Lokman Koyuncuoğlu
Lokman Koyuncuoğlu

Meslek lisesi ne meselesi?

 

    Son 10 günün Türkiye’sinde yaşananlar gerçekten Temmuz gibi nispeten sakin geçen bir ayda hiç görülmeyecek türden tempolu konulardı. YÖK genel kurulunda kabul edilen, meslek liselerine uygulanan katsayı engelinin kaldırılması ve gerçek bir eşitliğin uygulanması bunlardan biriydi.

Bu yasağın tümüyle siyasi nedenlerle uygulandığı belliydi baştan beri, ancak İmam Hatipliler yok edilmek istenirken diğer meslek liseleri de bu çarka dahil edilmiş, ülkenin yetişmiş eleman geleceği yok edilerek doğranıvermişti.

 
Katsayı adaletsizliğinin sona ermesi sebebiyle onlarca sivil toplum örgütünden bu karara destek mesajları geldi. Nasıl gelmesin ki? Özellikle iş çevrelerinin en büyük şikayeti buydu. Ara eleman bulmakta zorluk çekip, kalifiye, mesleğinde başarılı personel bulmakta inanılmaz zorlanıyorlardı. Öte yandan yüzlerce vasıfsız gençte bu işadamlarını bulup, iş talep ediyordu. Bir tarafta nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyan firmalar adam bulamazken, diğer taraftan lise ya da üniversite mezunu olup bir niteliği olmayan gençler aç kalıyor fakat hiçbir işten anlamıyorlardı. Düzene bakar mısınız.Veya düzensizlik demek daha mı doğru.
 
Çok uzun zaman geçmiş gibi anlattığıma bakmayın, halen yaşanan durum Türkiye için budur. Zamanında bu katsayı adaletsizliğinin kararını verenler nasıl kara vicdanlı bir ruh haline sahiptiler ki, insanların ekmeğiyle oynayabilecek gaddarlık onlar için, tanımsız bir ideolojinin gerisinde kalıyordu. Aslına bakarsanız bu, Türkiye’de insanların nasıl keyfi olarak sistemin dışına itildiğinin en bariz göstergesidir. Bununla ilgili son bir haftadır çıkan yazıları dikkatle ve ibretle takip ediyorum. Olayların arka planlarının açıklandığı enfes tespitlerde var, hala kafası kumda içimizdeki Kuzey Korelilerde var. Neyse en yakın zamanda onlarda bu kör bakıştan kurtulurlarda Türkiye bir önemli prangasını daha koparmış olur.
 
Farklı fonksiyona sahip pek çok STK, YÖK’ün verdiği bu karara açık teşekkürlerini ilettiler. Özellikle TİMAV’ın 13 yıllık adaletsizliğin bitişi ile ilgili tepkisi önemliydi. Bu konuda özel bir görüş aldığım TİMAV Genel Başkanı A.Ecevit Öksüz’de aynı teşekkürü ve yerini bulan adaleti ısrarla vurguluyordu. Çocuklarımızın psikolojisi düzeldi, kendilerini bu ülkenin üvey evladı görmekten kurtuldular derken, sevinci, tüm İmam Hatiplilerin sevinci gibiydi. Gerçekten de dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yoktur. Kim sınavda ne kadar soruya doğru cevap verip, ne kadar puan almışsa onun karşılığında bir okula yerleştirilir. 150 soruya doğru cevap verenin 130 soruya doğru cevap verenin gerisinde kaldığı yer sadece Türkiye’de vardı. Artık bunun da sonu geldi.
 
Adalet herkes için ve her zaman lazımdır. Adalet duygusu yiten toplumlarda felaketleri bekleyebiliriz. Onun için özellikle eğitimde adalet Türkiye için tek kurtuluştur.
 
Geçtiğimiz günlerde ziyaretinde görüştüğümüz Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun da Türkiye için öngördüğü eğitim seferberliğinden biri Meslek Liseleri. O’nun düşüncesi, daha çok kız meslek liselerine yönelik, saygı duyulacak türden bir uygulama bu. Özellikle genç kızları aile eğitimi, kişisel gelişim ve çocuk bakımı gibi hanımlara yönelik eğitimde güçlü kılabilirsek, en azından kız çocuklarımızı belli bir eğitim düzeyine ulaştırmış oluruz kanaati içinde Bakan Çubukçu. İşadamları için ise özel meslek liseleri tavsiye ediyor. Okul ihtiyacı olan işadamları özel meslek lisesi kursun, desteği devlet versin. Ne kadar iş gücü lazımsa eğitsin, devlet karşılığını sana versin. Bunun da yakın zamanda gerçekleşeceğini bekleyebiliriz.
 
Dünyanın gitti yön belliyken Türkiye’de bunun şimdiye kadar engellenmesi neden olabilir?  Neden olacak Türkiye’yi küçük bir ülke olarak görüp, imkânlarını bu halkla paylaşmak istememelerinden başka ne olabilir.
 
Düşünsenize "Gürüz'lü ve Teziç'li YÖK yönetimlerinde katsayı uygulamasındaki inatçı ısrarın yanı sıra en önemli duyarlılıklardan birisi de yeni üniversitelerin açılmasına karşı sergileniyordu. Yeni açılan üniversitelerde kaliteyi bahane ederek üniversite kapılarında yığılan umutları görmezden geldiler. Tıp alanında hoca başına sadece 3.8 öğrencinin düştüğü süper lüks seviyelere ulaşmasına rağmen kontenjanların artırılmasına karşı anlamsızca direndiler"
 
Mantığı görebiliyorsunuz değil mi? Türkiye işte bu yüzden katsayı adaletsizliğini aşmalıydı. Başka sebepleri ekstra düşünün.
 
Neyse biz de meslek liselerini memleket meselesi olarak görüyoruz da, başkaları gibi, içinden herhangi birini ayrı tutmadan bunu söylüyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi