Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Medeniyet ihraç edecek şehir

            Medyanın algı operasyonu için kullandığı en önemli yöntem, popüler isimlerin rol modeli olarak toplumda söylediklerine itibar edilmesidir. “Gazetecilik birazda inanmadığınız şeye başkalarını inandırmaktır” Bu replik cümle, popüler bir yerli dizinin son bölümünde, tamda algı yönetmeye güzel bir örnek oldu.

            Geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan, Konya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde “Medeniyet Okulu” projesi kapsamında gençlik söyleşilerine bu hafta bizi davet ettiler. Ayrıca bu hafta sonu Konya etkinlik açısından oldukça verimliydi. Üç gün boyunca süren “Konya Sempozyumu” katılımcıları ile geleceğin Konyasına bir nebze ışık verdi. Önümüzdeki haftalarda bu tür sempozyumlar Konya’da devam edecek.

            Gündüz Konya Sempozyumunda tebliğini sunan Prof. Murat Çemrek Cuma akşamı da MÜSİAD Konya şubesinde Akdeniz havzası enerji çatışmalarını anlattı. Son iki yılını Kazakistan’da geçiren Prof. Çemrek önümüzdeki dönemde uluslar ilişkiler bağlamında önemli akademisyen ve otoritelerinden biri olacak diye düşünüyorum.

            Cumartesi günü  ise konferans sırası bizdeydi. Genel anlamda medyanın gençliği nasıl etkilediğini konuştuk. Çok defalar yazılıp çizilmiş olsa tekrar etmekte fayda var. Kendi medyası olmayan bir toplumun, medyanın etkilerinden kurtulma şansı pek fazla yok.

            Burada, hayatımızın çok büyük bir bölümünü işgal eden ve nerdeyse ailemizden daha çok önemsediğimiz bir olgudan bahsediyoruz. Bunun tümüyle hayatımızdan çıkması pek mümkün olmadığına göre ancak rehabilite ederek soruna çözüm bulabileceğiz.

            Çok büyük algı ve manipülasyon operasyonları yapan uluslar arası medya kuruşları içinde varlığınızı sürdürmek ve dezenformasyonlarına karşı koyabilmek ancak onlar kadar güçlü olmakla mümkün. İşte önemli nokta burası. Medya sadece bir gazetenin haber yapmasını değil artık. Sinema başta olmak üzere, dizi endüstrisi, 24 saat canlı yayın yapan haber kanalları, internet ve sosyal medyası ile topyekün bir alan.

            Bunların her birinde çok etkin ve itibarlı olmanız gerekiyor. Yeni dünyanın modern savaşları, kabul etsekte etmesekte çoğunlukla ekonomi üzerinden olacak, ekonomiyi yönetecek ve yönlendirecekte medyanın bu tüm unsurları olacak. Yani toplumları medyayla bir yöne çevirir, belli tüketim alışkanlıkları oluşturur, istediğiniz ülke ve toplulukları düşman olarak işlerseniz, o ülkeleri gerçekte işgal etmenize hiç gerek olmayacak. Zaten o toplum sizin verdiklerinizle hayatını yönlendirecektir. Tıpkı şimdi, emperyal anlayışa sahip medyanın tüm dünya üzerinde yaptığı gibi.

            Bununla mücadele etmek için, bir iddianız bir idealiniz olması gerekiyor. Sunulan yayınlara karşı gelecek gücünüz yoksa veya zaten karşı gelmeyi gerektirecek bir duruşunuz yoksa siz bitmişsiniz demektir. Türkiye işte tam bu yerde.  Hem duruşu hem de karşı gelecek gücü var.

            Yeni Türkiye’nin inşası, ihyası ve restorasyonundan sürekli bahseden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çabasının ne olduğu ortada değil mi? Medeniyet merkezi olan bir ülkenin, başka medeniyetlerin boyunduruğuna girmesi düşünülemez. Hele o medeniyet insanlığının kurtuluşu olan bir medeniyetse hiç düşünülemez.

           M.Akif’i, Necip Fazıl’ı, Cemil Meriç’i, Sezai Karakoç’u, Nuri Pakdil’i olan bir medeniyet kesinlikle bu savaşı kazanacaktır. Sadece bu medeniyet mimarlarını okumak ve anlamakla işe başlamak yetecek bize.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi