"İnşaatı eğitimli kişiler yapmalıdır"
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, "İnşaat mühendisleri olarak önce can sonra da mal kayıplarını önleyecek şekilde yapı tasarlayan insanlarız. İnşa işi eğitimli kişiler tarafından yapılmadır. Yoka en ufak bir depremde bile bir sürü yapı zarar görür" ifadelerini kullandı
İnşaat sektörünün sorunlarını dile getiren ve sektörde müteahhit sayısının çokluğundan dolayı sıkıntılar yaşandığını belirten İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, "Herkesin müteahhit olma zorunluluğu yoktur. Ama baktığımızda Avrupa genelinde toplam inşaat firması sayısından fazlası sanırım sadece Konya’da yer almaktadır. İnşaat işine girmeyeni dövmüyorlar. Ama birçok kişi maalesef bu işte büyük kazanç olduğunu düşünerek kendi sektörü yerine inşaat sektörüne yatırım yapmayı düşünüyor. İnşaat işini bırakın, inşaatla ilgili deneyimi, eğitimi, bilgisi olan insanlar yapsınlar. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ya yaptırırsanız sonuçlarına katlanırsınız. Katlanmaya da devam ediyoruz fakat ülke olarak buna katlanma mecburiyetimiz yoktur" dedi.
“İNŞAATTA HAKSIZ REKABET VAR”
İnşa faaliyetinin bu işin eğitimini almış insanlar kontrolünde devam etmek zorunda olduğu bir faaliyet olması gerektiğini söyleyen Süleyman Kamil Akın, "Yoka en ufak bir depremde bile bir sürü yapı zarar görüyor, bir sürü can ve mal kaybına yol açıyor. Biz inşaat mühendisleri olarak önce can sonra da mal kayıplarını önleyecek şekilde yapı tasarlayan insanlarız. Haksız bir rekabet var. Bir tarafta bu işin eğitimini almış, işi inşa etmek olan insanlar var. Diğer tarafta ise bu işin eğitimini almamış, tarlasını tapanını satmış, bir arsa bulmuş ve burada inşaatı ek iş olarak yapan sanayicimiz, köylümüz, çiftçimiz var. Bu ikisi çok farklı kavramlar. O zaman da Zümrüt Apartmanı faciası karşımıza çıkıyor. Mersin’de imar barışından ötürü binalar yıkılıyor. Böyle bir problem var. Bunların önüne geçebilmek için de mutlaka inşa işini mutlaka eğitimini almış kişiler tarafından, inşaat mühendisleri ve mimarlar tarafından yapılması lazımdır” şeklinde konuştu.
“SOSYAL KONUTLARI ÖZEL SEKTÖR YAPMALIDIR”
İnşaat sektörünün ayakta kalabilmesi ve lokomotif sektör olarak devam edebilmesi için sosyal konutların özel sektör aracılığıyla yapılması gerektiğine dikkat çeken Akın, “Emlak Katılım Bankası araçlığıyla faizsiz şekilde insanları konut edindirecek şekilde bir sistem oluşturulabilir. Belediyeler Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlandıktan sonra aynen Emlak Konut gibi dar gelirliler için kendileri konut yapabilme, geliştirebilme kabiliyeti kazandı. İnşallah bunda da başarılı olurlar. Ama bunu devlet eliyle değil de özel sektör eliyle başarmak elimizdedir. Devlet insanlara çok düşük faizli kredi verebilir hatta bir kısmını bağış şeklinde yardımda da bulunabilir. Bu da özel sektörü canlandırır. İnsanlara yüzde 0.70 gibi faiz oranlarıyla kredi verirseniz, piyasadaki ev almayı erteleyip parasını bankaya yatıran insanların birçoğu konut ihtiyaçlarını gidermek için bu konutları alırlar. O zaman da piyasaya bir nakit akışı olur. Hem eldeki stoklar erir hem de insanlar ileriye yönelik hamleler yapmaya devam ederler. Bir sirkülasyon yaşanır. Bana göre bunun yapılması şarttır” ifadelerini kullandı.
“ÖZEL SEKTÖR PİYASAYI HAREKETLENDİRİR”
Özel sektör eliyle insanların kira öder gibi insanların ev sahibi yapılması gerektiğini belirten Süleyman Kamil Akın, “Emlak Katılım Bankası aracılığıyla kira öder gibi insanlar ev sahibi yapılmalıdır. Devlet parasını ödeyip uzun vadede çalışandan alabilir. Büyükşehir’in de sosyal konut hamlesi var ama onda durum şu şekilde, bakanlık arsa veriyor. Büyükşehir Belediyesi de sosyal konut üretiyor. Ama belediyenin esas işi sosyal konut üretmek değildir. Bırakalım işi inşa olan insanlar üretsinler. Gene o standartlarda yapılsın. Bedava arsa üzerinde konut yapmakla, belli bir bedel üzerinde arsa payı ödeyerek konut yapmak arasında fark vardır. Piyasayı bozmanın da bu konuda fazla lüzumu yoktur. Bu sosyal konutların katılım bankası vasıtasıyla yapılması ve dar gelirli vatandaşların ev sahibi yapılması gerekmektedir. Bunu belediyeler çatısı altında değil de özel sektörde işini yapan müteahhitleri destekleyerek yapmak daha doğrudur. Hem piyasa hareketlenir hem de istihdama katkı sağlanmış olur” diye konuştu.
“HİZMET ÜRETİLİRKEN SONRASI DA DÜŞÜNÜLMELİ”
İnşaat sektöründeki bir başka sorunun da hizmet üretirken sonrasının düşünülmeden hareket edilmesi olduğunu belirten Akın, "Sektörde her önüne gelenin müteahhit olmasının yanı sıra, her önüne gelenin kime hizmet edeceği belli olmayan konut üretmesidir. Konut üretirken kime satacağınızı, nerede yapacağınızı düşünmeniz lazım. Düşünülerek yapılan konut projesi Konya’da bence çok az seviyededir. Türkiye’de bazı plansız yatırımlar yüzünden de çok heba olan paralarımız var. Önce yapılıyor, sonra yıkılıyor, tekrar o hale uygun yeniden yapılıyor. Bu tür işlerimiz de var. Siyasi olarak hiçbir zaman dolmayacak göletler yaptık. Hiçbir zaman kullanılmayacak sosyal tesisleri hizmet adı altında yaptık. İhtiyaç mı önce onu belirlemek ve sonra da halktan gelen talepler doğrultusunda bunları yapmak lazım. Öncelikleri iyi belirlemek lazım. Onu belirlemezseniz size eksi olarak geri döner" ifadelerini kullandı.
HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU/YENİ HABER GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.