Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında Irak geliyor. Özellikle son 5-6 yıldır iki ülke arasında ticaret hacmi büyük bir artış gösteriyor. Bu bağlamda Pazartesi akşamı MÜSİAD, Ortadoğu’ya açılan bir merkez olarak Erbil temsilciliği açılışını gerçekleştirdi.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin başkenti olan Erbil’in son 10 yılına bakıldığında kat ettiği mesafe dünyaya örnek olacak nitelikte. Bu gelişme ile önümüzdeki 5-10 yılı tahmin etmek hiç zor değil.
Erbil açılış programında, üzerinde durulan temel konu; ticari hayatın gelişmesi, sosyal hayatın da gelişmesine haliyle bir birimize daha çok yakınlaşmamıza sebep olacak vurgusu oldu.
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, son 20 yılda yaşananları rakamlarla özetlerken, Irak işgali ve ambargo ile Türkiye’nin nasıl bir kayba uğradığı da net olarak görüldü.
İşin özeti şu, 1990 öncesi Irak’la yapılan ticaret hacmi 5,5 milyar dolar civarında. İşgal sonrası haliyle bu ticaret sıfırlandı. 2003 sonrası yavaş yavaş artmaya başlayan ticaret geçen yıl 12,2 milyar dolara kadar ulaştı. Irak enerji kaynaklarıyla hala müthiş bir pazar.
Türkiye’nin Irak’la olan bu ticaret hacminin 8 Milyar dolarının Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile olduğunu da hatırlatmalıyız.Gerçekten yakınımızdaki bu bölgenin Türkiye’den alacağı daha çok ve çeşitli ürünler var. Her ne kadar bu bölge, başka ülkeler tarafından çok önce ticaret ilişkisine girmiş olsa da, Türkiye’nin yeri ve değeri çok ayrı. Bunu kullanmak gerekiyor.
Başkan Nail Olpak’ta zaten bu bölgede büyük işler yapan MÜSİAD üyelerine teşekkürlerini iletti. Konya Mavi Tünel’i de yapan İlci İnşaat ve İttifak Holding kuruluşu Seha Yapı, şuan önemli müteahhitlik hizmetleri veriyorlar. Ciddi işler alıyorlar. İttifak Holding Başkanı M.Ali Korkmaz’a, Bağdat Büyülelçimiz Faruk Kaymakçı ile Bölgenin Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Çelebi’nin özel ilgisi, Türk müteahhitlere verilen değeri gösteriyor.
Sadece geçen yıl Türk müteahhitlerin performansı; 65 proje 2,1 milyar dolar olmuş. Bölgeye en yakın ülke Türkiye ise bu rakamların çok daha yukarılara çıkması gerekiyor. Çünkü ulaşım ve lojistik bağlamında Türkiye büyük bir avantaja sahip.
Her ne kadar başta Erbil olmak üzere, bölgenin imar ve yapılanma işleri tamamlandı, ilk girenlerin pastayı kaptı mantığı hakimse bile, gördüğümüz kadarıyla, Erbil ikinci Dubai olma noktasında hızla ilerliyor. Bu potansiyeli ve tabiî ki büyük bir ekonomik gücü var. Şuan için 3 milyona yakın nüfusu var ve 10 yıl içinde ikiye katlayacağı çok açık. Haliyle şuan için bile çok önemli ve çok karlı bir bölge olduğu açık.
MÜSİAD Konya ekibinde yer alan Seha Yapı ve Özen Kompresör bu bölgede güzel işlere imza atıyorlar. Ömer Saylık’ın ekibe katılmasıyla Seha İnşaat, Zaho’da büyük çaplı işleri bitirmek üzere, Erbil’de açtığı ofisle de çok daha büyük projeleri hedefliyor, şuan planları gayet iyi işliyor. İbrahim Özen’in sahip olduğu Özen Kompresör ise Irak pazarının büyüklerinden, Kuzey Irak’ta ise rakibi yok, başarılı bayisi ile keyfi yerinde. Ne satış problemi var ne tahsilat.
Başkan Nail Olpak’ın çözüm süreci ve demokratikleşme paketini ısrarla destekliyoruz söylemin altında bu var. Bölgede geçmişiyle bağlantılı olan bizler çok büyük işler yapmaya hazırız.
Bu süreci, bu gidişi, bu ülkeyi zayıflatmak isteyenlere, eski günlere döndürmek isteyenlere bir çift sözümüz olsun. Evet, Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlere herkes gücü yettiğince tepkisini koysun. Yoksa, şimdi elimizi kolumuzu sallayarak girdiğimiz Erbil’e, zayıf bir Türkiye’de kimseyi vizeyle bile almayacaklar. Buna vatan hainliği değil de ne denir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.