Kazançların ve kayıpların hesabını çıkarmak zamanla mümkün. Tabi kazançtan veya kayıptan ne anladığınız da önemli. Geleneklerimiz kazancın gönül yapmak olduğunun altını çiziyor. Kapitalist dünya da ise “Gönül yapma” diye menkul veya gayri menkul bir değeri bilmiyor.
Sivil toplum örgütleri dünya düzeni açısından önemli. Kurulma gayeleri hizmet etmekse daha güzel bir hayat beklentisi abartı sayılmaz. Şer içinse birliktelik karşınızda “Organize işler” var demektir. Legal gördüğünüz pek çok örgütün illegal ilişkileri midenizi bulandırır. Medyanın kötülediği yapılanmanın ise memlekete ne büyük faydalar sağladığını zamanla anlar; “Acaba haksızlık mı yaptım” dersiniz.
MÜSİAD kıymeti zamanla bilinen kurumlardandır. Öyle “janjanlı” görüntülere değer vermemesi toplumun kimi kesimleri tarafından anlaşılamamasına yol açsa da krizler MÜSİAD’ın değerini ortaya çıkarmıştır. Kriz deyince ekonomik buhranları kastetmiyorum, zira güzel memleketimin sosyal bunalımları ekonomik krizlerinden daha etkilidir.
28 Şubat döneminin asil duruş sergileyen Sivil Toplum Kuruluşu iken dev sanayicilerin ağladığı kriz günlerinde bu ülkenin taşına toprağına biz sahip çıkarız tavrını ortaya koyan MÜSİAD değimlidir?
Geçtiğimiz günlerde MÜSİAD Konya Şubesi’nin genel kurulu vardı. Temayüllere uygun olarak tek liste ile gidilen seçimlerde Sayın Aslan KORKMAZ başkanlığa seçildi. Sandalyelerin uçuştuğu, mafya hesaplarını andıran ilişkilerin kol gezdiği seçimlerin aksine şölen havasında geçen genel kurul İbrahim Sadri üstadımızın yorumuyla “İşte burada…” dedirtiyordu. Özlenen, beklenen kardeşlik burada…
Hizmet böylesi iklimlerde yeşerir, kavga bataklıklarında değil. Selçuk ÖZTÜRK kardeşimiz gibi Aslan Bey’de kervanı daha ilerilere taşıyacaktır, şüphemiz yok. Yüreklerin birleştiği genel kurulda MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan’da bir konferans verdi. Sözleri Türkiye’nin gerçeklerini net bir şekilde ortaya koyuyordu: “Dünyada bir krizin olduğu gerçek. Dünyanın 17. ve Avrupanın 6. büyük ekonomisi olarak bizim bu krizden etkilenmemiz zaten düşünülemez. Panik olmanın bize hiç bir faydasının olmayacağı apaçık bir gerçek. Alacaklarımızı ertelemenin, yatırımlara girmemenin hiçbir faydası yok. Krizi aşmanın temel prensiplerinden biri globalleşen pazarlara mal satmak olmalı”
Sayın Başkan “Patronlar klubü” üyelerinin aksine kaçacak delik aramayın mertçe krizle savaşın diyor. Başı kuma gömmenin veya devletin IMF’den ağır şartlarla borçlanmasının hesabını yapmak en azından bize yakışmaz diyor. Bu millet mertçe çıktığı hangi harbi kaybetti? Bu da aşılır…
MÜSİAD sosyal buhranlardaki duruşunu krizde de gösterecek belki de memleketin önünün açılmasında üstlendiği misyonuna yenilerini ekleyecektir.
Programın “Yılın Başarı Ödülleri” bölümü ise iftihar tablosu misaliydi. Sanayi, ticaret, kalite ve benzeri alanlarda ciddi gayretleri olan işletmeler ödüllerini aldı. Mutlu olduk, kendi yağıyla kavrulmamın ne demek olduğunu Türkiye’ye gösteren kardeşlerimizden daha büyük başarılar bekliyoruz.
Ben ve katılımcılar için “Yılın İnsani Yardım Ödülü” en anlamlı etkinlik oldu. Ödüle layık görülen ise SADAV (Sosyal Araştırmalar ve Dayanışma Vakfı) Başkanı Ercan USLU Ağabeydi. Ercan Ağabeyi hemen herkes tanır. Bosna’dan Çeçenistan’a, Endonezya’dan, Moğolistan’a kadar pek çok kriz bölgesine yardım köprüsü olan SADAV’ın onursal başkanıdır. En son Gazze için topladıkları 18 Tır’lık yardım filosuyla dikkatimizi çeken SADAV’a ve üyelerine şükranlarımı arz ediyorum…
MÜSİAD insanlık erdeminin hiçbir koşulda ikinci planda kalamayacağını savunanların, kazanmanın veya kaybetmenin sadece maddi olmadığını bilenlerin sesidir. “Vatan için acil IMF kredisi” diyenlerin aksine; “Bu topraklar için” toprağa düşenlerin ruhudur… Bir başka deyişle “Beyaz gömleği” sırtına geçirip er meydanına çıkanların savrulduğu harman: MÜSİAD’dır
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.