur olmaz Van'a kazak, bot, mont gibi eşyalar gönderirken montun cebine "Geçmiş olsun kardeşim, ben de Gölcük’te senin şu an yaşadıklarını yaşadım. Maddi-manevi ne sıkıntın olursa bana 05xxxxxxxxx numaralı telefondan ulaşabilirsin, hiç çekinme" yazılı bir kağıt koyulduğundan 3 gün sonra gelen mesaj:
"Allah razı olsun kardeşim. Şu an gönderdiğin montla ısınıyorum. Sana söz bir gün sen düşersen ben de seni kaldıracağım"
Allah herkes den razı olsun, sözün bittiği yer işte burası.
Allah bu milleti düşürmeyecek inşallah.
Çünkü Doğuda atan kalple, batıda atan kalbin secdesi aynı.
Hep beraber sıcak yuvalarımızda, çocuklarımızla beraber geleceği inşa edeceğiz.
Huzurla..
Yaralarımızı yine beraber saracağız.
Bu gün yardımlarda en çok emeği olan Askerimize, Polisimize daha fazla sahip çıkacağız.
Ona taş atmayı oyun zanneden çocuklarımıza, onun, bizim rahat ve huzurumuz için uykusuz nöbet tuttuğunu anlatacağız.
Dün Vatan uğruna toprağa düşen Şehitlerimizin üzerine örttüğümüz bayrağı bu günde deprem şehitlerimizin üzerine örtüyoruz.
O Bayrak altında çarpan yüreklerin birlikteliği karşısında saygıyla eğiliyorum.
Ölenlere Allahtan rahmet,
Kalanlara acil şifalar diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.