Konya Milletvekili Sami Güçlü “Demokratik açılım” konusunda “her yer Konya gibi olsa mesele yok. Konya’da müthiş bir destek var bu konuya” diye özetlemişti sorumuzu. Geçen hafta Uşak’ta STK’larla yaptığı toplantıda açılım konusunda paylaşımlarda bulunmuş Sami Güçlü, aynı ifadeleri orada da kullanmış.
Konya’da bu konuda ilk olarak gazeteciler ve işadamlarıyla görüşmüştü Sami Güçlü. Daha sonra diğer pek çok STK ile paylaştı “Demokratik açılım” konusunu. Hükümetin açılımı Konya'ya anlatmasından sonra muhalefette paylaşmak istedi bu konudaki kanaatini.
MHP Konya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, MHP’nin açılıma bakış açısını yine işadamlarına MÜSİAD’da anlattı.
Öncelikle MHP’nin bu konuda söyleyeceklerinin çok etkileyici ve derinliği olmasını bekliyordum. Fena halde yanılmışım. Gerçekten bu kadar yüzeysel bir açıklama eminim ki salondaki işadamlarını oldukça şaşırttı. Kürtlerle kardeşlik vurgusu ve kız alıp verme konusunda kimsenin itirazı yok elbette, ancak konumuz bu değil ki. Konumuz; terör meselesinin nasıl bitirileceği ve bu konuda atılan adımlara saygı göstermek gerekliliği.
Açıkçası Faruk Bal’ın “Terörün bitmesi için sizin öneriniz, formülünüz nedir” sorusuna verdiği cevap çok manidardı. Faruk Bal bu soruya şöyle cevap verdi; “ Biz terörün dış kaynakla beslendiğini biliyoruz. Hangi ülkeyle bağlantısını bulursak, teröre desteği kesin diye onları uyarırız, sonra da gereğini yaparız”
Evet cevap buydu. Hani “problem buysa daha önce niye çözmediniz” gibi herkesin aklına gelecek bir soruyu gereksiz buluyorum. Zira bu terör konusunda gerçekten Faruk Bal’ın böyle kolay bir çözüm! üreteceğini hiç düşünmemiştim.Mesele buysa nedir bu ülkenin 25 yıldır çektiği. Neden şimdiye kadar bu çözüm kimsenin aklına gelmedi?
Terör olaylarının 25 yıldır silahla çözülemediği, şimdi Türkiye için iyi bir fırsat doğduğunu, bu yolu denemenin ne gibi sakıncası olduğunun sorulmasına verilen cevapta oldukça ilginçti.
Faruk Bal bu konu da “Bu tümüyle ABD senaryosu. Irak'taki Kürtlerin bekçiliğini Türkiye’ye yaptırmak istiyorlar, bunun karşılığında terör örgütünü ödül olarak verecekler. Ancak bu hem Türkiye’nin komşularıyla karşı karşıya gelmesine sebep olup, Türkiye’yi İslam dünyasında itibarını azaltacak, hem de içerde ciddi karışıklıklar olacak” ifadelerini kullandı.
Bu cümlenin her birinin günlük hayatta o kadar güzel açıklamaları var ki. Mesela Türkiye’nin dış politikada komşularıyla cumhuriyet döneminin en sulh dolu günlerini yaşadığını herhalde söylemeye gerek yok. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye, Irak, İran başta olmak üzere diğer komşularla geliştirdiği ilişkiler, değil Türkiye’nin bu ülkelerle çatışma yaşaması, zaten başlamış olan vizesiz girişlerin tüm bölgeyi kapsayacağı bir sürece işaret ediyor.Yakın zamanda bu bölgede sınırların kalkkması süpriz olmayacak. Ve Türkiye bölgesel güç ve merkez ülke olmaya devam edecek.
Türkiye'nin büyük ve güçlü ülke olmasını en çok Türkiye’yi karşılıksız sevenler istemeli değil mi?
"Ak Parti rahat geçireceği bir süreçte neden bu açılımı gündeme getirip risk alsın, kendini ateşe atsın ki?" sorusuna verilen cevapta diğerleri gibiydi. “Ateşin farkında değillerdi, şimdi anlamışlardır” Ülkenin geleceğini ilgilendiren konularda siyasi olmaktan bir kurtulabilsek, yapılan hizmetlere ön yargısız ve siyasi kıskançlıktan uzak bir bakabilsek. Birde Türkiye için kazancı ortada çalışmaları açık yüreklilikle takdir edebilsek ne güzel olacak.Aslında bir Milliyetçi Partiden bu konularda beklenen, ülkesinin menfaatini olan bu konularda siyasi hesap yapmadan destek vermesidir. Ancak işte burası Türkiye. Milliyetçi bir parti ülkesinin menfaatlerini tartışmaya açabiliyor. Ülkenin geleceğini ilgilendiren kazançlara şaşı bakabiliyor. Sosyal demokrat bir parti de çok daha baskıcı, statükocu, darbeci olabiliyor. Ancak Türkiye çok yakın zamanda eski Türkiye alışkanlıklarından kurtulacak, öyle görünüyor.
O gece MÜSİAD’da işadamlarının soruları ve aydınlatıcı bilgilerinden Faruk Bal’ın etkilendiğini düşünüyorum. Anadolu insanın açık yürekli beklentilerine kayıtsız kalmayacağını umuyorum. İş şimdi Konya’daki diğer STK’larda. Onlarda açılımı dinlemek için Faruk Bal’ı çağırsınlar. Muhtemelen Faruk Bal, bu sorular ve sorunlardan etkilenip, genel merkezine halkın isteklerini anlatacaktır. Bu da Türkiye’nin barış dolu günlerine giden yolları daha çabuk açacaktır. Haydi STK’lar MHP’ye açılımı anlatmaya…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.