
Sosyal medyanın da piri
740 yıl olmuş, Konya sokakları O’nsuz kalalı. Belh’te doğduğu ev, Tebriz’de geçtiği yollar, Larende’de ana yurdu unutmamıştır Hz. Piri.
Konya O’nun için baba ocağı olsa bile artık tüm dünyanın bildiği evrensel bir değer oldu. Herkesin bir Mevlana’sı var, herkes bir yönüyle öne çıkarıyor Mevlana’yı. Doğru anlayanı da var çoğunluğu yanlış olanı da...
Doğru anlamak ve anlatmak öncelikle Konya’nın sorunu. Tabiî ki şehirdeki üniversiteler ve bu işe gönül verenlere büyük iş düşüyor.
Şeb-i Arus’a ev sahipliği yapan Konya’da Vuslat Törenleri her zamanki çekiciliğinde devam ediyor. Geçen yıl “Hayırlar fethola” program haftasının söylemiydi, bu yıl “gönüller şad ola”. Bu üçlemenin doğrusu “Hayırlar fethola, şerler defola, gönüller şad ola” şeklindedir bilirsiniz.
Şerlerin def olması araya kaynamış gibi görünüyor. Oysa bu yıl Türkiye’de ve dünyada ne çok “şerlerin def olması” gerekti. Bir kısmı gerçekten def olsa bile kalan bir kısmı hala içimizde ve onları def etmek pek zor olacak.
Sosyal medya hayatın bir parçası olunca özellikle twitter alemi Mevlana’nın sözleri için iyi bir gösteri alanına dönüştü. İtiraf edelim bundan rahatsızlık duyulacak bir durumda yok. Herkesin kendi dünyasıyla ilgili algıladığı bir Mevlana’sı var dedik ya işte bunların yansıması sosyal medyada tam olarak örtüşüyor.
Haftanın bazı günleri bizde heybe diye tarif ettiğimiz Hz. Pir’in derlenmiş sözlerini paylaşıyoruz dostlarımızla. Bu, hem o anki ruh halimizin belki bir tercümesi hem de karşımızdakinin hayata böyle bakması temennisi olarak yer ediyor zihnimizde.
Mesela bu yayın için bakın neler seçtim.
“Allah sırları meydana çıkarır. Mademki sonunda bitecek, kötü tohum ekme.”
“Saç ağarması, ancak gözü bağlı ve dar görüşlü kişiye göre olgunluk alametidir.”
“Tut ki bütün doğuyu batıyı zaptettin, her tarafın saltanıtına sahip oldun. Medem ki bu saltanat kalmayacak, sen onu bir şimşek farzet; çaktı, söndü”
“Şeytanın çöpü boğazlarda durur. O çöğ nedir? Mevki ve mal sevdası.
Dahası var tabi. Ancak bunlarla yetinsek bile çok ciddi mesajlar içeriyor bu sözler. Günümüz insanı için kulağına küpe olacak, her gün bunlara bakarak hayata başlayacak sözler.
Sosyal medyada insanlar kendilerini ifade eden en çok güzel cümleyi Mevlana’dan seçiyor. Bunun gerekçesi nedir diye sorulsa alınacak cevap nedir acaba?
Mevlana “Ben Kuran’ın kölesiyim” derken boşuna dememiş elbette. Hayatını Kuran nizamına göre şekillendirmiş, Mesnevi’de ve diğer eserlerinde temel ilham elbette Kuran merkezli. Mevlana’nın öğretilerinin özünü Kuran’dan ve İslam’ın ana dinamiklerinden ayrı düşünmek en çok O’na haksızlıktır.
Zaten kendisinin dediği gibi, sosyal medyada da gerçek hayatta da söylemin özü belli ve net;
Ben, Kur'anın kulu ve kölesiyim
Ben, Hz. Muhammed 'in (as) yolunun toprağıyım.
Bir kimse, bundan başkasını, benim sözümden naklederse
Ben, O nakleden kişiden de, o sözden de bizarım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.