Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Kazlıçeşme mitingi yakın dönemim en çarpıcı olayıydı. 1,5 milyon civarındaki insanın kendi istekleriyle katıldığı böylesi bir mitingin dünyada örneği yoktur. Çünkü gelişmiş gösterilen demokrasilerde böyle bir topluluk hiçbir olayda bir araya gelmez. Demokrasi olarak gelişmemiş toplumlarda ise halk hiçbir zaman kendi rızasıyla bir araya gelmez.
İşte sorun tam burada yatıyor. Türkiye bam başka bir örnek ortaya koydu. Ne batı düzeyinde algıya, ne de doğu bağlamında kavrayışa örnek olamayacak bir duruş bir yükseliş ortaya koyuyor. Batı’daki düşünce kuruluşları, toplum mühendisleri ve küresel ekonomi baronlarının engellemeye çalıştıkları işte tam bu Türkiye modeli.
Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz aylarda Suriye krizi çerçevesinde yaptığı konuşmalarında bir konuya ısrarla dikkat çekti. BM güvenlik konseyi daimi temsilcisi 5 üyenin artık işlevini yitirdiği, dünyadaki kaosa bu 5 ülkenin keyfi yetince müdahil olmaların kabul edilemez olduğunu ısrarla söyledi. Bir Müslüman ülkenin ki bu Türkiye olmalı üyeliğe kabul edilmesi gerektiği üzerine vurgu yaptı.
BM de yeni aktörlerden biri olabilmeniz için, bir kere masaya sağlam oturmanız gerekir. İşte Türkiye bu önemli eşiği de aşmıştı. Yani ekonomik ve sosyal iç barış olarak çok iyi duruma geldi. Nasıl mı?
Bunu Başbakan Erdoğan hem Sincan hem İstanbul konuşmalarında ısrarla söyledi. Biz de yeniden hatırlayalım.
Mayıs ayındaki 10 güzel ve önemli olay diyeceğimiz konular şunlar ki, Gezi Parkı’nın asıl sebebi bunlar;
1-Üçüncü köprünün temeli atıldı. 2-Türkiye’ye yapılacak nükleer tesisler ile enerji açığı kapatılacak, dışa bağımlık bitecek. 3-Üçüncü Havaalanı ile İstanbul, dünyanın en büyük iletim üssü olacak. Yıllık 30-40 milyar dolar gelir elde edilecek 4-Borsa İstanbul 93 bin puanı geçerek yatırım için en cazip borsa oldu. 5-Merkez Bankası rezervlerini 135 milyar dolara çıkardı. 6- Yıllık faiz oranı %63 iken yüzde 4,61’e düştü bu cumhuriyet tarihi rekoru, bu oranlarla devlet 642 milyar TL kazanç sağladı. 7- Dört çok önemli derecelendirme kuruluşu Türkiye’nin notunu artırdı, yatırım için herkese güven geldi. 8-IMF’ye 70 yıllık borç defteri kapandı. 9-Sanayi rakamları çok iyi geldi, rekorlar kırıldı 10-Çözüm süreci çok olumlu sonuçlar verdi. Sosyal huzur sağlandı. Şehit haberleri bitti.
Tüm bu olumlu gelişmeler elbette birilerini rahatsız etti. Hem de öyle böyle bir rahtsızlık değil bu. Zira bu tempoyla Türkiye ekonomik olarak çöküşte olan Avrupa’yı geçip liderleri tek tek düşen- düşecek Arap ülkelerini de çok güzel bir rol model olacak. Devamı BM daimi üyeliği.
Tabi dünyaya istedikleri gibi şekil veren küresel baronlar, sıkıştıklarında kardeş kanı dökmekte hiç zorlanmayan silah tacirleri için Türkiye’nin bu gidişi hiç iyi değildi. Olaya hemen müdahale gerekiyordu ki Gezi Park’ı tezgahı buydu. Yeni Şafak’ın Pazar günü “Kod Adı İstanbul” haberi de bunu teyit etti.
Tüm bunları hesap ettiler de Milletin bu sevgi selini hesap edemediler. İşte durumun özeti budur. Twitter’da denildiği gibi “Direniş,arkana dünyayı alıp Anadolu'ya meydan okumak değil,Anadolu'yu arkana alıp dünyaya meydan okumaktır.”
Pazar günkü sevgi seline en hoşuma giden ironik mesaj ise görme özürlü partili Lokman Ayva’dan. Genel Başkan yardımcısı Süleyman Soylu şöyle demiş; “Lokman Ayvaya sordum miting nasıldı diye..Gözlerime inanamıyorum dedi.” İşte olay budur…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.