
Mert Aslan
Kitabıma gelen ilk tepkiler
Yayınlanma:
Sonunda, Hemen Kitap’tan çıkan “HZ. MUHAMMED YAŞIYOR MU?” adlı yeni kitabımla ilgili olarak ülkenin dört bir yanından aldığım ilk tepkilere ilişkin küçük bir yazı yazmam gerektiği yönündeki önerileri dikkate almam gerektiği kanısına vardım. Dürüst davranma erdemine uyarak baştan söylemeliyim ki, bunu yalnızca zorunlu ve mantıklı olduğu için yapıyorum, hoşlandığım için değil… Herhangi bir beşer olarak, ben de çoğu kez yüreğimin götürdüğü yere gitmeyi severim; ama özel bir durumla yüzleşiyorum…
Öncelikle, değerli okurlarıma bir gerçeği anımsatmak isterim: Bu kitabımdan, hiçbir maddi bir çıkarım yoktur. Çünkü telif ücretlerini bile vakfettim. Bana kalan tek çıkar, insanların Müjdelerin Efendisi’ni göz pınarlarını dolduracak bir doğrusal derinlik ve aşkla tanımalarından kaynaklanacağına inandığım “Yüce Dost Allah’ın sevgisi ve rızası”dır… Benim Allah ve Sevgilisi ile olan ilişkimde en sevdiği şeylerden biri de, aklımı bile etkisizleştiren aşırı bir saflıktır.
Bu kitap sadece yıllar içinde oluşmuş entelektüel bir birikimin yansıması değil, aynı zamanda iki yıl önce yaşadığım ve bende saklı kalması gerektiğine inandığım olağandışı bir deneyimle tetiklenmiş bir ilhamın ürünüdür. İlham dediğimiz şey, vahyin bir alt kümesidir ve yalnızca insanlara ya da Müslümanlara özgü de değildir. Birçok sanat dalında ortaya çıkmış olan bütün başyapıtların arka planında, faili yerinden uğratan bir ilhamın itici gücü vardır. Hemen karşımızda güzelliğin, nezaketin, iyiliğin, tüm varoluşsal acılarımıza verilmiş tanrısal müjdenin ve tesellinin görkemli ve canlı bir anıtı olarak duran Yıldızların Efendisi’ni “O” diyerek ötekileştirmeyen, bütün sevgisi ile “Sen” diyerek bağrına basan bir yaklaşımın dışavurumudur.
Öte yandan, bazı sözlerin “sihir” etkisine sahip olduğu da dikkate alınarak, “yaratılmış olanların en güzeli”ni anlatırken kullandığımız dilin standardına ve lezzet kıvamına özel bir itina göstermemiz gerektiği çok açıktır. Çünkü kötü veya acemice bir anlatım harika bir yeri insanların ilgisinden kıtalarca uzaklaştırabilecek, diğer taraftan mahir ve etkili bir anlatım iğrenç bir yeri özlemlerle anılan düşsel bir hedefe dönüştürebilecek kadar kudretlidir. İdeal olan ise, anlatılmaya çalışılan nesne ya da kişinin de, anlatımın da mükemmel olmasıdır. Böylece, edebiyatın mucizeleri ortaya çıkmaktadır.
İşte “HZ. MUHAMMED YAŞIYOR MU?” adlı kitap, uluslar arası edebiyatın standartlarında, düzeyli, akışkan ve sürükleyici bir dili olabildiğince yakalamış durumdadır. Nitekim aldığım pek çok ilk tepkilerden yalnızca birkaçından söz etmek isterim: Bir okuyucumun yorumu, “Dün gece saat ikiyi gösterirken, ben hala sizin kitabınızı okuyordum. Gözlerimden uyku akıyordu; ancak elimden bırakamıyordum.” şeklindeydi. Cep telefonundan bana ulaşan diğer bir okuyucum, “Kitabı okurken, Peygamber Efendimizi hep yanı başımda hissettim.” diyor, diğer bir okuyucum ise “Bu konuya dair çok kitap okudum; ama böylesini hiç okumamıştım. Kitabın daha ilk sayfasından itibaren, elimde olmadan ağlamaya başladım.” diyordu. İnanıyorum ki, dört bir yandan gelen tepkiler yıllarca sürecek ve ben değerli okurlarımın fikirlerinden çok yararlanacağım.
Geleneksel bakış açısının ve klişelerinin tortularından silkinip arınarak “Yıldızların Efendisi’nin özgün halini apaçık görmek ve duyumsamak istiyorsanız, “HZ. MUHAMMED YAŞIYOR MU?” adlı kitabımı kesinlikle kaçırmayın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.